kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Havuzlu korku filmi
Havuzlu korku filmi
Okuyucu Mektubu

Havuzlu korku filmi

Tabii yeni bir köşe yazarı olarak, geçtiğimiz hafta sizlerden gelen tebrik e-maillerini cevaplamakla geçirdim. Şimdi bizde gelenektir; televizyonda veya gazetede yeni bir işe başladığınızda sanki halk tarafından çok beğenilmiş gibi yapıp, gelen tebrik telefonlarından ve mektuplardan söz edip, patrona "Bakın beyefendi, bizim program tuttu, ona göre!" mesajı verilir. Ama vallahi bana bir sürü 'x-large'dan e-mail geldi. Ben de bundan böyle her hafta beğendiğim bir mektubu yayımlamaya karar verdim. Eğer e-maillerinize resim de eklerseniz, güzel insan terörüne karşı bir nevi kontrgerilla hassasiyeti ile çalışmış oluruz.

İŞTE ÇOCUKLUĞUM
Bu hafta çocukluğuma geri dönüyorum. Ama korkmayın 0-5 yaş grubundan başlamayacağım anlatmaya. Aklımda kalan ve bende en korkunç filmlerin bile yaratamadığı karizmada heyecan ve karabasanlar yaratan bazı sahnelerden bahsetmek isteği içindeyim. İlki, havuz kenarı felaketleri. Şimdi özel efektler eşliğinde, bana aniden kilo aldıran ameliyatın üzerinden bir yıl geçmiş ve yaz gelmiş halime geri dönüyoruz. Çocukluğumun geçtiği Mersin'de 'Soli' isimli bir sitede yazlığımız vardı. Haziran sonu geldi mi, Mersin'de ya yaylaya kaçarsınız ya da yazlıklara. Biz de soluğu yazlıkta almıştık. Şimdi şunu hayal edin: 15 yaşındasınız, deniz-kum-güneş üçlüsü sizi bekliyor. Hava yaklaşık 85 derece ama havuz kenarında üzerinizde (tercihen siyah) 'Metallica' tişörtü, ayağınızda yarım bir şort ve sıkı sıkı sarıldığınız havlu. Doğal olarak da bu sahneye eşlik eden pullar şeklindeki ter damlaları. Diyalog şu şekilde: "Kızım havuza girsene..." "Yok anneciğim, canım pek istemiyor..."

KIZKARDEŞ ÖNEMLİ!
Vakit öğlen olduğunda ayaklarınızı ve bilumum ona değen organlarınızı pişiren kızgın kumlardan serin sulara doğru atlama eğilimine girersiniz. Eğer şişmansanız ihtiyaç duyulan en önemli şey, yalaka bir arkadaş veya zavallı kız kardeştir... İlk adım olarak şort çaktırmadan çıkarılır ve havuz kenarına gelip ayaklar suya girecek şekilde oturulur. İkinci adım (ki bu en zorudur) tişörtten kurtulup, anneanne zamanından kalma karnı ve bağırsağı saran mayonuzla baş başa kalma evresidir.

IŞIK HIZINDA ÇIKIŞ...
Tişörtü çıkardığınız anda, kız kardeşiniz (benim bir tane var, adı Berşan!) tişörte asılır ve suya değmeden kapar. Tam bu noktada, evde daha önce ayna karşısında denediğiniz akrobasi teknikleri işe yarar ve ışık hızına yakın bir hızla havuzdaki nurlu yerinizi alırsınız. İlk hamle, kayan omuz askılarını düzeltmek ve etraftan çok fazla gören olup olmadığını kontrol etmektir. İki aşamadan oluşan görevin birinci bölümü, sağ salim tamamlandığında ikinci bölüm, yani havuzdan çıkış evresi için konsantrasyon ve enerji toplama evresi başlar. Su içinde göbeği içeri çekme antrenmanları, nefesi en uzun süre tutabilme çalışmaları yapmak, şezlongunuza çabuk dönebilmek için çok faydalıdır. Genellikle bir kere girdikten sonra parmak uçları buruş buruş olana kadar havuz, deniz veya içinde bulunduğunuz su kaynağında vakit geçirmek iyi bir yöntemdir. Görevin en tehlikeli bölümü çıkıştır. İşte burada kardeşe büyük iş düşer...

HAVLUYA SARILMAK
Biz bu sahneyi kardeşimle şöyle kotarırdık: Önce havuz kenarında en az insan bulunduğu an kollanır. Ardından hoşlandığım çocuğun etrafta olup olmadığı konusunda emin olduktan sonra Berşan çıkıp benim iki kişilik çarşafı andıran koyu renkli havlumu (açık renk daha şişman gösteriyor da!) iki kolu boyunca açıp merdiven kenarında beklerdi. Bense onu görür görmez, kendimi bir fok balığı edasıyla merdivenlerden dışarı atar, havluya sarılırdım. Karnımı içerde tutabildiğim süre sınırlı olduğundan annemlere en yakın merdiveni tercih ederdim. Beni çok yoran bu aktivitelerin ardından annemin yaptığı çay ve tostlarla hırpalanan ruhumu avuturdum. İşte sayın 'x-large' dostlarım, zaman zaman rüyalarıma giren bu tatsız olayı sizlerle paylaşarak rehabilitasyonumda bir adım attım. Şimdi aynı anıları sizlerden de bekliyorum. Bu arada gelecek hafta kıyafet konusuna gireceğiz. Beni özleyin anacım...

RAHHAN GÜLŞAN

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Aşk hikayesinin yönü şaştı ben de ayrıldım
 Yıldırım çarptı ama hayata baştan başladı
 "Olacak O Kadar" Guinness'e başvurdu
 Bu Türkler çoktan Avrupa Birliği'ne girdi
 Evlilikte saygı olmazsa olmaz...
 Brad'ten veda busesi
 21 milyon kişi favorisini seçti
 Esra'yı çiftlikte cinler ziyaret etmiş
 Otistik çocuklar için yeni bir umut
 Beyaz saçlı jönler de haleflerini açıkladı
 Hakkı Yalçın'dan yürek ağlatan öyküler
 Dublörleri evleniyor
 Aziz Petrus'u oynayacak
 20 yaş töreni
 Saflık dereceniz ne?
HAKAN & UTKU
Diksek diksek İstanbul'a ne diksek?
İstanbul'un...
AYŞE TÜTER
Lezzet Güneşi
Fasulye çorbası
Isıtılmış yağda...
Basit bir göz muayenesi vücut için genel check-up değerinde
Basit bir göz muayenesi vücut için genel check-up değerinde
Basit bir göz muayenesi ile hastanın belirgin hiçbir şikâyeti olmasa...
Parmak çocuklar büyümek istiyor
Parmak çocuklar büyümek istiyor
Yaşıtlarının yanında minik kardeşleri gibi duran parmak çocukların...
Aman dikkat!
Aman dikkat!
Dünya trendlerini anında uygulayan sosyetiklerin dikkatine!...
Bile bile lades!..
Bile bile lades!..
Kadınların korkulu rüyası olan 'bir örnek giyinmek' artık kabus...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.