kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yavuz Semerci @ SABAH
 

Basın özgürlüğünün sınırı nerede biter?

Mahkemelerle en çok muhatap olan servislerin başında geliyoruz.
Ekonomi gazeteciliği tehlikeli bir alan. Bir firma lehine, piyasada haksız rekabet yaratabileceğiniz gibi, yılların emeğiyle oluşmuş kimlikleri de şaibeli hale getirebiliyorsunuz. Sermaye birikiminin az, sermayedar iştahının azılı hale geldiği bir ülkede yaşıyoruz. Sermayesini nereden oluşturduğu belli olmayan firmaların inanılmaz yükselişlerine ve batışlarına tanıklık ediyoruz. Dün yere göğe sığdıramadıklarımız, birden bire bugünün kötü insanları olabiliyor. Şaşmaz bir teraziye sahip değiliz. Eleştirilerimizin, gerçeklerle desteklenmediği oluyor elbette. Sıkça haberimizin kişilik haklarını zedelediği yönünde şikayet alıyoruz. Gazeteci, kişi haklarını zedelemek için haber yapmamalı ama haberin kendisi kişilik haklarını zedeliyorsa ne olacak? Haberi kullanmayacak mıyız? Kişilik haklarının zarar görmesi, basın özgürlüğünde sınırı aştığımızın bir göstergesi mi? Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davanın gerekçeli kararında konuya ilişkin şu tanım yapılıyor:
"Anayasa ile tanınmış basın özgürlüğünün amacı, kamuyu ilgilendirilen konularda doğru ve gerçeğe uygun haber vermeyi sağlamaktır. En önemli görevi ise zamanında gereken ayrıntılarıyla ve doğru olarak kamu yararı bulunan haberleri toplayarak halka ulaştırmak, böylece toplumun düşünce ve kanaatlere ulaşmasını sağlayarak toplumun denetimine aracı olmaktır. Haber verme ve eleştiri hakkının kullanılması nedeniyle kişilik hakları zarara uğrasa dahi, basın özgürlüğü hukuka uygunluk sayıldığından zarar gören kişinin tazminat hakkı doğmayacağı açıktır. Ancak basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, gerçeklik, güncellik, kamu yararı, toplumsal ilgi ve konu ile düşünce arasında düşünsel bağlılık temel kurallarıyla sınırlı olduğundan, yapılan yayında bu unsurlardan herhangi birinin bulunmaması hukuka uygunluk nedenini ortadan kaldıracağından tazminat sorumluluğu kaçınılmazdır..."
Mahkeme, bir gazete haberinden mağdur olan firmanın açtığı tazminat davasını karara bağlamış ve gazeteyi suçlu bulmuş. Çünkü diyor; "Haber, devletin zarar etmesine yol açan gelmiş geçmiş devlet yöneticilerini ve işin yapılmasına karar veren siyasileri suçluyor. Bu doğru ve yerinde kullanılan bir basın özgürlüğüdür. Ancak firmanın bu zarara ortak olduğu yorumu gerçeklerle örtüşmüyor ve ispata muhtaçtır."
Bu noktada şu soru sorulabilir: Peki ama "ispat" nasıl yapılacak? Mahkemenin yanıtı da ilginç: "Basının maddi gerçeği araştırma yükümü bulunmamakta ise de en azından görünür gerçeğe uygunluğun sağlanması için basit bir araştırma yapıldıktan sonra yayın yapılması sorumlu gazeteciliğin gereğidir." Basın özgürlüğünü kullanırken, aslında ne kadar ince ve hassas bir çizgide yürüdüğümüzü anlatabilmek için "kararı" sizinle paylaşmak istedim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yüzde 100 başarı AB yolunu tıkardı!   / 23-12-2004
 17 yıllık kıdeme, 1 trilyon liralık tazminat az mı?   / 22-12-2004
 Erken seçim mantıklı mı?   / 19-12-2004
 Yıllık 1825 faiz çalışma düzenimizi bozdu!   / 15-12-2004
 BNP Paribas ve Çolakoğlu neye karar verdi?   / 14-12-2004
 Çolakoğlu küçük yatırımcıları üzdü   / 11-12-2004
 '64 milyon dolar getirdik'   / 10-12-2004
 Thames Water'a bu ödül yetmez!   / 07-12-2004
 Kanyon inşaatında CHP'nin ileri sürdüğü rant nedir?   / 05-12-2004
 Sarıgül olayında bu detayı atlamışsınız...   / 04-12-2004
YAVUZ SEMERCİ
Basın özgürlüğünün sınırı nerede biter?
Mahkemelerle en...
AYDIN AYAYDIN
İşte bürokratik oligarşi
Başbakan Erdoğan, iktidara...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Sermaye piyasasının gündemi çifte uygulama ve çift...
ŞELALE KADAK
TİSK'te Koç'un yaptığı lobi kazandı
TİSK'in yani Türkiye...
Sevdiğim insana çok zor kıyarım
Ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses Derya Tuna ve Asena'yı siz mi...
Ünlüler tatile gitti yardım için kaldı
Galip Gürel, Phuket adasında arama kurtarma çalışmalarına katılırken...
Kıyametin Ertesi Günü
Kıyametin Ertesi Günü
Güney Asya'yı vuran 9 şiddetindeki deprem ve tsunami "The Day After...
Phuket adası değil, hayalet kasabası!
Phuket adası değil, hayalet kasabası!
Tsunaminin yuttuğu Phuket'e zor da olsa vardım. Cennet ada, kıyamet...
IMKB
E: 24,591 D:% 0.22
DOLAR
S: 1,352,000 D:% -1.39
EURO
S: 1,831,000 D:% -1.29
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu