|
|
|
|
|
|
Biz hep ağlıyoruz, sıra seyircide
Ünlü senaryo yazarı ve yönetmen Kandemir Konduk, "İyi Aile Çocuğu" adlı yeni tiyatro oyunuyla çok iddialı. Oyun 2005'te sinemaya uyarlanacak.
Kandemir Konduk'u önce Perihan Abla, daha sonra da Mahallenin Muhtarları dizisiyle tanıdık ve sevdik. Konduk, sadece televizyon dizileri değil birçok tiyatro oyunu ve müzikale de imzasını attı. Devekuşu Kabare, Yasaklar, Geceler, Beyoğlu Beyoğlu bunlar arasında ilk akla gelenler. En son dört yıl önce "Abuzer Kadayıf" filminin senaryosu ile adından söz ettirdi. Ancak kendi deyimiyle 'tiyatro delisi' olduğu için artık televizyon dizilerine ara verip tiyatroya ağırlık vermeye başladığını söylüyor. Konduk, bu sezona Hadi Çaman Tiyatrosu'nda sahneye koyduğu "İyi Aile Çocuğu" ile merhaba dedi. Bugün saat 21.00 ve yarın 14.30'da sahnelenecek oyun, sezon sonuna kadar devam edecek. "İyi Aile Çocuğu" nu hem yazan hem de yöneten Konduk, bu oyununun şimdiye kadar yazdığı en iddialı 'senaryo'ya sahip olduğunun özellikle altını çiziyor.
* Bu sizin tiyatroda yönettiğiniz ilk oyun mu? Yönetmenlik anlamında ikinci oyunum, iki yıl önce "No Savaş Yes Manken" oyununu sahneye koymuştuk. 17-18 tane tiyatro oyunum var onun öncesinde.
* Ama insanlar sizi daha çok Mahallenin Muhtarları ve Perihan Abla dizilerinden tanıyor. İlk oyunumu 1971 yılında Altan Erbulak oynadı. Bu esnada televizyondan da bir teklif gedi. Dolayısıyla benim aynı yıllarda televizyon yazarlığım da başlamış oldu. En eski televizyon yazarlarından biri sayılırım ama son birkaç yıldır yazmıyorum.
* Tek kanallı dönemlerde en az 10 yıl devam eden dizilere imza attınız. Şimdi çok daha fazla kanal ve olasılık varken niye bıraktınız? Perihan Abla 86-87 sezonunda başlamıştı ve yıllarca sürdü. Mahallenin Muhtarları da 10 yılı aşkın süre devam etti. Amerika'da yapılan araştırmalarda dizilerin 9 bölüm yapılması uygun görülüyor. Bizde 2-3 bölümde kalkan diziler var. Anlaşmalar tek taraflı, sermaye taraflı yapılıyor. Büyük 1-2 yapımcıyı saymazsak ortada bir sürü gariban yapımcı var. Tonlarca para yatırıp dekor yaptırıyorsunuz, iki bölüm sonra diziniz yayından kalkıyor. Ben de 10 yıl boyunca devam eden bir diziden sonra üç bölümlük bir dizinin yazarı olmak istemiyorum. Bunun için doğru düzgün anlaşmalar yapmak istedim. Buna da kimse yanaşmadı. Hatta televizyon yöneticilerinin kimileriyle çok saygısız görüşmelerimiz oldu. "Biz istediğimiz zaman kaldırırız, para vermeden tekrar tekrar oynatırız" gibi şeyler söylediler, ben de "Üstüne de dövün bari" dedim.
* Daha önceki yıllarda böyle değil miydi? İlk özel televizyonlar kurulduğu zaman böyle bir saygısızlık yoktu. Televizyonların son üç yılını sabırsızlık ve saygısızlık yılı olarak niteliyorum. Ama bu döneme uygun vurdu kaçtı yapımcılar türedi. "Bir dizi yapalım, para kazanalım, çalalım çırpalım, kadınlar kızlar da var" diye düşünenler var.
MESAJ VERMEYE DEVAM * Perihan Abla bugün de hala çok izlenen mahalle dizilerinin ilki... Perihan Abla gibi kült olmuş bir diziyi yeniden çekmeyi istemez misiniz? Kadroyu yeniden toplamak çok zor. Benim için biçimden çok içerik önemli. Sevgi, insan ilişkileri, iletişim olgularının altını çizecek projeler istiyorum. Bana bu oyun için "A yine mi mesaj içerikli!" diye tepki veriyorlar. Ben ölene kadar mesaj veren şeyler yazacağım. Ama günümüzün mizahçıları "Mesaj kaygım yok" deyip rahatça arkalarına yaslanabiliyor. Nasıl yok? Hangi ülkede yaşıyorsun? Herkesin tuzu kuru mu yani? Senin tuzun kuru olabilir ama verilen mesajla da dalga geçemezsin. Kimi çok güldürür kimi az. Kimi de güldürürken, toplumun genel doğrularını anlatan bir iki laf söyleyeyim, der. Ama her dönem, kendine uygun sanatçısını da yetiştiriyor. 80 sonrası politikadan uzaklaştırılmış mizahçılar türedi. Her şey yüzeyselleşti.
GÜNÜMÜZÜN mizahçıları rahatlıkla "Mesaj kaygım yok" diyebiliyor. Nasıl yok? Hangi ülkede yaşıyorlar? Herkesin tuzu kuru mu yani? Onların tuzu kuru olabilir ama verilen mesajla da dalga geçemezler
Aynur Erdem
|
|
|
|
|
|
|
|
|