Zina Ve Kaza
Türkiye ve Yunanistan'da geçen hafta sadece zina ile kaza haberleri konuşuldu
Geçen hafta okuduğumuz, duyduğumuz, gördüğümüz haberler Türkiye'de zinayı, Yunanistan'da kazayı ilgilendiriyordu. Hangi Türk TV kanalını açsam internet'te hangi gazetenin sayfasına baksam, karşıma hep zina çıkıverdi durdu. Aynı şekilde hangi Yunan TV kanalını açtıysam hangi gazeteyi okuduysam hep geçen hafta sonunda Kuzey Ege'de düşen askeri helikopterle ilgili haberlerden başka bir şey göremedim. Yani kısacası Türkiye'de ve Yunanistan'da geçen hafta boyunca zina ve kazadan başka bir şey yoktu sanki... Bu haberleri okuya dinleye, ben de sade bir vatandaş gibi bazı sorulara yanıt aramaya çalıştım. Mesela zina konusunda... Yani zina, meclis kararıyla yasaklanırsa, ülkedeki zina faaliyetleri ya da "cinsel sadakatsizlikler" sırf hapis korkusuyla sona mı erecek acaba? Zina suçuyla yargılanıp hapsi boylayacak kişi, boşanmak zorunda da mı kalacak? Yoksa cinsel sadakatsizlikte bulunacak kişi, kamuoyu önünde rezil olup hapisten çıktıktan sonra daha mı sadık kalacak eşine? Zina yaptı diye yakalanan kişi, olur ya, eşi tarafından "affedilirse" illa devlet tarafından mı cezalandırılacak? Yok eğer, zina aile saadeti ve sadakatlik için yasaklanıyorsa o zaman boşanma davalarının da yasaklanması gerekmiyor mu? 1975 yılında zinayı suç olmaktan çıkartan komşumuz Yunanistan'da zina çok mu arttı? Hayır. İstatistiklere göre hiçbir değişiklik olmadı. Zina, yasak olduğu zamanlar da olmadığı zamanlar da hep yapılmış. Aradaki tek fark, yasak olduğu dönemlerde, aynı şimdi Türkiye'de yapılması düşünüldüğü gibi, zinayı yapan kişinin polis tarafından karakola götürülüyor olmasıymış. Aynı istatistiklere göre zina olayını polislere gammazlayanların ezici bir çoğunluğu zaten zinayı yapan kişinin eşleriymiş. Yani zina yaptıkları "eşleri" tarafından zaten biliniyormuş. Çünkü asıl amaç, cinsel sadakatsizliğe uğrayan eşlerin, zinayı yapanları dünya aleme rezil etmekten yani intikam almaktan başka bir şey değilmiş. Zina yaptılar diye açılan boşanma davalarıyla, "af buyuranların" sayısı da hemen hemen eşitmiş. Yunanistan'da şimdi zina yasağı yok. Ama zina yaparken "enselenenler" yine eşleri tarafından ya boşanma davaları açılıyor ya da affediliyor. Devlet ise Avrupa'nın her bir köşesinde olduğu gibi karıkoca arasına girmiyor. Gelelim kaza haberine. Yunanistan son bir haftadır, Kuzey Ege'de deniz düşen ve içindeki 17 kişinin (aralarında önemli bir dini şahsiyet olan İskenderiye Patriği de vardı) hayatına mal olan askeri helikopterin "düşüş nedenlerinden" çok kaza haberinin "geç duyulmasıyla" çalkalanıyor. Ana muhalefet partileri, helikopter kazasını bir buçuk saat sonra gecikmeyle öğrenen iktidardaki deneyimsiz Yeni Demokrasi Partisi hükümetini hallaç pamuğu gibi bir oradan bir buraya savuruyor. İşin aslı, helikopter denize çakılmadan 10 dakika önce 3 bin 500 feet irtifada bulunduğunu ve 10 dakikada ineceğini Selanik Askeri Kontrol Kulesi'ne bildirdikten sonra denize düşmesiydi. Helikopterin yaklaşık 5 bin metreden beton tesiriyle denize düşerek paramparça olduğu anında öğrenilseydi; kurtulan mı olacaktı acaba? Muhalefette düşen PASOK partisi besbelli kaybettiği 7 mart seçimlerinin intikamını almak için... İktidar partisini beceriksizlikle suçluyor. Oysa düşen Chinook tipi çift pervaneli nakliye helikopteri, PASOK iktidarları döneminde satın alınmıştı. Yunanistan'da meydana gelen bu trajik kaza bile iktidar- muhalefet partileri arasında bir "futbol maçı" gibi parti çıkarları için kullanılıyor ve tabii ki, eksik olmasınlar, Yunan TV kanalları için "etli butlu" bir malzeme oluşturuyor. Haberlerin alevlenmesinden paniğe kapılan savunma bakanı, istifa etmek istemiş; istifası kabul edilmeyince, hava kuvvetleri komutanını görevinden almış; hava kuvvetleri komutanı da düşen helikopterin bağlı bulunduğu kara kuvvetlerinin komutanını suçlamış. Ana muhalefetteki PASOK ise Başbakan Kostas Karamanlis'i "iktidarsızlıkla" suçlamıştı. E, bunlardan daha iyi TV malzemesi mi olur?
|