|
|
Okuyucularla başbaşa
* Kerim GÖR Kombine kartımı yaktım, Lig TV'mi de kapatacağım. Sizin her zaman "cesur kalp" olarak değerlendirdiğiniz taraftar kitlesinin içindeki çıkmazları saklaya saklaya kulubü Çarşı'ya teslim ettiniz. Sonra da çıkıp Başkan Demirören'e "Çocuklarınızı kapalıya götürün" dediniz. Neden gerçekleri yazmıyorsunuz? Sizi durduran Beşiktaş'ın cesur kalbimidir?
- Elbette ben de suçluyum. Kapalı, "Defol Süleyman Seba" dediği zaman susmadım savaştım. Ama sonra ben de teslim oldum. Suçum savaşa devam etmemekti. Eleştirinizde çok haklısınız. Çoook...
* Savaş İNCEKARA Futbolu ve Beşiktaş'ı seven biri olarak bu sevgiyi sadece evimde TV başında yaşamak zorunda bırakıldım. Seyirci bırakın rakip takımı ve hakemi, kendine ve kendi camiasına zarar vermeye başladı. Çözüm şu: Devlet kredi kartı verir gibi taraftar kartı verecek. Kartı olmayanlar statlara alınmayacak. Çözüm bu. - Radikal öneriniz harika.
* Gürsu KARATEKE Bu mesajım Başkan Demirören'e: Süleyman Seba döneminde centilmenlik ruhumuzu daima canlı tutmuş, bununla da gurur duymuş taraftara bunları yaşatmamalıydınız. Sayenizde Beşiktaşlı olmaktan utandık. Asıl görevlerinizden biri bizlerden özür dilemeniz ve o yüce makamdan istifa etmenizdir. - Aslında sorun Başkan Yıldırım Demirören'in kişiliğinde değil. Gerçek sorun, başkanı yanlış yönlendiren çevresidir.
* Bir TARAFTARDAN 1- Başta Kıvanç Oktay olmak üzere Beşiktaş değerlerine sahip çıkmayan, Emre Aşık'ın yaptığı hareketlere sahip çıkan ve şiddeti körükleyen yönetim kurulu istifa edene kadar. 2- İnönü'deki terör bitene kadar. 3- Milli maçlarda bile İnönü Stadı'nda rakip takımlar aleyhine edilen küfür kesilene kadar. 4- Geçtiğimiz sezonki şaibeli karşılaşmalardan aklanana kadar. 5- Beşiktaş'ımın eski şerefli günleri gelinceye kadar Beşiktaşlı değilim.
- İşte gerçek Beşiktaşlının geldiği nokta bu. Utanması gerekenler utanmıyor, bir de yönetim yalakalığı yapıyor. Haklısın.
NOT: Okurun adı bende saklı...
|