kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Nebil Ozgenturk @ SABAH
 

"Latife"nin ruhunu sızlatmayın!

Latife Hanım'ın günlük ve mektupları üzerindeki yayın yasağının Şubat ayında bitişine dair oldukça ilginç haber ve yorumlar yayınlandı gazetelerde...
Müsadenizle, konuya ilişkin "eksik ama çok önemli" bir ayrıntıyı kıyısından, köşesinden ben de hatırlatmak isterim!



Biliyorsunuz, önce, Prof. Reşat Kaynar, -ki yasağı koyan heyette yeralıyordu!- Hürriyet'ten Sefa Kaplan'a, "Bilim adamları, günlükleri incelesin, uygun görürlerse yayınlansın" diye bir anlamda "sansüre davet" çıkardı...
Bu haber üzerine Sabah'tan Emre Aköz de "SüzgeçKafa" başlıklı bir yazı döşenerek, Kaynar'a katılmadığını, bu mantıkla hareket edilecek olunursa, "Latife Hanım'ın günlükleri"nde neler yazılı olduğunu asla öğrenemeyeceğimizi(!) ileri sürdü...
Engin Ardıç da konuyu bir başka "cephe"ye taşıdı ama Latife Hanım'ın "mahremiyetini kağıda dökecek kadın" olduğunu sanmadığını, korkmamıza gerek olmadığını yazdı..
Bunların hepsi, iyi, güzel(!) de hiç kimse, "Yaşasaydı Latife Hanım ne derdi?" diye sormadı, hatta, "Bu günlükler neden ve nasıl yasaklandı, Latife Hanım'ın hayatta olan akrabaları ne düşünüyor?" diye de!
İşte, şimdi, bu soruları ben sormak istiyorum, soruların yanıtlarını kısmen çıtlatarak!


Hatırlayanlar bilir, geçen yıl 10 Kasım'da, atv-Bir Yudum İnsan'da, "Latife- Sırlar Odası'nda Mustafa Kemal'siz 50 yıl" başlıklı bir çalışma yapmıştık...
Doğrusu, bu çalışmada, Latife Hanım'ın hayat öyküsünden çok "sırlarına ne denli düşkün ve ketum biri" olduğundan bahis geçmiş..
Aksine, Latife Hanım, hem Gazi'yle yaşanan 1000 gün, hem de sonraki zamanlara ilişkin, hiçbir yayın organı ya da kişiyle tek bir kelime dahi paylaşmayacağı sözü verdiğini dile getirmiştik... Örneklendirerek hem de..
Mesela... 1950 yılında, evine izinsiz giriş yapan gazeteci Niyazi Banoğlu'na, "Bilmediğiniz bir şey var galiba.. Biz ayrılırken, müşterek hayatımıza dair konuşmayacağız diye birbirimize söz vermiştik. Siz, benden bunu nasıl istersiniz?.." diye cevap vermişti Latife Hanım.
Yine, 1958 yılında, gazetesi adına "dizi-yazı ve profesyonel bir teklif"i sunmaya gelen Nezihe Araz'a da.. "Bak kızım" diye söze başlamış ve şöyle devam etmişti
"Osmanlı hanedanında hiçbir hükümdar karısı, ne sebeple olursa olsun, kocasından ayrı düştüğü zaman, hiç kimseye evliliği veya evlendiği kimse hakkında hiçbir şey söylemedi yazmadı, konuşmadı. Demek ki bu bizim töremizde var.. Şimdi ben bu haklı ve güzel töreyi bozup bana verecekleri üç beş kuruş için, O'na ait hatıralarımı satacak mıyım? Nasıl bir düşünce bu.. Satabilir miyim?"


Latife Hanım, bir başka zaman da "bacadan giren" gazeteci Mete Akyol'un yüzüne kapıyı kapatmıştı.. Kısacası, elli yıl boyunca Avrupa'dan Amerika'dan gelen dolarlı, marklı röportaj önerilerini reddetmişti. En önemlisi de.. Boşanma sonrası yerleştiği Nis'teki komşusu ve sık sık sohbet ettiği, Alman yazar Emil Ludvig'i -ki Lenin'in, Mussolini'nin, Napolyon'un hayatını kaleme almıştı- reddetmişti..


Sonra ne olmuştu...
Ağustos 1975'de yaşama veda eden Latife Hanım'ın "bir başına yaşadığı Harbiye'deki evine "devlet" gelmiş ve "yazılı-çizili" ne varsa alıp götürmüştü... Kardeşler, yeğenler de, "bir çift söz" bile edememiş, büyük bir baskı altında hissetmişlerdi kendilerini..
"Alıp götürme"nin ardından bir de "25 yıl boyunca yayın yasağı" konmuş, durum daha bir gizemli hal almıştı...
Şimdi.. Medyatik rüzgarlarla, çok özel anların, çok özel anıların, her 15 saniyede bir piyasaya sürüldüğü, sabun köpüğüne benzetildiği, aşk, meşk, hatta cinsel ayrıntıların, en mahrem durumların dahi paraya dönüştüğü, tüketildiği, hatırat tüccarlarının bolca olduğu bir dünyada..
Birileri kalkıyor "şöyle açıklansın, böyle olsun!" diye ahkam kesiyor.
Hiç kimse "Elli yıl boyunca kulağını ve ağzını hep kapamış ve paylaşmamış olan Latife Hanım'ın günlüklerini aldığınız gibi, aynen akrabalarına verin" demiyor..
Evet, bence günlüklerin tasarrufu, devletin değil, "aile"nindir...Aile ne isterse onu yapar...
Tanıyorum, mesela, Dilek Bebe, Meral Bebe, Güneş Karabuda ve Latife Hanım'ın daha pek çok akrabası, yeğeni sessizce, asilce ve kırık bir halde bekliyor...
Onların sessizliğine saygı gösterelim.. "Latife Hanım'ın gözyaşlarıyla yıkanmış hatıralar"a hürmet edelim! Aile adına...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir Noel Baba öyküsü   / 08-01-2005
 Çöplükten çıkan fotoğraf...   / 02-01-2005
 Taze bir başlangıç...   / 01-01-2005
 Görecek güzel günler var..   / 26-12-2004
 Ateş'le barut!   / 25-12-2004
 Sonunda anladım ki...   / 19-12-2004
 Menderes ne istiyor?   / 18-12-2004
 Kırık bir Ermenistan gezisi!   / 12-12-2004
 Sevgim gizli kalsın!   / 11-12-2004
 Perde hiç kapanmasın!   / 05-12-2004
REHA MUHTAR
Herkes bana seni soruyor Mina
Yeni yılın ilk günüydü...
SAVAŞ AY
Katil adaylarına önemle duyurulur!..
Şaka yapıyorum...
NEBİL ÖZGENTÜRK
"Latife"nin ruhunu sızlatmayın!
Latife Hanım'ın...
REFİK DURBAŞ
Şeytan karışacak...
Hükümetin aldığı kararları ve...
HINCAL ULUÇ
Yaşlılığa ve yalnızlığa direnmek..
Çarşamba öğleden...
EMRE AKÖZ
'Gülen Holding' nasıl devam eder?
Dün Fethullah...
MEHMET BARLAS
Topbaş rüyasında Konya belediye başkanı mı...
10suz olmuyor
10suz olmuyor
Galatasaray-Dortmund maçının sonucu şu: Hagi, gençleri görmek...
Karan kartal
Karan kartal
Mönchengladbach takımına kiralanması an meselesi olan Ümit Karan'a...
Tamamen hayal ürünü
Baykal'ın "50 yıllık arkadaşı" olduğunu belirtten BM Afganistan Daimi...
Sarıgül'e tehdit ve darp suçlaması var
CHP Genel Başkanlığı'na adaylığını açıklayan Şişli Belediye...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu