kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kazim Kanat @ SABAH
 

Ölmekten korkma yaşanmamış hayattan kork!

Filiz Akın'ın yaşam savaşını inanılmaz saygı ile izliyorum.
Sevgili arkadaşım Duygu Asena'nın beynindeki tümörle dalga geçmesine ise bayılıyorum...
Tümör dedim de bizim Beşiktaşlı Tümer'den söz etmek istiyorum. Beşiktaş deplasmandan dönerken bakıyorum bizim Tümer'in elinde Duygu Asena'nın bir kitabı. "Bu nedir?" diyorum. "Karım verdi, okuyorum. Sonra beni imtihan edecek" diyor. Bu hoş olayı Duygu'ya anlattım. Sonra da Duygu ile Tümer'in tanışmalarına aracılık ettim.
Her neyse konu bu değil. Konu şu hayattaki yaşamın acı ve kötü süprizleri. O kötü şakaları sıkça yaşamış bir uzman olarak yazıyorum.
Bundan beş yıl önce kolon kanseri olduğum zaman şoka girdim. Savaştım!... Bu olaydan iki yıl sonra bu kez karaciğer kanserine yakalanınca daha çok savaştım! Bundan üç ay önce akciğer kanserine yakalanınca biraz sarsıldım. İtiraf edeyim çok korktum. Hatta, "Galiba en iyisi ölmek" dedim.
Ameliyat masasında neredeyse vücudunun yarısını bırakmış biri olarak şimdi hangi noktadayım bilmiyorum. Geçtiğimiz günlerde beni bıktıran kemoterapi tedavisini yarıda kesip "Benden bu kadar" dedim. Teslim mi oldum yoksa kanserden hiç korkmuyor muyum bilmiyorum. Doktorlar diyorlar ki;
"Gel bakalım... Garanti olsun diye şu tedavileri yapalım." Tedavi dediğin engizisyon mahkemeleri sonrasında çekilen işkence gibi.
Peki diyorum, şu garanti işi olmazsa ne olur? Söyledikleri şu an Filiz ile Duygu'nun yaşadıkları. İşi espriye döküp "Kanser beynime sıçramaz" diyorum. Böyle dedikten sonra basıyorum kahkahayı: "Ben de beyin yok ki!"
Aslında yaşam nedir ki!..
Bu yüzden kendi kendime söyleniyorum. Ölmekten korkma yaşanmamış hayattan kork. Böyle söylüyorum ya.. Kendi kendimi motive ediyorum; öyleyse, sadece hayatı yaşa... Peki hayatın neresinde nasıl bir yaşam derseniz, işte onu çözmüş biri değilim. Sadece geçmişe bakıyorum; gülümsüyorum.
Sonra da geleceğe bakıp gülümsüyorum.
Bir şeyi hep düşünüyorum. İsmini bile bilmediğim, satırlarını bile hatırlamadığım bir şiir aklıma takılıyor. Satırları bile hatırlamıyorum ama şair ölüm sonrası yaşananları anlatıyor.
Adam ölüyor. Evindeki bir odada üstü örtülüyor. O odaya karısı bile giremiyor. Çünkü korkuyor. Çocukları da öyle.
Hatta sevenleri, en yakını dostları da öyle.
Adam isyan eder gibi söyleniyor;
"Benden niye korkuyorsunuz? Sen, karım... Daha birkaç saat önce seninle sevişmiyor muyduk!.."
Galiba ölümün ismi bile insanı korkutuyor.
Öyleyse unutalım ve gülümseyerek Nazım'dan bir satır söyleyelim:
Yaşamak güzel şey be kardeşim!
MESAJ; Sevgili Filiz. Yüzünü hiç görmedim. Sesini hiç duymadım. Sadece filmlerden o gülümseyen yüzünü biliyorum. Bir de Cumartesi Sabah'taki yazılarında anlattığın o harika mesajların takipçisiyim.
Sen, Duygu... Zaten sen hayatın hep o güzel yüzünü yazdın...
Kıdemli bir kanserli olarak yaşadığım bir olayı anlatayım. Hastane koridorlarında dolaştığım günlerde sevgili Profesör Fuat Demirelli; "Bak şu kadına" dedi, "Kanseri kocasının sevgisi sayesinde yendi ama kocası terk edince tekrar hastalandı. Şimdi iyileşmesi çok zor. Çünkü kadınları yaşatan sevgidir." Elbette biliyorum ki Filiz ve Duygu sevgi selinin içindeler. Şu an yüzerek karaya çıkıyorlar. Başaracaklar da!...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Şike, doping ve kadınlar!   / 21-11-2004
 Birkaç saatliğine patron olmalı!   / 14-11-2004
 İlk harçlığım delikli iki buçuk kuruştu   / 07-11-2004
 Fıska yemiş orfoz gibiyim!   / 31-10-2004
 Ölürken acı çekmeyen tek canlı balıkmış!   / 24-10-2004
 Harman yerinde modern köy düğünü   / 17-10-2004
 Ölümün kıyısında balık avı!   / 10-10-2004
 Ölmekten korkma yaşanmamış hayattan kork!   / 03-10-2004
 Üç Yalçın'dan biri dayak yedi ama kim!...   / 26-09-2004
 İstavrit!...   / 19-09-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Bir dizi bir evde nasıl kavga çıkarır?
Çıkarır çıkarır.
MEHMET ALTAN
Cennet bahçeleri
Eskilerin deyimiyle üniversiteye...
KAZIM KANAT
Cebimde çok elma var
Yıllar önceydi!... Budapeşte'de...
YASEMİN TAŞKIN
Enerjik Forum
Roma'da ilk kez düzenlenen Türk-İtalyan...
FİKRET AYDEMİR
Cem, Şoray, IMF
Türkan Şoray'ın Sinema Müzesi için...
STELYO BERBERAKİS
Aralık Zor Geçecek
AB'nin Türkiye'ye müzakere tarihi...
İşte tribünün  efendileri
İşte tribünün efendileri
Tribün teröründe "hedefe" taraftar grupları ve tribün liderleri...
Sanırım şimdi 4 tane keçi alıp Etiler'de gezeceğim
Sanırım şimdi 4 tane keçi alıp Etiler'de gezeceğim
Bu hafta Skoda Fabia ile Ünlüler Çiftliği'nde birinci gelen Toprak...
Vücudun sinsi düşmanı
Karınlık ve sıcak ortamı seven mantar, vücudumuza gizlice yerleşir.
Çapkın erkeklerin kansere yakalanma riski daha fazla
Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre, gençken çok fazla cinsel...
Portakal bayramını kutluyoruz
Sera icad oldu, mertlik bozuldu. Oysa eskiden her meyve ve sebzenin kendi...
İyi bir yemek şölene benzer
Geçenlerde bir arkadaşım iyi bir restoran tavsiye etmemi istedi benden.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.