Kadın oyuncuların en büyük derdi!
Ne Avrupa Yakası'ymış kardeşim! Geçen hafta giysilerden bahsettik ya. Bu hafta posta kutum dolmuş: "Yaprak karakterinin şu bölümde giydiği kırmızı bluz nereden?", "Fatoş'un dekolte üstlerini nereden bulabiliriz?", "Selin'in payetli kotu acaba şuradan mı?"! Liste uzadıkça uzuyor. Bir de tabii, "Siz kıyafetler Park Bravo dediniz ama, ben şu giysiyi aradım, orada yoktu" diyenler var. O zaman son kez bilgi veriyorum: Aslı karakterinin, yani benim giydiğim ofis ve akşam giysileri Park Bravo, evet. Ama spor kıyafetler Lacoste, Nike, Fcuk ve Tommy Hillfiger. Ayakkabılarım Nine West, arada sırada üstümde gördüğünüz şık pijamalar vs. İpek Kıramer! Avrupa Yakası'nın kızları, Sex and the City dizisi gibi, hepsi farklı tarzlarda giyinmekte. Hem kıyafet veren bir sürü zevkli marka, hem de burada adından bahsetmeden geçemeyeceğim, kostüm sorumlumuz Kerem sayesinde. Kerem bir sabır taşı! Her çekim günü, sete, kendi tarzları, giymek istedikleri, kendilerine göre vücutlarında buldukları kusurlarla, bir sürü dev egoya sahip kadın geliyor karşısına! Az sonra çıkıp rol yapacak, hafiften gergin, bir yandan rol ezberlemeye çalışan oyuncular. Hatta diğer yandan "Haydi haydi" diyen her zaman aceleci reji asistanları! "Onu giyemem basenlerim geniş", "Ben de bunu giyemem bacaklarım ince"ye, "Bu renk benim tenime uymadı!", "Bu kumaş beni terletiyor"a, hatta "Bu elbise dekorda kaybolur, yönetmen değiştirin dedi"ye akla hayale gelmedik binbir problem, kapris ve bahaneyle uğraşıp, her karakteri kendi tarzına uygun giydiriyor Kerem! Bu esnada da yüzde hep bir poker oyuncusu ifadesi, duygusal herhangi bir iniş çıkış yok! Bu vesileyle Avrupa Yakası kızlarını şıklaştıran diğer markalardan da bahsetmek lazım: Örneğin birçok mail'de sorduğunuz, Aslı'nın sitcom çekimi sahnesinde giydiği seksi mor elbiseyi de hazırlayan Adil Işık, Artistic, Morgan, Lilies, Kalice, T-art, Ebru Yeni Tasarım, Afilli, Aker. Ayakkabılar da Hotiç. Saatti, takıydı daha fazla detay isterseniz, bir zahmet dizinin son jeneriğindeki logolara bakacaksınız! Anladığınız gibi Avrupa Yakası, şanslı bir dizi. Kıyafet veren çok firma var. O yüzden de kadın oyuncuların birbiriyle arası çok iyi! Aaa siz bilmez misiniz? Setlerde kadınlar arasında en büyük kavgalar, "O kıyafeti ben giydim, bunu sen giy" den çıkar! Hatta bununla ilgili efsane hikayeler vardır. Geceyarısı, kostüm tırında ışık gören kostüm sorumlusunun, kıyafetlerin durduğu tıra gitmesi ve orada çok ünlü bir oyuncuyu, elinde mumla diğer oyuncuların kostümlerini denerken yakalaması! Başka bir ünlü oyuncunun, beğendiği şifon tunik, filmde başka birine giydirilince, tuniği sigarayla yakması! İki ünlü oyuncunun, ipek bir gece elbisesi yüzünden saç saça baş başa kavga etmesi, kavga sonunda elbisenin caaart diye yırtılması. Hatta sonradan dikilip, o zamanın çaylak, şimdinin starı bir oyuncuya giydirilmesi. İsimler bende saklı tabii! Bu dizinin iyi bir komedi olarak tutulacağını biliyorduk da, modayla bu kadar haşır neşir olacağını, giysilerin de böylesine ön plana çıkacağını tahmin etmiyorduk doğrusu. Yıllarca Bazaar'ı çıkarmış biri senaryo yazarı olunca, kan çekiyor demek ki!
|