kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
  » Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Bush kafesi'nde beş gün geçirdim
'Bush kafesi'nde beş gün geçirdim
"İstanbul uyarısı"

Hapiste gibi

Amerika Başkanı George Bush'u, onun resmi kafilesi içinde izliyorum. Burası, birinci sınıf lüksü olan uçan bir hapishane gibi.

***

'Bush kafesi'nde beş gün geçirdim

ABD Başkanı Bush'un temaslarını, onun resmi kafilesiyle izliyorum. Bu gezi, birinci sınıf uçuş lüksüyle hapishane yaşantısı kısıtlamalarını birarada topluyor....

Son bir kaç gündür Beyaz Saray'ın basın kafilesi içinde Bush'la seyahat ediyoruz. Önce İrlanda'nın ufak bir kasabasındaki Avrupa Birliği zirvesi, ardından Ankara ve bugün sonunda İstanbul... Gezinin siyasi detaylarını, Bush-Erdoğan görüşmesinin perde arkası ve diğer başlıkları, önümüzdeki günlerde bol bol okuma fırsatı bulacaksınız. Ben burada önce perde arkasının perde arkasını, yani ABD Başkanı'nın resmi kafilesiyle seyahat etmenin nasıl bir şey olduğunu, "balonun içini" anlatmak istiyorum.

Kalabalık Ama Boş Uçak
Washington'dan havalanırken bize dağıtılan iki kitapçık, hangi basın mensubunun uçağın neresinde oturacağından tutun da valizlerin İrlanda'daki otelin hangi köşesine bırakılacağına kadar dakikası dakikasına önümüzdeki günlerin programını anlatıyordu. Beyaz Saray'ın Seyahat Ofisi tarafıdan düzenlenen gezi, birinci sınıf seyahatin tüm lüksüyle, hapishane yaşantısı kısıtlamalarını birarada topluyor. Uçağa binerken Financial Times'da çalışan Josh Chaffin uyardı, "Gezilerin genelde en keyifli tarafı uçaktaki servis. Ondan sonra hepsi aşağı gidiyor" diye. Gerçekten de uçakta "first class" servis var. Beyaz Saray basın bürosu, seyahat bürosu, gizli servis ve birçok yetkili oturuyor. Ama uçak yine de boş. Herkese üç-dört koltuk düşüyor.

Otel Düş Kırıklığı Yarattı
Beyaz Saray uçağının United Airlines tarafından işletildiğini görünce şaşırıyorum. Hatta bir ara United temsilcisi sıra sıra dolaşıp gezi için uçuş mili alabilmemiz için isimlerimizi alıyor. Kemerlerinizi bağlayın, tepsilerinizi kapatın gibi normal uçuş komutları yok. Zaten herkes her dakika ayakta dolaşıyor. İrlanda'da protestocuların akın ettiği Shannon hava üssüne iniyoruz. Yol boyunca gittiğimiz her yerde gösteriler var. İnanılmaz güvenlik önlemleri içinde, düş kırıklığı yaratan ve Beyaz Saray'ın bizden aldığı paraya hiç değmeyecek bir otele varıyoruz. "Filing Center" denilen basın bürosunda olmanın iyi tarafı, sık sık Beyaz Saray yetkililerinden açıklama alabilmek ya da ara sıra olan brifingleri yakalamak. Bush herhangi bir açıklama yaparken ya görüntüsü önünüzdeki dev ekranda beliriyor, ya da kısa bir süre sonra metin elinize geliyor.

Kaçış Planı Bile Hazır!
Buna karşın bu tarz sanal gazetecilik beni çok rahatsız etti. Bush'un peşinden AB zirvesinin olduğu Dromoland Şatosu'na gittik. Büyük hata! Bush'un yanına gitmek için iki saat önceden güvenlik şeridinden geçmek gerekiyor. Dromoland'e gitmek iki saatimizi aldı. İstanbul'a gelirken hem Beyaz Saray, hem de basın endişeliydi. Uçakta "mecbur kalmadıkça" otelden çıkmamamız ve escort eşliğinde dolaşmamız tavsiye edildi. Terörist saldırı olur da kaçmamız gerekir diye pasaportlarımız Ankara'da bize geri teslim edildi. Her ne kadar Ankara'da normal bir yaşam olduğunu, İstanbul'un şahane bir eğlence merkezi olduğunu anlataya çalışsam da, Fransız ve İtalyanlar dışında kimseyi ikna edemedim. Ankara'da polis eskortuyla dolaşırken hayalet şehirde gibiyiz. Yazık diyorum; Türkiye'nin laik, demokratik bir model olduğunu her fırsatta yineleyen Bush ve eşi Laura gerçek Türkiye'yi hiçbir zaman tanıyamayacak. İrlanda, ABD Başkanı'nın dünyada ne kadar az sevildiğinin hatırlatmasıydı.

"Clinton Farkı"
Türkiye de ister istemez ABD ile ilişkilerin son 5 yılda ne kadar değiştiği, hatta ne kadar "gerildiğinin" hatırlatmasıydı. 1999'da Bill Clinton geldiğinde balkonlarda alkış tutan kalabalıklar yerine bomboş sokaklar, sessiz bir mesaj veriyordu. Clinton gezisinde de görev alan üst düzey bir yetkili "Aynı sevgiyi beklememek lazım. Koşullar farklı" diyor. Oysa durum sevgi noksanlığından da ciddi. Türkiye hava sahasına girdiğimizde 3 Türk'ün Irak'ta Bush'un hodri meydan dediği El Kaide lideri tarafından kaçırıldığı ortaya çıktı. Kimse açıkça söylemese de bu 3 masum adamın akıbeti, Bush gezisi ve NATO zirvesine damgasını vuracaktı. Belkide güvenlik nedeniyle boşaltılan Ankara ve İstanbul soklarındaki sessizliği böyle okumak lazım...
DİĞER DÜNYA HABERLERİ
 Başkan için helikopter "kamuflajı"
 Karabağ için sürpriz zirve
 "Türkiye'nin siyaseti laik inancı güçlü"
 İsrail'i tünel kazıp vurdular
 Yağmurdan kaçarken yıldırıma tutuldular
Kriz ertelendi
Kriz ertelendi
Canaydın yurtdışından dönmeyince 2.Başkan Gürsoy ile tekrar bir araya...
Buldozer çekler: 3-0
Buldozer çekler: 3-0
Durgun ilk yarıdan sonra ikinci devreye fırtına gibi giren Çek...
'Bush'un talebi olmadı'
'Bush'un talebi olmadı'
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD Başkanı Bush'un üsler de dahil hiç...
'Irak'a olumlu yanıt verilebilir'
'Irak'a olumlu yanıt verilebilir'
NATO Genel Sekreteri, Irak geçici hükümeti başkanı İyad Allavi'nin...
Bush PKK konusunda topu Irak yönetimine attı
Bush PKK konusunda topu Irak yönetimine attı
ABD Başkanı, Türkiye ziyaretinin ilk ayağı Ankara'daki resmi...
First lady'lerin kahve sohbeti
First lady'lerin kahve sohbeti
Beyaz türbanıyla şıklığını konuşturan Emine Erdoğan'ın Laura Bush'u...
Fotoğraflardan yansıyanlar
Tema ve Sabah okurlarının buluşmasıyla dokuz aylık çalışmanın...
Sabah'ın manşeti dünya basınında
Reuters ve İtalyan basını, Başbakan Berlusconi'nin röportajına yer...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.