SABAH - 10/07/2004 - Biz bize kaldık

Şu an 10 Temmuz 2004 - Cumartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	» Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Euro 2004

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Otomobil

	Sinema

	Çizerler

Google Arama

Biz bize kaldık

Avrupa Şampiyonası ardından tekrar içimize ve iç sorunlarımıza döndük. Futbol Federasyonu seçimi ve naklen yayın ihalesi iki önemli ve halen çözülmemiş sorun olarak önümüze çıkıyor. Yeni kadro oluşturmada en şanslı takım şüphesiz F.Bahçe. Elinde şampiyonluğa ulaşmış, genç, yetenekli ve özgüven kazanmış bir kadro var. Alex'in gelmesiyle birlikte
F.Bahçe'nin bu sezon daha farklı bir sistemle oynayacağı aşikâr. Bu sistemin oturması sürecinde sıkıntılar, takım içerisinde bazı sorunlar yaşanabilir. Bunlara hazırlıklı olmak lazım. Yeni sistemde hücum düzeninin kilit oyuncusu olacak Alex'in takıma çok geç katılıyor olması da önemli bir handikap. Serkan ve Önder çok kısa sürede takıma uyum sağlayacak ve katkı yapacak oyuncular. Deniz için ise şayet savunmada oynatılacaksa benim bazı çekincelerim var. Orta sahada oynatılması daha verimli olabilir diye düşünüyorum. Bir sene daha yaşlanan ve Daum'un çok hazetmediğini bildiğimiz Von Hoijdonk ile şifresi çözülen Nobre'nin önümüzdeki sezon ne verecekleri de tartışmalı. Alex'in gelmesiyle birlikte
Serhat ve Tuncay daha etkili olacaklardır. Geçtiğimiz sezon savunmanın aksamasının nedeni orta sahanın savunmaya veremediği destekti. Bu sene Alex'le beraber bu destek biraz daha da azalmış olacak.
Yeni oyun planında teknik detaylar yanında; geçtiğimiz sezon bu takımın müthiş bir hırs, mücadele ve takım içi disiplin gücüyle hedefe ulaştığı unutulmamalı. Daum'un bu takıma en büyük katkısı bu mücadele gücü ve içi disiplini sağlamak oldu. Yoksa bırakın dahiliğini yaratıcılığını dahi kimse göremedi.

Bıçakçı iyi isim
Federasyon seçimlerine gelince; Levent Bıçakçı gibi bir adayın çıkması futbol dünyası adına sevindirici. Haluk Ulusoy'un artık Türk futboluna verecek bir şeyi olmadığını düşünüyorum. Onun formatında başka bir adayın da ancak yeniden yapılanma değil yeniden kapılanma getirebileceğini biliyorum. Bu delege sistemi Bıçakçı'nın seçilmesini sağlar mı bilemem. Ancak eğitimli, iyi yetişmiş, işinde başarılı olmuş, UEFA'da saygın, dünya değerlerini bilen bir adayın ortaya çıkması bile son zamanlarda duyduğumuz en güzel şey.

KEMAL DİNÇER