|
|
|
|
Güldestan türünün tek örneği
'Güldestan' müzikali, uluslararası festivallerde Türkiye'yi temsil edecek. Mercan Dede'nin müziklerini hazırladığı gösteri, sahne sanatlarında ne kadar ilerlediğimizin bir örneği. Finalde saçılan güller, Isparta'dan getirtilmiş. Erkek dansçıların kostümleri ise çok etkileyici....
Merhaba! Önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptığımız bir haftaya başlarken, birçok İstanbullu haftasonu tatilini uzatıp şehir dışında olmayı tercih etti. Ben de tercihimi bu yönde kullandım ve yazımı size İstanbul dışından yazıyorum. Geçen hafta, Devlet Opera ve Balesi, Klasik Bale ve Modern Dans Topluluğu'nun sahneye koyduğu 'Güldestan' müzikalini izledim ve sizinle paylaşmak istedim. Bu etkileyici müzik ve dans prodüksiyonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle hazırlandı ve geçen hafta davetliler için sahnelendi. Henüz eserin nasıl bir programla seyirci ile buluşacağı belli değil. İlk olarak ağustos ayının son haftası bilet satışlı bir gösteri planlanıyor. Projenin asıl amacı, uluslararası festivallerde Türkiye'yi temsil edebilmek. Ülkemizin sahne sanatlarındaki gelişimi, Devlet Opera ve Balesi'nin klasik ve modern anlamda geldiği noktanın bir göstergesi Güldestan... Bu projenin en önemli özelliklerinden biri ise, kendi alanında başarılı birçok sanatçıyı bir çatı altında toplayarak, türünün tek örneği olması.
Podyumda 'Biz' Vardık Güldestan'ın koreograf ve yönetmeni Beyhan Murphy'yi böylesine güzel bir çalışmadan dolayı kutluyorum. Mercan Dede müziği eşliğinde sunulan prodüksiyon için olağanüstü dersem sanırım abartmış olmayacağım. Mercan Dede'nin çalışmalarından bir parçayı Paris'de gerçekleşen defilemde kullanmıştım. Koleksiyonum, onun müziği ile podyumda sergilenirken hayatım boyunca unutamayacağım duygular yaşamıştım. Tam anlamıyla 'biz' vardık podyumda. Mercan Dede, bu çalışmada da, iki saat boyunca sufi müziğinin temsilcisi olarak bizlere evrenin uyumunu yansıtan farklı ritm, melodi ve doğu müziğine özgü dinsel gelenekleri elektronik müziğin evrensel seslerine kaynaştırdığı benzersiz bir performans sundu. Ayrıca gösteride Mercan Dede'ye devlet müzisyenlerinin yanı sıra, bağımsız genç müzisyenler de eşlik ediyor. Diğer önemli bir isim, sahne tasarımını gerçekleştiren Sayın Işın Mumcu. AKM'de sunulan gösteride, ışıkla bütünleşen sahne tasarımı, olabildiğince yalın, ama anlatmak istediği her şeyi kusursuzca ve yormadan seyirciye aktarabiliyor. Oyunun sonunda kokteyl sırasında Işın Hanım'la kısa bir sohbet fırsatı buldum. Ve öğrendim ki, tanıtım amaçlı hazırlanan, yurtdışına gitmesi planlanan bu prodüksiyon için kolay taşınabilir bir dekor hazırlamak için özel bir çaba sarfetmiş. Kostümler, devlet opera ve balesinden İsmail Dede tarafından hazırlanmış. İster istemez kostümleri daha farklı ve detaycı bir şekilde inceledim. Öncelikle dansçıların rahat hareket etmeleri ön planda tutulmuş. Anlatılmak istenen dönem tam anlamıyla aktarılmış. Kişisel fikrim ise, erkek dansçıların kostümlerinin daha vurgulayıcı ve etkileyici olduğu yönünde... Özellikle oyunun ortasında sahneye gelen hamam kurnasıyla birlikte, her yönden seyirciyi içine çeken ve bitmesini istemediğiniz bir çalışma... Oyunun sonunda erkekler kırmızı taftadan geniş gül etekler ile çıktılar sahneye. Oyunun finalinde ise tepeden binlerce gül atıldı. Bu sırada kokusunu aldığım keskin gül kokusunun özellikle anı vurgulamak, güçlendirmek için havalandırmadan geldiğini düşündüm ama sonra Işın Hanım'la sohbetimiz sırasında öğrendim ki, gülleri kendi imkânlarıyla Isparta'dan getirtmişler. Duyduğum atılan güllerin gerçek kokularıymış... İngiliz Micheal Odam tarafından tasarlanan ışık oyunları, sahne tasarımı, kostümler, müzik ve dansçıların oyunun sonuna doğru yükselen performanslarıyla muhteşem bir bütünlük çıkmış ortaya.
Kültürümle Gurur Duydum Ankara, İzmir, İstanbul Devlet Opera ve Bale sanatçılarından oluşturulan bir grup, 3.5 ay gibi kısa bir sürede bu çalışmaya hazırlanmış. Eminim zaman içinde çok daha uyum içinde olacaklar ve performansları daha da yükselecek. İzlediğim ilk gösteriydi ve gerçekten çok keyif aldım. Bir kez daha Türk olmaktan, böyle zengin bir kültüre sahip olmaktan gurur duydum. Ayrıca böyle bir projeyi desteklediği için bir Türk vatandaşı olarak Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Erkan Mumcu'ya da teşekkür ediyorum. Herkese iyi haftalar diliyorum.
Dilek HANİF
|
|
|
|
|
|
|
|
|