kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Günaydın, dün gece nasıl uyudunuz!

Hafızasızlık, arşivsizlik, belgesizlik, meraksızlık, yüzleşmemek, didiklememek, kuşkulanmamak, hesaplaşmamak...
Derin bir uyku halidir.
Kuşatıcı bir uyuşma.
Gündelik ve toplumsal sığınak. Uyanıp hiçbir şey olmamış ve daha önce olanlar ile bugün arasında hiçbir bağlantı, herhangi bir ilişki yokmuş gibi sürüklenmek.
Utançların süpürülmesi...
Zalimlerin iyilik meleği mertebesine terfii...
Çürümüşlerin muteber şahsiyetler sahnesindeki başrolleri.
Darbecileri koruyan anayasa maddeleri...
Medeniyetin işkence ehliyeti... Öldürme, katletme, kahretme imtiyazları.
Toplumun paranoyak linç kampanyalarındaki kendi histerisini yahut kaypak sessizliğini hiç hatırlamaması.
İnsanların kendi felaketleri ile sıkı sıkıya sarıldıkları ve öykündükleri düzenin düzenleri hakkında hiçbir bağlantı kurmadan yuvarlanıp gitmesi.
___
Sömürgecilikle, emperyalizmle dünyanın iliğini, toprağını ve halkların özgüvenini kurutanlar, şimdi ahlak, demokrasi, hukuk dersinin başöğretmenleridir.
Mayınları üreten ve yerleştirenler, kurdukları mayın temizleme şirketleri ile kendi pisliğini temizlerken de para kazanan piyasa aktörleridir.
Eduardo Galeano, aslında çok sıradan, hepimizin bildiği ama bildiğini bile fark etmediği basit gerçeği sadece kelimeleri yerli yerine koyarak yüzümüze çarpar:
Dünya barışının en büyük koruyucusu olduğunu söyleyenler, en çok silah üreten, en çok silahlanan ve dünyanın her yerine en çok silah satanlardır.
Bireysel, küresel, çevresel nice endişelerin asıl kaynağı, ister tam ortasında yaşayalım ister ağzımız sulanarak kıyılarında dolaşalım, hatta ağlaşalım, bizzat "yüksek yaşam standardı" diye kutsadıklarımızdır.
Bir hırsızı ya da gaspçıyı lanetlerken, hayatımızdan, milyarlarca insanın kültüründen, toprağından, ürününden çalınanların, gasp edilenlerin önünde zenginlik, servet, gelişme diye selam durmamız beklenir.
Terörizm karşısında irkilirken, terörizme karşı uluslararası işbirliğini alkışlarken, adına gelişmiş devlet denilenin bombardımanında 10 bin insanın birden ölmesini, büyük ilaç tröstlerinin hasis patentleri yüzünden Afrika'da milyonlarca çocuğun AIDS ölümlerine terk edildiğini niye düşünelim ki.

___
Bir, iki politikacının Yüce Divan'da zanlı olması, sadece onlara ilişkin, sadece onların birtakım eylemlerinden ibaret bazı tuhaflıklar yaşamışız intibaını yaratır.
Onları oraya gönderenler nezdinde bile, onların iş dünyası, medya vesaire şebekeleri hala itibarlı, hala dokunulmaz, hala vicdanlardan bile muaftır.
Bir bakış açısına göre, ülkenin bu kadar iç borcu varken hukuk yoluyla özelleştirmelerin engellenmesi komplodur, ihanettir.
İç borcu bu kadar büyüten asıl neden; paraya aç ve omurgasına hortumlar da bağlanmış devletin aşırı reel faizlerle iliğinin kazınıp sıyrılması ise "piyasa"dır
Bir bakış açısına göre, Reagan, Thatcher gibileri "devrimci"dir.
Onların devrimleriyle işlerini, geleceklerini, umutlarını, hayatlarını yitiren milyonlarca insan ise safra olmalı.

___
Uyku, gündelik hayatın dertlerinden sıyrılmanın en mümkün sığınağıdır.
Toplumların, halkların hafızasız, meraksız, kuşkusuz, unutkan, uyuşuk, derin uykusu ise devlet adamı, iş adamı, medya şöhreti, dünya düzeninin bekçisi, teknoloji devi, piyasalar denilenlerin cennet mekanı, mükemmel sığınağı.
Uykudan her uyandığımızda ise, gündelik meşgaleler arasında sadece kendimize benzeyenleri yiyip bitirecek kadar dinlenmi- şizdir ancak.
Ve buna hayat, bildiklerimize bilgi, kendimize özgür, olan bitene normal, başımıza gelenlere doğal demekte hiçbir mahzur yoktur!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Adaletin tıbbı, tıbbın adaleti, bilimin sefaleti   / 16-06-2004
 Akbabalarla aynı bekleme salonunda kalmamak   / 15-06-2004
 Bir, iki, üç yetmez!..   / 14-06-2004
 Boğaz'ı kapattıran korkunun ilham kaynağı   / 13-06-2004
 Günaydın, dün gece nasıl uyudunuz!   / 11-06-2004
 Yaşadığımız olgunlaşmayı idrak edelim   / 10-06-2004
 Ekmek parası, baba parası... İki pencere   / 09-06-2004
 Baba parası ile ekmek parası   / 08-06-2004
 Sahici trenlerle oynayan çocuk   / 07-06-2004
 Yarından önce, bugün, yavaş yavaş ölürken...   / 06-06-2004
EMRE AKÖZ
Tom Miks'in tabancası
Hatırlıyorum: Sapanlarımız...
UMUR TALU
Bayılana ilaç, ayılana indirim
Geçmiş olsun. İyileştiniz...
Cipten bulundu
İtalyan basını: Irak'ta yakalanan Kos bir ajandı. Vücudundaki çipten...
Bizim polis hoşgörülü
Erdoğan, Hollandalı gazetecinin "Polisinizin tutumu sert" sözüne...
İki golde Fener'e
İki golde Fener'e
Transferde hız kesmeyen Beşiktaş dün iki bomba daha patlattı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.