|
|
|
|
|
|
Terör uzmanı-sporcu aşkı
Ünlü akademisyen Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ve Basketbol Federasyonu Başkanlığı'na aday eşi Lütfi Arıboğan evliliklerini anlattı.
Eski MİT yöneticisi Mahir Kaynak'ın Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde öğretim üyesi olan kızı Deniz Ülke Arıboğan terör ve güvenlik konusunda tanınan bir akademisyen. Eşi ise eski milli basketbolcu Lütfi Arıboğan. Basketbol tutkusu sayesinde tanışan çift 17 yıllık evli ve iki çocuk sahibi. Arıboğan'lar evlerinin kapısını ilk kez Cumartesi Sabah'a açtı.
*** Onların evlerinde hem basketbol hem de terörizm konuşuluyor
Mahir Kaynak'ın kızı Deniz Ülke Arıboğan terörden organize suça kadar pek çok alanda bilgi üreten bir uzman. Eşi eski basketbolcu Lütfi Arıboğan ise federasyon başkanlığına aday.
Lütfi Arıboğan eşinin yazılarını herkesten önce okuyup değerlendirmeler yapıyor. Deniz Ülke Arıboğan ise Lütfi Bey'in takımının maçlarını hiç kaçırmıyor
Kadın 'terör uzmanı' olarak tanınıyor. Erkek ise eski milli takım oyuncusu, 12 yıl basketbolda çeşitli kulüplerde menajerlik ve yöneticilik yapmış, şimdi de Basketbol Federasyonu başkan adayı. Aralarında 17 yılı aşkın bir evlilik, iki çocuk, basketbol ve elbetteki dünyanın 'güvenlik' sorunları var. Ama ikisinin de ortak tutkusu basketbol. Tanışmalarına, aşık olmalarına ve evlenmelerine ne dünyanın bir köşesinde patlayan bomba, ne organize suç örgütleri ne de güvenlik tehditleri değil, basketbola duydukları aşk vesile olmuş. Deniz Ülke Arıboğan. Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde profesör. Harp Akademileri Komutanlığı'nın 2004-2005 eğitim ve öğretim yılı açılışında "21. yüzyılda Güvenlik Sorunları ve Terörizmin Yeni Yüzü' konulu ilk dersi verdi ve Harp Akademisi'nde de öğretim üyesi. Erkek ise Lütfi Arıboğan. 20 yıl Türkiye'nin en iddialı kulüplerinde oyunculuk ve kaptanlık yaptı. 241 kere Milli Takım forması giyen ve Milli Takım Kaptanlığı yapan Arıboğan 1996'dan bu yana ise basketbolda profesyonel yönetici olarak bulunuyor. Bugün ise Basketbol Federasyonu başkan adayı. Arıboğan çifti evlerinin kapılarını Cumartesi Sabah'a açarak, tanışmalarını, aşklarını, basketbolu ve terör hakkındaki görüşlerini paylaştı. Deniz Ülke Arıboğan'ın güvenlik ve terör uzmanı olarak tanınmasına neden olan 1997'de yazdığı "Uluslararası Terörizmin Yeni Yüzü" adlı makalesi oldu. Bu makalede Arıboğan Dünya Ticaret Merkezi'ne yakın zamanda kitlesel bir saldırı yapılabileceğini dile getiriyordu: "Teröristlerin herhangi bir laboratuvardan sağlanabilecek kobalt 60 ya da iyodin 131 kimyasal maddelerini kamyonlara yerleştirip Dünya Ticaret Merkezi'ne saldırmaları halinde New York'un en önemli finans merkezleri nesiller boyunca yaşanmaz hale gelebilir". Sonra 11 Eylül'de de bilinen saldırı gerçekleşince Arıboğan Türkiye'nin gündemine 'terör uzmanı' olarak girdi. Buna eski MİT yöneticilerinden Mahir Kaynak'ın kızı olması da eklenince Arıboğan güvenlik tehditlerine ilişkin tezleri dikkatle dinlenen bir profesör oldu.
BASKETBOL TANIŞTIRDI 1987 yılında evlenen ve iki çocukları olan Arıboğan çiftinin tanışıklığı üniversite yıllarına rastlanıyor. Ziraat Fakültesi'nde okuyan ve üniversite takımında oynayan Lütfi Arıboğan, aynı üniversitenin kızlar takımındaki Deniz Ülke ile üniversitelerarası basketbol turnuvasında tanışıyor. Basketbol tutkusu ile tanışan çift kısa zamanda birbirlerine aşık oluyor ve evleniyorlar. Biri basketbol kulvarında yoluna devam ederken diğeri annesinin "Akademisyen kafa yapın var, başka iş yaparsan mutsuz olursun" öğüdüne uyup akademisyenliği tercih ediyor. Ve güvenlik konusu üzerinde çalışmalarına başlıyor. Arıboğan babasının eski bir MİT uzmanı olmasının meslek seçiminde hiç etkisi olmadığını vurguluyor. Ama iki kardeşinin aksine yine de babasının mesleğine daha yakın olan 'güvenlik tehditleri' konusunda uzmanlaşıyor. Evlendikten sonra hamileliğinin de araya girmesi ile basketbolu bırakıyor ama eşinin hem oyuncusu olduğu hem de yöneticiliğini yaptığı kulüplerin maçlarını da kaçırmadan izliyor.
EVDE BİR GÜVENLİK UZMANI Evde en çok konuştukları konunun basketbol olduğunu anlatan Lütfi Arıboğan, ikinci sırayı da 'güvenlik tehditleri'nin aldığını belirtiyor. "Evde hem bir güvenlik ve terör uzmanı eş, hem de bir kayınpeder bulunmasının nasıl bir duygu" olduğu sorusunu ise Lütfi Arıboğan, gülerek, şöyle yanıtlıyor: "Hiç kötü değil. Tüm makalelerini önce ben okurum. Üstelik bir terör eyleminde nasıl davranacağımız konusunda da eşime güvenirim. Yıllar önce bir alışveriş merkezinde iken ses bombasının patlamasının ardından Ülke'nin isteği üzerine herkes başka kapılara koştururken, biz bombanın patladığı kapıdan çıktık. Çünkü bir daha o kapıda bomba patlamayacağını, riskin hem diğer bir bomba hem de karışıklık yüzünden diğer kapılarda olduğunu biliyordu." Lütfi Arıboğan eşinin makalesindeki gibi Dünya Ticaret Merkezi'ne bir saldırı düzenlendiği haberini televizyonda duyduğu anda makaleyi hatırladığını söylüyor: "Ülke'ye telefon açtım. 'Herşeyi bilmek zorunda mısın?' dedim. O diğer uzmanlar gibi neler olabileceğini yıllar öncesinden tahmin edebiliyor. Ama bunları bilmesi bizi korkutmuyor elbette. Çünkü tezlerinin doğru olduğunu gösteriyor" diyor.
TERÖR VE ORGANİZE SUÇ Deniz Ülke Arıboğan ise kamuoyunda bilinenin aksine 'terör uzmanı' olmadığını uluslararası ilişkiler uzmanı olduğunu söylüyor: "Çalışma alanlarımdan bir tanesi güvenlik ve terör. Sadece terör de değil, askeri güvenliği de içeren NATO gibi askeri örgütlenmeler, Avrupa Güvenlik Sistemi, tarihten günümüze değişen güvenlik algılamaları ve organize suç. Tüm bunları kapsayan, hatta çevre sorunları gibi insan güvenliğine yönelik bütün tehditler ilgi alanım. Ama terör konusu daha fazla gündeme geldiği için o konuda da daha fazla yorum yapmaya başladım. En son kitabım "Tarihin Sonundan Barışın Sonuna: Terörü Anlamak ve Anlamlandırmak" da terör ile ilgili felsefi denemelerden oluşan bir kitap. Ama bir terör uzmanı değilim."
Pervin Kaplan HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|