Troya Yunanistan'ı Salladı

Antik çağların "Amerikalıları" olan Helenlerin "Helen'i" kurtarmak bahanesiyle Truva'ya saldırması size tanıdık gelmiyor mu?

Geçen ay gösterime giren Troya filmi, beklendiği gibi Yunanistan'da gişeleri salladı. Sinema salonlarını dolduran çağdaş Helenler; antik Helenlerin kent-devletlerini yağmalamak ve de birleştirmek için birbirleriyle nasıl kıyasıya savaştıklarını bu kez Hollywood versiyonuyla gördüler. Troya filmi Türkiye'de ne kadar ilgi gördü; kaç bilet sattı bilemiyorum.. Ama bu film Yunanistan'da bir hafta içinde 500 bin bilet satışına ulaşarak rekor kırdı.. Gazeteler, dergiler çeşitli eleştirilerde bulundular.. Tarihçiler, filozoflar, arkeologlar, filmde birçok hatanın bulunmasından; okullarında okutulan Akhileus ya da Hektor gibi mitolojik kahramanların bu denli "basite indirgenmesinden" yakındılar.. Ancak filmin yönetmeni ile Akhileus'u canladıran Brad Pitt zamanında hareket ederek "Bu filmin sadece ve sadece Troya savaşını anlatan Homeros'un İlyada destanından esinlenerek hazırlandığını; yoksa İlyada gibi büyük bir destanı canlandırmak gibi bir sevdada olmadıklarını" söylemekle, çağdaş tarihçilerden gelecek olası eleştirilerin yolunu tıkamış oldular.. Buna karşın filmi seyreden çağdaş Yunanlılar; atalarının bu denli vahşi gösterilmesine pek aldırmadılar.. Günümüze kadar hala birçok dersin çıkartıldığını 3000 yıl önceki Truva savaşından, savaşın vahşetinden çok; savaş kavramının; savaş için yaratılan bahanelerin; emperyalizmin ilk tohumlarının ta 3000 yıl önce atıldığının anlaşılmasının daha önemli olduğu sonucu çıkartılıyor.. Antik çağların "Amerikalıları" olan Helenlerin "güzel Helen'i" kurtarmak bahanesini göstererek zengin Truva kentini ele geçirmesiyle; ABD'nin "insanoğlunu teröristlerden kurtarmak" bahanesiyle Irak ve Afganistan seferleri düzenlemesi arasında aslında fazlaca bir fark yok gibi.. Aynı, savaş makinası konumundaki Akhileus'un; Amerikalıların "kahraman" rambo'larından farkı olmadığı gibi.. Batının gözü her zaman Doğuda olduğu gibi.. "Tarih tekerrürden ibarettir" ibaresi boşuna çıkartılmadı herhalde.. Dikkatimi çeken başka bir şey de, bazı Türk TV kanallarının Troya filminin tanıtımını yaparken "Helen" ya da " Yunan" sözcüklerini kullanmaktan kaçınmaları oldu... Örneğin bir TV sunucusu "Aka'ların, Anadolu'ya saldırmasından" söz etti.. Bir diğeri "Ege'li Homeros'un İlyada romanı" dedi.. Truvalılar "Anadolulu"; Truva'- ya saldıranlar ise "Aka"lar olarak tanıtıldı.. Oysa Truva'ya saldıranlar, aralarında Aka'lı Helenlerin de bulunduğu bütün Helen kent devletlerinden oluşuyordu.. Yani Truva'ya saldıranlar sadece Aka'lı Helenler değildi.. "Ege'li Homeros" ne demek? Homeros öz be öz Helen değil miydi.. İonya'lı değil miydi? Bugün "Yunan" olarak tanımlananların asıl adı Helen'dir.. Yunanlılar kendilerine "Helen" der.. "Yunan" Sözcüğü, Araplardan Osmanlılara ve Türkçeye geçen bir kelime olup "İon" kelimesinin bir bozmasıdır.. İyonya'lılar; yani Ege kıyılarında yaşayan Helenler; Araplar tarafından "Yunani" olarak tanımlanmış; Türkçeye de "Yunan" olarak geçmiş.. Sırada şimdi Büyük İskender'i beyazperdeye getirecek olan film var.. İnsanlık tarihinin ilk emperyalist kumandanı Büyük İskender'i bu kez Leonardo Di Caprio canladıracak.. Bakalım Helen kent devletlerini birleştirmek ve Selanik'ten Hindistan'a kadar yayılmak için kıyım taaruzlarında bulunan İskender'in Hollywood versiyonu nasıl olacak...