|
 |
 |
 |
|
| NY'ın yeni Soho'su "Meatpacking"
|
|
New York'ta şimdi en moda bölge 'Meatpacking District'. Eskiden tamamında et toptancılarının olduğu bölgede artık en iyi, en trendy restoranlar açılıyor.
Ana hatları 14. Hudson, Gansevoort ve Washington sokaklarının sınır olduğu bölge, Soho'ya da yürüyerek 15-20 yirmi dakika mesafede. Meatpacking, şu anda ciddi bir turist akımının yaşandığı Soho'nun ilk halleri gibi. En 'cool' otel ise Soho House. Toplam 24 odası var ve otelin girişindeki minicik resepsiyon sonrası için hiç ipucu vermiyor. Ama oda anahtarını beklerken Linda Evangelista makyajsız ve çok güzel hali ile öğle yemeği için geldiğini söyleyip asansöre ilerleyince içine su serpiliyor insanın. Odaya girince ise ilk akla gelen kelimeler ilginç, tuhaf, biraz zevksiz oluyor ama kesinlikle farklı. 'Playground' adı verilen oda oturma ve yatak odası kısımlarından oluşuyor. Oturma kısmında bizim anneannemizden kalan büfeler gibi bir büfe ama üstünde son moda bir plazma televizyon ile çok iyi bir müzik sistemi var. Şarap rengi kadife koltuk, minibarda buza yatırılmış votka, yatağın başucunda ise kamasutra ile ilgili bir kitap ve yatağın ayak ucunda kocaman bir küvet... Otelin çatısında ise bir yüzme havuzu var. Havuzun etrafındaki restoran kısmı akşam saatlerinde çok kalabalık ve çok renkli. Genel olarak genç bir grup var. Otelin 'Cowshed' spası ise New York'un en iyileri listesinde. Doğal ürünlerin kullanıldığı spa malzemelerinin örnekleri odalarda da bulunuyor. Soho House'un giriş katında ise dekorasyonu ve yemeklerinin lezzeti ile New York seyahatimin bir numarası olan 'Spice Market' var. İki hafta önceden arayıp rezervasyon sormamıza rağmen akşam için yer bulamadık, ancak öğle yemeği için otel müşterisi kontenjanından yer bulabildik. Turuncu, koyu sarı ve altın renklerinin bir arada kullanıldığı dekorasyonda Uzakdoğu ve Hint etkisi var. Birbirinden şık objeler bol miktarda kullanılmış. Mutfak ise ünlü şef Jean-Georges Vongerichten kontrolünde. En beğendiğim Paris restoranlarından Market'te aynı şefe ait olduğu için iyi yemek yiyeceğimi biliyordum ama Spice Market çok daha iyiydi. Başlangıçlar istenirse ortaya alınıp paylaşılıyor. Uzakdoğu ve Hint mutfağının en güzel tatları bir arada kullanılmış. Muhteşem bir yemekti. 'Meatpacking District'te kahvaltılar Pastis'te yapılıyor. Burası yüksek tavanlı, pervanelerin döndüğü, ahşap masaları ile çok rahat ve sempatik bir yer. Özellikle pazar günleri öğle saatlerine doğru çok kalabalık oluyor. Bölgenin yeni bir oteli de Soho House'un hemen karşısında olan 'Hotel Ganzevoort'. Çek asıllı otelci Henry Kalan'a ait otel minimal çizgide, orada da çatıdaki akşamüstü partileri çok ünlü.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
