|
|
|
|
|
Uzaktan bakmak bile dinlendirici
|
|
Mauritius, ada hayallerinin gerçeğe dönüştüğü yer. Palmiyeler adanın ortalarında yerini geniş şeker kamışı tarlalarına bırakıyor.
Uzaklardaki küçük adalara her zaman meraklıyımdır. Hiç bıkmam, palmiyelerin denize uzandığı, bembeyaz kumsal görüntülerinden. Mauritius tam böyle... Sabahın erken saatlerinde uçak alçalırken fotoğraflık görüntüler başladı. Beyazdan turkuvaza değişen denizin ortasında yemyeşil bir ada. Uzaktan bakmak bile dinlendiriyor. Mauritius Hint Okyanusu'nda küçücük bir ada. Kuzeyden güneye 65 km., doğudan batıya 45 km. Adanın güneyinde bulunan havaalanından kuzeyde bulunan ilk kalacağımız otel Royal Palm'e bir buçuk saatte varıyoruz. Şoförümüz bu tip adalarda rastlanan cinsten; adalı olmaktan mutlu ve konuklara tüm bilgileri aynı anda vermek istiyor. Yal boyunca anlatıyor ama on saatlik bir uçuştan sonra hepsi anlaşılamıyor. İlk dikkatimi çeken direksiyonun sağda olması, İngiliz usulü. Royal Palm adanın en iyi otellerinden biri. Adadaki otellerin en üst kategorisinde olanlar dekorasyon ve hizmet açısından mükemmel. Le Saint Geran, Le Prince Maurice, Rolay Palm, Le Touessrok, Oberoi ve Dina Robin bu kategoride. Şahane deniz ve kumsal otellerin her birinde ana özellik. Yağmur sezonları dikkate alınarak sosyal alanların üstü kapalı ama yanlar hep açık. Yağmur olsa bile hava sıcaklığının çok fazla düşmediği bölgede kullanılan ana malzeme şeker kamışı lifleri ve ahşap. Adanın kuzeybatısında bulunan Grand Baie kasabası başkent Port Louis'ten sonra en hareketli şehir. Akşamüstü yürüyüşleri için sempatik kafeler, butikler ve çok pahalı olmayan restoranlar var. Part Louis iyi bir alışveriş seçeneği. La Caudan Waterfront her türlü yerel eşyanın ve modern mağazaların bulunduğu bir alışveriş merkezi. Otellerdeki restoranlar ve SPA'lar birbirinden güzel. Le Saint Geran'daki restoran Spoon ünlü Fransız şef Alain Ducasse'a ait. Le Touessrok SPA'sında Givenchy ürünleri kullanılırken, Diana Robin'in SPA'sında Clarins var. Genel bir Fransız havası var. Zaten adada kullanılan yerel dil Fransızca'nın Afrika dilleri ile karışımı olan Creole. Yerel dil pek duyulmuyor, kendi aralarında bile Fransızca konuşuyorlar. İngiliz olan iki şey var; direksiyon kullanımı ve kanunları. Direksiyonunu sağda olması, yolların darlığı ve ada halkının her birinin minibüs şoförlerini aratmayacak çılgınlıkta olması adada araba kullanmayı zorlaştırıyor. Ama en güzel programlardan bir tanesi araba kiralayıp dikkatlice bir gezi yapmak. Adanın güney tarafında mutlaka görülmesi gereken kısım Chamarel ve devamında Baie du Cap. Chamarel'de görülecek yerler şelale ve Coloured Earth denilen alan. Volkanik bir ada olan Mauritius'un bu kısmında toprağın çeşitli renkleri bir tablo oluşturuyor. Güzergah üzerindeki Restoran Chamarel'den ada ayaklar altında. Yemekten ziyade kahve içmek uygun olur. Yemek konusunda çözmenin en uygun yolu otelde hazırlatacağınız piknik sepeti. Piknik için en uygun yerler ise sahillerde. Tepeden sahile inerken en manzaralı yolu ise La Gaulette oklarını takip ederek bulabilirsiniz. Sakın her köşe başında bir tabela var sanılmasın. Adada araba ile dolaşmak tamamen bir macera, çok çok az tabela var. Günlük araba kiralama bedeli yaklaşık 90 euro civarında. Adanın ortalarında sahilde palmiyelerin yerini, şeker kamışı tarlaları, çay bahçeleri ve muz bahçeleri alıyor. Egzotik adalardaki farklılık iklimle birlikte bitki örtüsüne de yansıyor. Mauritius'ta olan en ilginç aktivitelerden biri de "Undersea Walk". Önce tekneye binip açılıyorsunuz. Başınıza büyük bir fanus geçiriyorlar ve belinize ağırlık bağlanıyor. Böylece suyun altına inip yürüyüş yapabiliyorsunuz. Su altında evlenmek isteyenler tarafından da tercih edilen bir program. Son derece güvenli, zaten yanınızda sürekli uzman birileri oluyor. Mauritius sadece deniz ve güneşi olan egzotik bir adanın ötesinde keyifler sunuyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|