kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
İcazetli gazete yazarlığının dayanılmaz ağırlığı üzerine...
Şaka

İcazetli gazete yazarlığının dayanılmaz ağırlığı üzerine...

Dünyanın en zor işlerinden biri de "İcazetli" olmaktır.
Her davranışınızı, her düşüncenizi ve her sözünüzü, birilerinden alacağınız onaya endekslemektir "İcazetli"lik.
Bizim gazete yazarlığı mesleğinde icazetli olmayı meslek ilkesi olarak seçtiyseniz, elinizi kolunuzu bağlarsınız.
Diyelim ki, AB konusunda, Kopenhag Kriterleri hakkında yazacaksınız, sivil ve çoğulcu demokrasinin erdemlerini yorumlayacaksınız.
Hemen bir düşünür ve içinizden "Bu yazacaklarıma kimler kızar acaba" diye listeler yaparsınız içinizden.
Ya askerler kızarsa?
Ya ulusalcılar sinirlenirse?. Tabii ki, icazete endekslenen konular, sadece sivil demokrasi ile sınırlı değildir. İcazet almak için susta durduğunuz kesimler de sadece "Derin Devlet" olgusundan bulunmaz.
Örneğin okurlara, "Makul Çoğunluk" diye nitelenen gürültücü azınlığa, başı örtülülere, başı açıklara, sendikacılara, patronlara, iktidar ve bunlar gibi sayısız kesimlere, icazetle bağımlı olabilirsiniz.
Tayyip Erdoğan'ın başarılarından birini yazarsanız, ertesi gün size "Yalaka" diyecekleri endişesi kaplar içinizi.
Tayyip Erdoğan'ın yanlışlarını eleştirince, onun yandaşlarının "Sen de hiç demokrat değilmişsin" şeklindeki tepkilerinin geleceğini bilirsiniz.
"Güneydoğu Sorunu" mayınlı bir alandır kesinlikle.
Ya Türkler'i, ya Kürtler'i kızdırabilirsiniz. Çocukluğunuzdan başlayarak kişiliğinizi oluşturan temel kültürünüzde "Tek Başına Olabilmek" bilgisi zaten yoktur.
Ya mahallenizdeki arkadaşlarınızla, ya da aynı ideolojiye mensup yoldaş veya ülküdaşlarınızla olmayı, bir hayat tarzı olarak benimsemişsinizdir.
Önemli olan, doğru bulduğunuzu seslendirip, özgür ve özerk davranabilmek değildir ki.
Önemli olan kendi çevrenizle aynı şeyleri söyleyip yapmak ve "Sürüden ayrı düşmemek"tir.
Bütün bu takıntılarla, yurttaki ve dünyadaki değişimi ıskalamaya başlarsınız.
Örneğin Turgut Özal'ın 1980'lerde başlattığı yeniden yapılanmayı, çevrenizi kızdırmak endişesiyle görmezden geldiğiniz için, şimdi Türkiye'nin 150 milyar dolarlık dış ticaret hacmine nasıl ulaştığını bir türlü anlayamazsınız. İçinizden hep "Bu rakamlar olsa olsa hayalidir" diye geçirirsiniz.
28 Şubat'ın kokuşmuşluklarını, beceriksizliklerini, hukuksuzluklarını, ekonomik krizlerini izlemek yerine, 10'uncu Yıl Marşı söyleyerek vakit geçirdiğiniz için, AK Parti'nin tek başına iktidar olmasını, "Şeriat Tehlikesi"nin kapımızı çalması, diye algılarsınız.
Yüzünüze çarpan gerçekler gözünüzü çıkaracak noktaya gelse bile, icazetle bağımlı olduğunuz çevreden veya cemaatten ayrı düşmemek için, ya susarsınız, ya da bu gerçeklerden kaçarsınız.
Sonunda şiirdeki gibi "Suya dokunmazmış/Sabuna dokunmazmış/Pise bak" durumuna düşersiniz.
Elinizin pisliğini anlamadığınız konulara bulaştırmayı da, "İlkelilik" diye sunarsınız.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hiçbir olay üç kişinin arasında saklı kalamaz ki   / 19-07-2004
 Silahın gerçeğinden de kurusıkısından da uzak durun!.   / 18-07-2004
 Turizm, hizmet sektörünün herhalde en zor dalıdır   / 17-07-2004
 Sade yöneticiler değil, seçmenler de sorumlu olmalı   / 16-07-2004
 Türban, sadece bir inanç meselesi olmaktan çıkmıştır   / 15-07-2004
 Yatağa alınacak erkeklerin türüne göre özgürlük tanımı   / 14-07-2004
 Türkiye nefesini aralık ayına kadar tutacak   / 13-07-2004
 İcazetli gazete yazarlığının dayanılmaz ağırlığı üzerine...   / 12-07-2004
 Erdoğan dil bilmeden yabancılarla nasıl yakın ilişki kuruyor?   / 11-07-2004
 Yolu onarmak için ille de kına gecesi mi yapmak gerekiyor?   / 10-07-2004
REHA MUHTAR
'ÇÜK'lerin telefonlarını açmayın
Cep telefonu çaldığında...
ERDAL ŞAFAK
Erdoğan'ın randevuları
Londra, Berlin, Madrid tamam.
AHMET HAKAN COŞKUN
Türban mürban
Postacı tatil gününde "şöyle bir mahalleyi...
MANSUR FORUTAN
Kısa bir çay ve ihtiyaç molası!
Geçenlerde bir aşk...
MEHMET BARLAS
Yarışın değil, 45-60 yaş kategorisinin birincisi olmak...
HINCAL ULUÇ
Cennette iki gün..
Vallahi aslında Atilla Dorsay'a...
Havuz bozulmaz
Havuz bozulmaz
"Havuz sisteminin kriterlerini kulüpler belirlemişler. Bu yıl için...
Sambaya devam
Sambaya devam
Brezilya, çeyrek final maçında Meksika'yı 4-0'la geçerken, ilk golü...
Sürpriz ittifak
Arınç, vekile ucuz konut projesiyle Erdoğan'ı karşısına CHP'yi yanına...
Erdoğan: Buna izin vermem
TOKİ'den vekillere 'ucuz konut' haberini önceki gün yalanlayan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.