kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Sömürge ruhlu kahramanlar

10 Kasım'larda veya Cumhuriyet'le ilgili diğer anlamlı günlerde Atatürk üstüne 'övgü yarışı' ile kendimizi çok fena uyutuyoruz. Bu tür etkinlikleri ayinleştirerek akli olmaktan çıkarttığımız için Atatürk'ü anlaşılmazlaştırıyoruz. Birinin onu anlamaktan söz edebilmesi için, 1938'den sonra Türkiye'nin nasıl birdenbire devlet olmaya veda ettiğini ve gayr-ı resmi manda haline geldiğini görebilmesi şarttır..
-10 Kasım 1938 Atatürk'ün ölüm tarihi değil, gencecik ve geleceği parlak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yıkılış günüdür.
Bu yargı ilk bakışta, Atatürk'ü Tanrı gibi algılamak ve algılatmak isteyen, böyle yaptıkları için de ulaşılamaz, anlaşılamaz, ilham ve örnek alınamaz hale getirenlerin ölü yağcılığını çağrıştırabilir. Fakat kastım; üstün yetenekli ama ölümlü bir insanın ardından gelenlerin devlet bilincinden külliyyen yoksun olduklarını vurgulamaktır.. Tarih tanıktır ki, 1938'den sonra hiçbir yönetim, Atatürk'ün 'bağımsızlık karakteri'nden en küçük bir eser sergileyememiştir. Böylece, bağımsızlık savaşı ile kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti ülkeyi yönetenlerin bilinçsizlikleri ve yüreksizlikleri yüzünden uzun ömürlü bir sömürgeye dönüşmüştür.
Görevli diplomat olarak içeride ve dışarıda Türkiye'nin macerasını yıllardır derinlemesine takip eden dost bir okur (İ. G) dünkü yazıma yankı vermiş:
-Şu sıra RULE BY SECRECY isimli kitabı okuyorum. Türkiye'de devlet ve seçkinler o kadar Amerika'nın denetiminde ve o kadar Amerikancıdır ki artık iş işten geçmiştir... McDonald's'da kahve içerken dudaklarını yakan aptala milyon dolar tazminat ödeyen medeniyet, Irak ve Filistin'de çocukları dünyanın en ileri silahları ile yok ederken birtakım Türkler ise 'Radikal İslam'la böyle mücadele edilir' diyebiliyorlar... Amerikan devleti özellikle savaş dönemlerinde sadece örgütlerin denetimindedir... Bir Amerikalı'yı getirsinler ve bir Türk yöneticisinin yerine koysunlar; hemen her meselede aynı lafları söyler... Türkler'in esirliklerinin sebebi kafalarındaki 'muasır medeniyet' mikrobu ve kişiliksizleşmedir..
Tabii ki bu ülkede ferd-i vahid kalsam 'iş işten geçmiştir' yargısına katılmam mümkün değil.. Ayrıca Atatürk gibi çok özenle kelime seçen bir önderin 'Muasır Medeniyet' hedefi, bilinçli bir tercihtir ve 'Batılılaşma' ile özdeş değildir; sanırım okur da bunu kastetmiştir.. Bir başka çağda 'muasır medeniyet' Japonlar'ın, Kenyalılar'ın veya Türkler'in elinde en ileri biçimde temsil ediliyor olabilir.. Kaldı ki okurun da işaret ettiği gibi, en gelişmiş silahlarla çocuk katliamı yapabilen bir kültür çevresini 'muasır medeniyet'in en ileri temsilcisi saymak için ahmak olma zarureti vardır..
10 Kasım 1938'den sonra gelen bütün siyasi veya bürokratik yetkililer adeta özel bir 'Amerikanlaştırıcı ikna odası'nda 'beyin yıkama' işleminden geçirildikleri için, Atatürk'ün 'muasır medeniyet' hedefi 'Batı uşaklığı' şeklinde algılatılır.
'Muasır Medeniyet' hedefi ile ilgili bu düzeltme, bir 'tevil gayretkeşliği' değildir. Çünkü eğer Atatürk 'Batılılaşma' diyeceği yerde sırf değişik bir söyleyiş olsun diye 'Muasır Medeniyet' deyimini seçtiyse bunu onaylamam.. Fakat öyle değildir; ne dediğini çok iyi bilen Atatürk 'Muasır Medeniyet' demekle 'Batılılaşma'yı kastetmemiştir.
Esasen kendini bilen aydın hangi beşerin her yaptığı işi ve her söylediği sözü kutsayabilir? İnsanın kendine ve ülkesine sağlıklı bir güven duyabilmesi için mutlak sorgulayıcı bir kişiliğe sahip olması farz değil midir? Bu öyle istisnasız bir sorgulayıcı yapıdır ki, 'fena fillah' mertebesine ulaşana kadar Allah ile ilişkisini de kapsamaktadır. O mümin ki birinci hedefi Allah'tan razı olmayı öğrenmek ve O'nun rızasını kazanmaktır. Buna rağmen Allah'ın evrendeki işlerini sorgulayıp kurcalamaktan kendini alamazken Atatürk veya bir başka büyük adamı nasıl sorgulamadan edebilir mi?
Fakat gelin görün ki, yerleşik 10 Kasım'cılık bize şunu dayatır:
-Atatürk hiç kimsenin beceremeyeceği kadar etraflı biçimde her şeyi düşündü ve her bir işin sihirli çözümünü hazırladı; siz sadece ezberleyin ve tekrarlayın yeter!
Bunun içindir ki, mandacı aydın ve yetkililerin Atatürk üstüne attıkları nutuklar kadar muzır iş azdır!
Adam sömürge valisinden veya komiserinden bile aciz iken 'Atatürk'ün bağımsızlık ülküsü' üstüne laf ederse ne düşünürsünüz? 'Demek ki Atatürk bize Batı uşağı olmayı emretmişti; şu mevcutlar gibi' demez misiniz?
Ulusçuluk ve ülkenin ulus devlet olarak bütünlüğü bu sömürge ruhlu kahramancıklara mı emanet!?
Gölge etmesinler başka ihsan istemez!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Felluce'de Haçlı sapıklığı   / 11-11-2004
 Diyanet ve Yayın Kongresi   / 09-11-2004
 Bit kelin perçeminde mi?   / 08-11-2004
 Başbakan'ın azarları ve azalttıkları   / 05-11-2004
 Lozan-bozanlık ve Lozan-borazanlık   / 04-11-2004
 Atatürk karakteri ve İncirlik karakteri   / 02-11-2004
 Dalkavukluk ve yolsuzluk   / 01-11-2004
 Yine 'Türkiyelilik' sihirbazlığına dair   / 29-10-2004
 Bugün Türkiyelilik, yarın Kürdiyelilik   / 28-10-2004
 Cici mafya-öcü mafya   / 26-10-2004
ERDAL ŞAFAK
Son efsaneye veda
"Kudüs'ün çocukları! Buraya bir elimde...
ÖMER ÇELİK
Arafat ve Araf
(Roma)
NATO parlamenterler toplantısı...
ÖMER LÜTFİ METE
Sömürge ruhlu kahramanlar
10 Kasım'larda veya...
UMUR TALU
Dün, matbuat...
Ramazan, derken bayram... İlle tamamen...
MUHARREM SARIKAYA
Karizmatik liderlerin vedası
İslam Konferansı Örgütü...
Direnişin sembolüydü
40 yıldır mücadelenin sembolü olan Arafat, gençliğinden ölümüne kadar...
Güle Güle Arafat
29 Ekim'den beri Paris'te tedavi gördüğü hastanede dün sabaha karşı...
İstanbul bizden daha çirkef
İstanbul bizden daha çirkef
Seyircimiz, İstanbul seyircisinden çok farklı değil. Ama İstanbul'da...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.