kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
  » Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Aldatma rekoru kadınlara geçmek üzere
Aldatma üzerine üç doğru, üç yanlış

Aldatma rekoru kadınlara geçmek üzere

Sanılanın aksine; partnerlerini aldatanlar sadece erkekler değil. Uzmanlar; kadın aldatanların sayısının da erkeklerinkine yaklaştığını söylüyor. Bazen bozuk kişilik yapısı, bazen de sevgi, ilgi, cinsel arzu ve heyecan gibi duyguların karşılanmaması, aldatmaya yol açıyor

Bir ilişki heyecanını yitirdiğinde, hele hele uzatmalı aşıklar konumundan evliliğe adım atıldığında, aşk yerini zamanla sevgiye bırakıyor. Aşkın heyecanını sevginin huzuruna tercih edenler içinse; yeni bir arayış başlıyor. Aldatma, aldatılma hallerinin temelleri atılıyor... Aldatmak aslında insanın kendisini aldatması ile eşdeğer. Aldatmayı göze alanlar, bir süre sonra mahcup bir şekilde eşlerinin dizleri dibinde oturmaktan alıkoyamıyorlar kendilerini. Bazı senaryolarda ise, affedilmek, her zaman uslandırmıyor. Aldatan rolündeki kişi, 'Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz' özdeyişine uygun davranmaya devam ediyor çaktırmadan. Aldatmayı, bu konuda pek çok makalesi olan DEPAM'ın (Depresyon ve Panik Bozukluğu Merkezi) yöneticisi Psikiyatri Uzmanı Dr. Nihat Kaya ile konuştuk...

Varolan ilişkiyi bitirip, yeni bir ilişkiye başlamak varken, neden bazı insanlar aldatmayı tercih ediyor?
Bunun birkaç cevabı var. Birincisi; özellikle evli olan erkekler, şöyle düşünebiliyorlar: "Erkekler, aldatabilir, bunun için eşimden ayrılmama gerek yok." Kadınların çoğu da bunu kabullenmiş durumda. İşte, Hülya Avşar bile ayrılabildi mi? Öte yandan, kurulu bir düzeni yıkmak zor geliyor. Kadınlar açısından ise, en büyük etken, kültürel şartlanma. "Bütün erkekler bunu yapıyor. Erkek yapar yapar, evine döner" gibi düşüncelerle, aldatılmayı kabulleniyorlar. Çünkü, eşi tarafından aldatılan birçok kadın evliliğini sürdürebiliyor. Bunlar da diğer kadınlara model oluşturuyor. Bu tür örneklerin çoğalması, kadını teselli bile ediyor. Kadınların ilişkiyi bitirmemelerinin bir nedeni de; ekonomik özgürlüklerinin olmaması.

Erkekler daha mı çok aldatıyor?
Erkekler daha çok aldatıyor. Kadının aldatması, genelde erkeğinden yeterince ilgi, sevgi, şefkat görmüyorsa söz konusudur. Ama erkekler; duygusallık, aşk aramazlar aldatmak için. Kadın aldatırken, büyük olasılıkla cinselliği hedeflemez. Kadınlar bu konuyu erkekler gibi övünme, skor malzemesi yapmadıkları ve daha çok duygusal açlıklarına yönelik bir ihtiyaçtan aldattıkları için ve de toplumsal bakış açısı kadını bu konuda yargıladığı için gizleme eğilimi daha fazla. Ama kadınlarda da erkeklere yetişecek boyutta aldatmayı görüyorum. Eğer erkek, eşine ya da sevgilisine zaman ayırmıyorsa, duygusal ve cinsel olarak tatmin etmiyorsa, o kadın aldatmaya açık bir kadındır.

Aldatılmaktan kurtulmanın formülü var mı?
Aldatılma riskini azaltma formülleri var. Bunlar da, kadının erkeği anlaması, erkeğin kadını anlaması, kadının erkeğin çoğunlukla cinsellik düşünebildiğini kabullenmesinden geçiyor. Erkeğin kalbine, dünyasına giden yol; cinsellikten geçiyor. Erkeğin kadına, sevgiyle, anlayışla yaklaşması, romantik yaklaşımlar içinde olması gerekiyor. Böyle yaklaşan bir erkek, istediği her türlü cinselliğe ve fanteziye ulaşabilir. Bunlara dikkat edildiği oranda, aldatma-aldatılma riski de azalıyor.

Aldatılan kişi, ne yapmalı?
Aldatılan kadın şöyle düşüncelere kapılıyor: "Eşim artık beni sevmiyor. Artık cazibemi kaybettim." Dolayısıyla, ciddi anlamda bir özgüven sarsılması yaşıyor, çoğunlukla depresyona giriyor. Bir kısmı, eşine diğer kadının özelliklerini anlattırmak için baskı bile yapıyor. Ama bilmeden kendisine en büyük zararı veriyor. Kesinlikle bu tür diyaloglardan kaçınılmalı. Eğer aldatılan erkek ise, başka bir erkeğin kendisine tercih edilmesi onur zedeliyor. Tepkileri çok ciddi oluyor; onur ve gurur yaralanması içine giriyor. Erkek kadından çok daha ciddi hasar alıyor. Bu sebeple, erkeğin toparlanması kadına göre daha zor oluyor. Bu tür durumlarda, kesinlikle psikiyatrik destek gerekiyor.

Aldatmak ve çapkınlık bir tür hastalık mıdır?
Bazı durumlarda evet. Manik depresif dediğimiz rahatsızlıkta, kişinin cinsel dürtüleri de dahil olmak üzere, bütün duygu ve düşünceleri abartılı bir şekilde artar. Cinsel dürtülerini kontrol edemez ve çok sık partner değiştirir. Bunun dışında yine, maninin bir alt basamağı olan 'hipomanik kişilik'ler de sürekli çapkınlık yapar. Hastalık halinde; sürekli, heyecan, macera, tehlike yaşamak isteyen insanların bir kısmı da bunu çapkınlık yaparak ortaya koyar. Bir de bazı erkeklerde gizli eşcinsellik eğilimleri vardır. Bu eşcinsellik eğilimlerini baskılamak için de sürekli kadınlarla yatıp, kalkmak, çapkınlık yapmak isterler. Oysa, temelde eşcinsel dürtülerini baskılamaktadırlar.

Aldatılan kişi aldatır mı?
Aldatmaya eğilimli olur. Ama bir kısmı da aldatır. Aldatılan kişi, öncelikle bunu üzerine kondurmayabilir. Bu ya çok gururlu, onurlu insanlarda ya da kişilik zayıflığı olan insanlarda, sorunla yüzleşmemek noktasında ortaya çıkabiliyor. Bir diğer grup ise, aldatılmadan dolayı çok büyük bir duygusal travma yaşadığı için bu duygusal boşluğunu doldurmak üzere, duygularına hitap edebilecek birisinin arayışına girerek aldatıyor. Aldatılan kişi, aldatmaya meyilli hale geliyor.

Aldatmak, aslında insanın kendisini aldatması değil midir?
Kesinlikle evet. Bir defa insanın kendisine olan saygısının, güveninin, dürüstlüğünün sarsılmasıdır. Kişinin güçsüzlüğünün, kolaycılılığının, kararsızlığının ve bir tür bencilliğinin kanıtıdır. Bunları çağrıştıran bir davranış biçimidir. Ömrü boyunca eşini, partnerini aldatmayan insanlar da var tabii ki. Ama sayıları çok az. Keşke bu konuda daha umutlu olsaydım... Ama hiç tahmin etmediğimiz çevrelerde bile aldatmayı görmemiz yüzünden, umutlu olamıyorum. Kadın olsun, erkek olsun ne yapmalıyız? İlişkiye başlarken, sevgiyle, güvenle yola çıkmak ve birbirine şu sözü vermek gerekiyor: "Aldatmaya istekli olduğum zaman açıkça, dürüstçe sana anlatacağım. Ve yollarımızı ayıracağız. Birbirimize kin, öfke, düşmanlık duymadan ayrılacağız. Belki de bir arkadaş, dost kalabilmek şansımızı zorlayacağız." Bir de herkesin aldatılmaya karşı elinde mutlaka bir A planının olması lazım. Yani, aldatılırsa, ne yapacağını, ne tür davranışlar içine gireceğini önceden bilmeli. Kafasında çok net bir şekilde belirlemeli. İlişkisini bunu bilerek, içtenlikle sürdürmeli.

Partnerin aldattığını anlamanın, hissetmenin yolları var mı?
Çok fazla yolu var. Erkeklerin aldatması daha bir açık, anlaşılır oluyor. Erkekler biraz da kadınlara oranla 'aptal' oldukları için, daha çok kendilerini ele veriyorlar. Erkek için eve geç gelmeler, değişik harcamalar, faturalar, fişler, lüks otel ve restoran faturaları, çok sık seyahate ve arkadaş toplantılarına gitmesi, eşine eski ilgi, sevgi, şefkati, cinselliği göstermemesi, eşiyle başarısız bir cinsel hayat sürmeye başlaması, eşini umursamaz bir hava içine girmesi aldatma göstergesi olarak kabul edilebilir. Bir kısmı da, suçluluk psikolojisiyle, eve daha bir süklüm püklüm gider. Aldattığı kişiye; yani eşine veya sevgilisine daha çok çiçek, daha çok hediye almaya başlar. Bu da bir tür telafi mekanizmasıdır. Kadınlar aldatma konusunda çok daha gizli ve çok daha profesyoneller. Kadının en büyük avantajı; sertleştirmek zorunda bulunduğu bir penisinin olmaması ve orgazm taklidi yapabilmesi. Fakat bazı kadınlar, aldattığı partnerini sevgilisiyle mukayese ettiği için, sık sık eleştirmeye, başkalarından örnekler vermeye başlar. Erkeği cinsel yönden aşağılamak, daha büyük travma yaşatır. Eşinden ya da partnerinden intikam almak isteyen kadının en büyük silahı; cinsel aşağılamalardır.
DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
 Aldatma Rekoru Kadınlara Geçmek Üzere
 Fanatik Aşığın Özgüveni Eksik.
 Kalorisi Az Demeyin Light Diye Çok Yemeyin
 İhtiyaçtan Değil, Kendinizi Bütünlemek İçin Aşık Olun
 Ünlü Hamileler İş Başında
 Ünlüler Annelik İçin Gün Sayıyor
 Nasıl İnce Kalıyorlar?
 Sevginin Fazlası Zarar
 Bir Hayal Gerçek Oldu: Ömür Boyu 'füze' Meme
 Anne Karnındaki Bebeğin Fotoğraf Albümü Hazırlanıyor
 Günde Bir Aspirin Beyin Kanaması Riskini Azaltıyor
 Karalahana Kısırlık Nedeni
 Hafızamızı Güçlendirmek Mümkün Mü?
 Damar Sağlığını Koruyanın Kafası Daha İyi Çalışıyor
Erdoğan'ın düğününde onun da şöhreti arttı
Erdoğan'ın düğününde onun da şöhreti arttı
Tasavvuf müziğini dünyaya sevdiren, neyzen Ömer Faruk Tekbilek,...
Ünlü mankenler bu kez tamamen kapalı
Ünlü mankenler bu kez tamamen kapalı
Fashion TV'nin 'İstanbul Fashion Week 2004' adı altında düzenlediği...
Buzlar yine erimedi!
Buzlar yine erimedi!
Tilda-Erol Tezman çifti, dün gece Büyükada'daki yazlık evlerinde...
Doğum gününü bedavaya getirecek
Doğum gününü bedavaya getirecek
Pınar Altuğ, 4 Eylül'de 30 yaşına giriyor. Altuğ'un, dostlarını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.