kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Türkiye'de rakibimiz yok
Türkiye'de rakibimiz yok
Bay Vitali önce radyoyu istemedi
İşadamı bence işadamlığını bilmeli
Ailenin para harcayan çocuğuyum

Ben harcarım ekibim hesaplar

Cem Hakko, "Para harcamayı sever misiniz" sorumuza "Ben ailenin para harcayan çocuğuyum. Ben harcıyorum, ekibim tutumlu olmam için hesap yapıyor" cevabını verdi.

***

Türkiye'de rakibimiz yok

Cem Hakko Vakko'nun rakibi olarak Beymen'i gösterenlere sitem ediyor. "Öncelikle kulvarlarımız farklı. Ben, markamızı başka markalar arasında ezdirip öldürmemek için büyük uğraşlar verdim. Vakko hâlâ ayaklarının üzerinde".

Bugünkü pazartesi sohbeti konuğum herkesin yakından bildiği bir işadamı, Cem Hakko. Onu sadece Vakko mağazalarıyla değil, Power FM ile başlayan radyoculuk serüveni ile yakından tanıyoruz. Şimdi ise en heyecanlandığı proje kuşkusuz televizyonda yeni kurduğu müzik kanalı, Power Türk. Röportaja başlamadan önce Merter'deki binalarını geziyoruz. Cem Hakko yorulmak nedir bilmeyen bir kişilik. Anlattıkça heyecanlanıyor, heyecanlandıkça anlatıyor. Radyo stüdyoları televizyon tesisleri, müthiş etkileyici. Her detay düşünülmüş. Geziye başlamadan önce Hakko'nun söylediği bir söz aklıma geliyor "heyecan güzel ama profesyonellik de lazım." Gerçekten de radyolar olsun televizyon olsun, tekstil olsun Hakko, tüm profesyonelliğini işine yansıtmış. Her şey kontrollü yürüyor, sürprize yer yok. Cem Hakko ile Vakko markasının bugünkü yerini, hedeflerini ve geleceğini konuştuk.

Vakko sizin için ne ifade ediyor? Markanız Türkiye'nin neresinde?
Vakko benim için yaşam biçimi. Vakko ile yaşıyorum. Onunla yatıp onunla kalkıyorum. Bizim bir sloganımız vardır, "Türkiye'nin övünç duyduğu marka" diye. Aslında Türkiye'nin tek markası. Başka bir isim arkasına saklanmadan, yaşamaya çalışan bir marka Vakko.

Vakko müşterisinin profili 65 yıl içinde değişti mi?
Daha yenilikçi oldu. Çok hoşuma giden bir şey var, insanlar bir yere ulaşmak istediklerinde "Biz bu sektörün Vakko'su olacağız" diyorlar.

'ESKİDEN VİZYON BAŞKAYDI'
Müşteri profili derken aslında şunu sormak istiyordum. Babanızın kurduğu Vakko nasıldı, şimdi nasıl?
O tarihi aslında ikiye ayırmak lazım. Gümrükler açılmadan önceki durum başkaydı. Gümrükler açıldıktan sonra rekabet koşulları değişti. Gümrükten önce, salonu kurmak, boyaları getirebilmek, çıkış izini yokken dışarıdaki yatırımları düşünmek... Bunlar bambaşka vizyon işleri.

Örneğin siz o dönemde bunları yapabilir miydiniz?
Bilmiyorum. Bay Vitali müthiş bir vizyonla, heyecanla, cesaretle girmiş işe. Aynı cesareti gösterebilir miydim, emin değilim doğrusu.

Babanıza niye hep "Bay Vitali" diyorsunuz da baba demiyorsunuz?
Öyle mi diyorum? Doğru, öyle diyorum. Belki küçükten beri aynı iş ortamında bulunup toplantılarda baba diye seslenmemek için geliştirdiğim bir şey.

Eski Vakko ile bugünkünü kıyaslıyorduk
Dediğim gibi o zaman başka bir vizyon vardı, cesaret vardı. Şimdi hızlı bir piyasa ama onun yanında saygın olmayan bir ticaret anlayışı var. Eskiden aile içi çalışma imkanı sağlanmıştı şimdi o da yok. Oturup uzun uzun tartışılırdı şimdi ise sanki devamlı bir şey üretip kaçırmaya mecbursunuz. Bazı gelenekleri kaybettik. Sadece işte değil özel hayatta da. Örneğin cumaları toplanır beraber yemek yerdik, şimdi herkes bir yerde.

'İHRACAT HEYECANIMIZ OLMADI'
Vakko görünüş olarak çok hızlı bir büyüme gerçekleştirmedi ama hep marka kalmaya devam etti. Bir sözünüzü hatırlıyorum: Demiştiniz ki ihracat yapsaydık bugün Vakko ortada olmazdı. Neden ihracat heyecanınız olmadı?
Heyecanımız vardı ama ihracat değil. Biz bu "Kravatımızı İtalya'da, çikolatamızı İsviçre'de satmak istiyoruz" diye girdik. Sebep marka olmak tutkusuydu. Öncelikle ayaklarımızın üzerinde durup borca girmeden devam etmeye çalıştık. Sonuçta tekstil ve moda satan bir kuruluşuz. Müthiş koleksiyonlar yarattık. Her mağazamızı butikleştirdik. O noktadan sonra ihracat yapma şıkkımız vardı ama mümkün olmazdı. Çünkü düşünsenize, normalde ihracat yapmanız için koleksiyonu 6 ay öncesinden hazırlamanız gerekiyor. Bizim böyle bir lüksümüz hiç olmadı.

Niye? Dünyadaki bütün markalar koleksiyonlarını önceden hazırlamazlar mı?
Öyle ama Türkiye'de bu biraz zor. Düşünün ki bir eşarp koleksiyonu hazırlıyoruz, bakıyorsunuz araya kriz giriyor. Ne bileyim sokaktan yeni eğilimler konusunda bir koku geliyor. Bizim hazırladığımız koleksiyonla oynama şansımız var, öyle bir lüksümüz var.

Sokaktaki eğilim sürekli değişiyor mu?
Tabii. Örneğin bir film oynuyor, ekonomik bir değişme oluyor bütün zevkler bir anda değişiklik gösteriyor. Gençlik zaten bambaşka. Hatırlasanıza bir anda askeri kıyafetler moda olmuştu savaş çıkma arifesinde. Biz o zaman bütün üretimi durdurup, mağaza vitrinlerimizi ona göre patlattık. İşte o zaman herkes Vakko'dan konuşmaya başladı. İhracat yapan firmanın elastikiyeti olmuyor, biz buna sahibiz. Elastikiyet yanında çeşidi de getiriyor.

BÜYÜK MAĞAZACILIK YAPMIYORUZ'
Küçük olsun benim olsun diyorsunuz yani. Peki dünyaya nasıl açılacaksınız? Butiklerle mi?
Evet. Çeşitlerimizi kendi butiklerimizle dünyayla göstereceğiz.

Türkiye'deki rakibiniz kim? Beymen mi?
Hayır bizim çok büyük farkımız var. Farkımız etiketimiz. Etiket bizim için en önemli şey. Biz Almanya'ya girdiğimizde örneğin kendi etiketimizle girmeliyiz.

Vakko deyince karşısında Beymen var diye düşünülür ama. Kulvarlarımız farklı. Biz büyük mağazacılık yapmıyoruz. Kendi etiketimizle kendimiz marka olmak istiyoruz. Büyük mağazacılıkta kendi markanız diğer önemli markalar arasında kayboluyor. Ben gümrük kapıları açıldığı zaman bu anlayışın bizim markamıza da sıçramaması için büyük uğraş verdim.

Yani Vakko'da Prada ya da Gucci satılmasın diye mi? Kime karşı uğraş verdiniz?
Aileme ve büyüklerime karşı. Biz de Beymen gibi mağazalarımızın içine büyük markaları getirebilirdik ama Vakko markası ne olurdu o zaman? Elinizde iyi bir marka varsa başka markaların arkasına saklanmamak gerekir. Bir örnek vereceğim, bir gece kulübünüz vardır, iyi çalışmaz. Ambians bitmiştir, sanatçınız iyi iş yapamıyordur. Ne yaparsınız? Yeni sanatçı getirirsiniz. Mekanınızı hep yeni sanatçılarla ayakta tutmaya çalışırsınız. Biz işte bu değiliz. Biz Vakko olarak bütün yabancı markalara rağmen hâlâ ayaktayız.

Büyük reklam kampanyaları da yapmıyorsunuz.
Yok yapmıyorum. Gerektiği kadar yapıyorum. O reklam kampanyalarını yapanları da çözebilmiş değilim. Yani her iş cirosu müsaade ettiği yatırımı yapar. Yıl sonunda bütçeyi tutturmak gerekir. Bazı kampanyalarla satılan ürünü denkleştiremiyorum doğrusu. Öyle gazete ilanları veriyorlar ki aklım almıyor çünkü fiyatları biliyorum. Bir gariplik var. Yani Vakko olarak biz uzun yıllar ayakta kalmak, dünya markası olmak istiyoruz. Bunun için de kendi kurallarımız var tabii.

Beymen değilse Türkiye'de rakibiniz kim o zaman?
Rakibimiz yok.
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Modern çağın gerekliliği mi gıda terörünün yeni adı mı
 Çernobil'den kaçtı tenise merak sardı
 'Yeniden doğduk'
 Biri mezarda, diğeri hapiste
 Hizbullah şüphesi
 'Aldatıyordu öldürdüm Sırada annesi vardı'
 Kardeşini kurtarmak isterken suda kayboldu
 Konvoydaki hatalı sollama can aldı
 Yol yapımındaki toz 3 kazaya yol açtı
EMRE AKÖZ
Baykal'ı niye sevmem?
Deniz Baykal 1970'li yıllarda...
MEHMET ALTAN
Van'daki terör, peki Yığınçalı Köyü'ndeki ne?
Dünkü...
Papandreu'dan Baykal'a 'nazire'
Partisi PASOK, genel ve AP seçimlerinde büyük darbe alınca Papandreu...
Irak'ın İran'ı 'hedef' gösterdiği gün Tahran'da büyük zirve
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, ülkede bir türlü sağlanamayan...
Darısı Başımıza
Darısı Başımıza
Açılışta Portekiz'i, çeyrek finalde Fransa'yı, yarı finalde Çekler'i...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.