Fırsatı kaçırdık
Ahı gitmiş, vahı kalmış Komşu bizi hayal kırıklığına uğrattı. Deplasmanda oynamamıza rağmen Rüştü'ye önemli bir iş düşmedi. Hakan Şükür oynayabilse maçı kesin kazanırdık.
Deplasmanda Avrupa Şampiyonu Yunanistan'dan alınan bir puan başarıdır. Ama dünkü Yunanistan'ı gördükten sonra "Niye kazanmadık?" diyoruz. Ahı gitmiş vahı kalmış yaşlı bir takım Yunanistan. Sanki iki ayda 10 yaş yaşlanmış, bitmiş, tükenmiş bir rakiple oynadık. Ancak iyi mücadele ettik. Düşünebiliyor musunuz, deplasmanda oynuyoruz, kaleci Rüştü neredeyse yere düşmedi. Rakibe hemen hemen önemli bir pozisyon vermedik. Özellikle de son 15 dakikaya kadar orta saha üstünlüğü bizdeydi. Emre çok iyi oynadı, Serkan'ın da yeri orta saha. Dün geceki maçta son vuruşu yapabilecek bir oyuncumuz olsaydı Atina'dan galip dönerdik. Yanarım, yanarım da Gökdeniz'in son dakikalarda kaleye 7-8 metreden vurduğu topun, bırakın gol olmasını auta bile çıkmayıp taç olmasına yanarım. Defansta da çok dikkatli oynadık. Özellikle bizim zaafımız ve Yunanlılar'ın en etkili silahı olan yan toplarda defans organizasyonu mükemmeldi. Gürcistan'dan yediğimiz komik kafa golünden sonra dün geceyi görüp, "Trabzon'da niye bunu yapmadınız?" demek geçiyor içimizden. Sonuçta grupta işler yine çok karışık. Hâlâ şansımız olabilir. Ama Danimarka ve Ukrayna'da da dün geceki gibi mücadele edip en azından bu performansı ortaya koymalıyız.
Frisk tuzağa düşmedi Anders Frisk bazı hatalar yaptı ama çok çok önemli kritik anlarda bizi yakmadı, doğrusunu yaptı. Üç Yunanlı oyuncunun Rüştü'ye basıp attıkları golde iptal kararı doğruydu. O bunaldığımız son dakikalarda öyle bir iki pozisyon vardı ki, Yunanlılar'a penaltı verse kim ne diyebilecekti? Artık takımın toparlanmaya, özellikle de takımlarında sürekli oynamayan oyuncularımızın istikrar kazanması lazım. Ve dün gece gösterdi ki, Hakan Şükür, Türkiye'de hâlâ rakipsiz. Dün gece ona öyle ihtiyaç duyduk ki.
|