|
Hedef!
O gece, İkiz Kuleler çöküp de ortalık toz dumana karıştıktan saatler sonra... İnternette bir bilgi ırmağından bir başkasına sürüklenirken sabaha karşı ekranda bir isimle ve bir resimle karşılaştım.
Amerikan ve dünya televizyonlarının daha ilk saatlerde işaret ettikleri Usame değildi bu.
O saatlerde çoğu kimsenin henüz varlığından haberdar olmadığı biriydi:
Ayman Zevahiri...
Aynı ismin ve resmin dünya medyasında da "11 Eylül"ün beyni ve "Bin Ladin"in sağ kolu olarak sunulması için birkaç gün geçmesi gerekecekti.
Oysa aynı Zevahiri, 1993 saldırısının da arkasındaki isimdi. (Bin Ladin daha ortalarda yoktu.)
İkiz Kuleler'e 1993 Şubat'ındaki saldırıyı, onunla birlikte "örgütleyen"se Remzi Yusuf'tu.
Bu isimler, bilinen "terörist" portresinden farklı bir görüntü sergiliyorlardı.
Aslında bir tıp doktoru olan Zevahiri, Amerikalılar için hep "saklı ve gizemli" kaldı.
1993 eyleminden sonra yakalanarak ABD'de mahkum olan Remzi Yusuf'un kimliği ise artık kimsenin meçhulü değildi.
Onu bizzat sorgulayan, FBI'nın en tepesindeki kişi; şöyle tanımlıyordu Remzi Yusuf'u:
"İngilizce'yi 'İngiliz aksanı'yla konuşmasının yanı sıra, altı yabancı dil daha biliyordu. Kimya ve elektrik mühendisliği doktoraları vardı. Daha 1995 yılında, Windows pek bilinmezken diz bilgisayarına özel 'şifre' programı yüklemişti."
***
Bu insanlar ne yapmak istiyorlardı? İlle de "İkiz Kuleler"i yıkmak takıntısı nereden geliyordu?
İlle de, evet...
Remzi Yusuf, yakalandıktan sonra New York'a getirilirken, FBI'nın helikopteri İkiz Kuleler'in yanından geçmişti birkaç dakikalığına...
Remzi Yusuf; FBI ajanlarınının da duyacağı biçimde şöyle mırıldanmıştı Kuleler'e bakarak:
"Bu sefer olmadı. Ama bir gün mutlaka ikinizi de devireceğim!"
Bu arada ilginç bir ayrıntıyı da eklemeden geçmeyelim:
Remzi Yusuf ve arkadaşlarının 1993 saldırısıyla ilgili olarak yargılanmaları sırasında; yargıç, "teknik bilirkişi" yardımı istemişti.
Teröristlerin asıl amacının "sıradan bir bombalı eylem" düzenlemek değil; İkiz Kuleler'i çökerterek bir anda en "yüz bin" kişinin ölmesini sağlamak olduğu söyleniyordu.
Yani, çok ama çok "acımasız" bir terör eylemi söz konusuydu.
Bu nasıl mümkün olabilirdi? Teröristlerin o gün kullandıkları "bir kamyonet dolusu patlayıcı"yla İkiz Kuleler yıkılabilir miydi? Ya da, başka nasıl?
Bilirkişiler hazırladıkları raporu mahkemeye sundular.
Evet, bu patlayıcılarla İkiz Kuleler'i yıkmak mümkün olabilirdi.
Ama başka yollar da vardı: Patlamanın şiddetini artıracak birkaç örnek sundular. En etkili ihtimali ise en sona sakladılar:
Örneğin: "Benzin deposu dolu bir Boeing uçağı kaza ile İkiz Kuleler'e çarparsa kuleler yıkılabilir"di!..
O dakikada Remzi Yusuf'un, sanık sandalyesindeki öteki eylemcilerle bakışıp bakışmadığını kimse hatırlamıyor.
***
Boeing'ler 11 Eylül'de İkiz Kuleler'e çarptılar.
Gerçekte ne yapmak istiyordu insanlık tarihinin bu en acımasız teröristleri?
Yanıtını bir başka 11 Eylül'ün; 11 Eylül 1973 Şili'sinin kurbanlarından Salvadore Allende'nin kuzeni İsabel Allende veriyor.
Cumartesi bu köşede...
|
