Kanyon inşaatında CHP'nin ileri sürdüğü rant nedir?

Beni kim itti? Durumumu bundan iyi özetleyen bir cümle olamaz. Galiba tek suçum, masamın üzerine konan CHP raporunu baştan sona okumaktı.
O andan itibaren artık dosya benim denetiminden çıktı, ben dosyada yer alan iddia ve karşı görüşlerin denetimine girdim. Polis raporları, tanık ifadeleri, kanunlara atıf yapılarak ileri sürülen usulsüzlükler, karşı görüşler, belgeler, bilgiler, yakın çevre, uzak çevre presleri, yanıltıcı ve eksik yönlendirmeler.
Allahtan konu benim açımdan bu yazıyla kapanıyor. Görevimi yaptığımı düşünüyorum. Yazılarım bir araya getirildiğinde, fikir oluşturmak için yeterli detay vardı.
Hedef iz bırakmaktı!
Hemen herkesin ortak görüşü olayın "siyasi nedenler" ile alevlendiği.
Bana sorarsanız, Mustafa Sarıgül ile rüşvet diye sunulan mevcut belgeleri bir araya getirmek ve yargılamak imkansız.
Ancak CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bunu amaçladığını sanmıyorum. CHP kurmaylarının istekleri çok açık; Mustafa Sarıgül hakkında şuyuu vukuundan beter bir durum yaratmak. Başardılar mı? Hem evet, hem hayır.
Bugüne sakladığım konu ise Eczacıbaşı ve İş Bankası'nın ortak yaptığı, kanyon olarak tanınan 250 bin metrekarelik inşaat idi. Deniz Baykal, bu iş merkezinde 180 bin metrekarelik haksız bir rant yaratıldığını ileri sürdü.
Hemen ekleyeyim. CHP dışında bu iddiayı dillendiren, resmi bir yazıya döken (bilgimiz dahilinde) hiç bir merci yok. Ne müfettişlerin hazırladığı raporlarda bu iddia yer alıyor, ne de Büyükşehir Belediyesi kanyon inşaatı için aykırılık tespiti yapmış. (Bazı kurumların konuyu mahkemeye taşıma hazırlığı yaptığını öğrendim.)
Buna rağmen Baykal ne demek istedi? İddianın temelini anlamak için bazı teknik ayrıntıları bilmek lazım.
'Yeni ruhsat almalıydı'
Her bölgeye göre değişen ve emsal inşaatın miktarını belirleyecek bir katsayısı var. Örneğin
1.000 metrekarelik arsanız Büyükdere caddesindeyse, yapabileceğiniz emsal inşaat miktarı (2.5 katsayı ile) 2.500 metrekareyi geçemez. Bu sınır zemin ve üstü için geçerli. Zemin altında yapılan inşaat ise bu sınırlamaya dahil değil.
Örneğin Metrocity. Yol seviyesinin üstünde görülen binaların dışında yer altında pek çok alışveriş katları vardır.
Kanyon inşaatı, yaklaşık 30 bin metrekarelik bir arsa üzerine, 74 bin metrekarelik emsal inşaata göre yapılıyor. Ancak, zemin altında (yol seviyesinin altı) yer alan katlar, asansör boşlukları, otoparklar da dahil edildiğinde toplam inşaat alanı 252 bin metrekareye çıkıyor. 1998 yılında ruhsat da bu ölçeklere göre alınıyor.
Kanyon'un hemen yanı başında Roche'a ait bir arsa vardı. Bu arsayı (27 milyon dolara) Özdilek Grubu satın aldı. İş merkezi yapmayı amaçlıyorlar. Ama şansızlar! Çünkü değişen imar mevzuatı ve yasalar, artık yol seviyesinin altında kalan (sığınaklar hariç) inşaatı da emsal inşaat alanının içine katıyor. Yani Eczacıbaşı, ruhsatı 1998'de değil, 2002'de almış olsa bu büyüklükte bir yapı ortaya çıkaramazdı. Ancak aynı inşaata 1994'de başlanmış olsa, (katsayı 8 olacaktı) kanyonun inşaat alanı belki de milyon metre kareyi geçecekti.
Referansları aynı...
CHP diyor ki, "Ruhsat 1998 yılında alınmasına rağmen, 2002 yılı sonunda Şişli Belediyesi'ne tadilat projesi kapsamında başvurarak ruhsat tadili gerçekleştirilmiş ve bu inşaat yapı denetimine girmemiş. Ancak alınan ilk ruhsata rağmen inşaat 2 yıl içerisinde başlamadığından, inşaat ruhsatsız duruma düşmüş. Dolayısıyla yeni ruhsat alınmalıydı. Yeni ruhsat başvurusu yapıldığında da toplam inşaat alanı (yukarıda değindiğim değişiklikten dolayı) sınırlanacaktı."
Eczacıbaşı ise farklı görüşte. Onlar inşaat ruhsatının 5 yıllık süresi dolmadan tadilat projesi yaptıklarını ve her türlü kullanım ve taşıyıcı güç sistemlerinin değiştirilmesi gibi durumlarda, ruhsatın alındığı tarihteki mevzuatın geçerli olduğunu söylüyor. İlginç olan her iki taraf referans olarak
(20.05.2002 tarihli ve 4708 sayılı kanuna atıf yapan) Yapı Denetim genelgesini gösteriyor. CHP, genelgenin 1 ve 2'nci, Eczacıbaşı ise 2'nci maddesine göre kendilerini savunuyor.
Tüm tartışmalara rağmen, CHP'li yöneticiler de kabul ediyor ki, Eczacıbaşı ve İş Bankası'nın ortaklaşa yaptığı dev iş merkezinde (mevcut izinlerle) herhangi bir kaçak kat yok ve her şey yasal.
CHP yönetimi Şişli Belediyesi'nin bu inşaata ruhsat verirken haksız rant yaratacak şekilde mevzuata aykırı bir yöntem izlediğini düşünüyor.
CHP raporu üzerine artık benden bu kadar.