|
|
|
|
|
|
Rohan: Bütün müzakereler üyelikle sonuçlandı
Bağımsız Türkiye Komisyonu raportörü ve Avusturya Dışişleri Bakanlığı'nın eski genel sekreteri Büyükelçi Albert Rohan, bugüne kadar yapılan tüm müzakerelerin otomatik olarak tam üyelikle sonuçlandığını söyledi..
Viyana'da Arı Hareketi ile Alman Friedrich Naumann Vakfı'nın ortaklaşa düzenlediği ''Türkiye'nin AB üyeliği şans mı yoksa risk mi?'' konulu panelde konuşan Rohan, AB liderlerinin Helsinki ve Kopenhag zirvelerinde, müzakerelerin başlaması için Türkiye'nin diğer aday ülkelere sunulan koşullara uyması gerektiğinin kararlaştırıldığını hatırlattı.
AB Komisyonu'nun hazırladığı raporda ''Türkiye'nin müzakereler için gerekli olan Kopenhag kriterlerini yerine getirdiğini teyit ettiğini'' vurguladı. 17 Aralık zirvesinde öncelikle Türkiye'ye müzakereler için somut bir tarih verilmesi gerektiğini belirten Rohan, ''Umarım müzakereler en geç 2015 yılında sona erer'' diye konuştu.
Türkiye'nin AB üyeliği için 40 yıl beklediğine dikkat çeken Rohan,''Müzakerelerin başlaması için de birkaç ay daha beklemenin çok da önemli olmadığını'' söyledi. AB üyesi ülkeler arasında Türkiye'nin tam üyeliğine karşı çıkan ülkeler olduğunu kaydeden Rohan, ''Müzakerelerin ucu açık olmasına kimse karşı değil, ancak aralarında Avusturya'nın da bulunduğu bazı ülkeler Türkiye'ye tam üyelik yerine özel bir statü tanınmasını talep ediyorlar. AB içinde kararların oybirliğiyle alındığı da bir gerçektir. Ancak bugüne kadar yapılan tüm müzakerelerin otomatik olarak tam üyelikle sonuçlandığını gördük'' dedi. Kıbrıs sorununun çözümünde Türk tarafının BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın sunduğu planı kabul ettiğini, ancak Rum tarafının kabul etmediğini hatırlatan Rohan, ''Hemen 17 Aralık'ta değil, ama daha sonraki tarihlerde Kıbrıs sorununun çözülmesi gerektiğini ve tarafların bu sorunu iyi niyetle çözeceklerine inandığını'' belirtti.
AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI MERCAN
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan ise ''Ben Müslüman bir Türk olarak Hıristiyan AB'e üye olmaktan korkmuyorum'' dedi. Dünya tarihinin geçmişte uzun yıllar değişik dinler ve mezhepler arası savaşlara sahne olduğunu anımsatan Mercan, ''Türkiye'nin AB üyeliği, değişik dinlere mensup toplulukların da bir arada barış içinde yaşayabileceklerini kanıtlayacaktır'' diye konuştu.
Türkiye'nin global bir güç olduğunu belirten Mercan, ''Şüphesiz ABD dünyadaki tek süper güçtür. Ancak Türkiye de global bir güçtür. AB'nin dünyadaki güç dengesi için Türkiye'ye ihtiyacı olduğu inkar edilemez. Türkiye'nin üyeliğine karşı olanlara sormak gerekiyor: Global bir güç olan Türkiye'nin ABD'nin içinde mi yoksa Avrupa Birliği'nin içinde mi yer alması AB'nin çıkarınadır'' dedi.
''AB'nin, Türkiye'nin tam üyeliği nedeniyle büyük paralar harcayacağı doğrudur'' diyen Mercan, ''Ancak bu harcamalar tek taraflı ve karşılıksız değil. Bu harcamalardan Türkiye'de yatırım yapacak AB şirketleri de yararlanacaktır. Bunu Viyana'da görüştüğüm Avusturyalı şirket temsilcileri de teyit ettiler'' diye konuştu.
AB içindeki Türkiye karşıtlarının iddia ettikleri gibi ''Türkiye'nin tek alternatifinin AB olmadığını'' belirten Mercan, ''Bizim Türkiye'nin potansiyelinden şüphemiz yoktur ve Türkiye'nin AB dışında da her zaman bir alternatifi vardır'' dedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|