kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
 

YÖK

Washington'da YÖK tartışmalarına konsantre olabilecek birini bulmak o kadar kolay değil. Herkesin aklında varsa yoksa Irak var. Amerikan yönetimi adeta "yarı ilgisizlik" havasıyla izliyor Türkiye'de "dönemsel" hale gelen laiklik kavgasını. Üstelik kimse Türkiye'de aniden alevlenen bu tartışmanın durup dururken neden patladığını anlayabilmiş değil.
Genel hatlarıyla Washington'da görüştüğümüz hükümet ve hükümet dışı çevreler YÖK ve imam hatip tartışmasını, "her şey düzgün giderken gereksiz yere çıkmış bir kavga" olarak görüyor. Her ne kadar ciddi bir rejim krizi ihtimal dahilinde görülmese de, bu dönemde ortaya çıkan asker-sivil tartışmasının Türkiye'yi iç dengeler ve Avrupa açısından yıpratacağı korkusu var.
Bu bağlamda birçok kişi, Türkiye'nin önünde Kıbrıs ve AB'den oluşan yüklü bir takvim varken, hükümetin imam hatip konusunda bu kadar aceleci davranmasına anlam veremiyor. İmam hatip konusunda getirilen yasalar, AKP'nin kendi tabanına olan "borcu" olsa da, yanlış zamanlamanın faturası tüm Türkiye'ye çıkabilir. Bir ABD'li yetkiliye göre "Bu kriz, Avrupa'da Türkiye'ye tarih vermek istemeyenler için ideal fırsat. Asker sesini çıkarmasa Türkiye'de eğitimin köktendinci hale geldiğini iddia edecekler. Askerin çıkışıyla da bu sefer Türkiye'de ordunun siyasetteki gücünden şikayet edecekler. İki türlü de şikayet edecek bir şey bulmaları mümkün."
Irak'la ilgili fikri olan gelsin!
Türkiye'yi yakından tanıyan emekli bir Amerikalı yetkili, imam hatip krizinin şu anda patlak vermesini tabandan gelen taleplerin artmasına değil bizzat Tayyip Erdoğan'ın kendine duyduğu "aşırı özgüvene" bağlıyor. Bu yetkiliye göre Kıbrıs ve AB konularında kamuoyunun da desteğiyle Türkiye'de tabuları yıkan siyasi değişim sürecini gerçeleştiren AKP lideri, kendi partisinin gücünü olduğundan daha fazla görmeye başladı. Amerikalı resmi yetkililer bu tezi açıkça dillendirmese de konunun bugün gündeme gelmesinin hükümetin seçimi olduğu düşünülüyor. Ve bu seçimin zamansız olduğunu.
İlginçtir ki Washington'da AKP ve kadrolarına yönelik "başörtüsü" ve "sivilleşme" konularında varolan "anlayış", imam hatip tartışmasında yok. ABD'deki Türkiye gözlemcileri konunun demokrasi ve insan hakları meselesi olduğu görüşüne değil. Hatta bunlar içinde bir kesim, ordunun eğitimde laiklik hassasiyetinin çağdaş Türkiye'nin doğal bir boyutu olarak görüyor. Hükümet dışı bir yetkili "İlgiçtir ki AKP, Kıbrıs ve Irak gibi çok önemli dış politika konularında ordunun istemediği gibi davrandığı zaman böyle bir tepki yoktu. Ama eğitim konusunda inanılmaz bir tepki geldi. Bu da aslında eğitim konusunun silahlı kuvvetler açısından ne kadar temel bir mesele olduğunu gösteriyor" gözlemini aktardı.
Ama yukarda belirttiğim gibi tüm bunlar Washington'un yatıp kalkıp imam hatip kriziyle uğraştığı anlamına gelmiyor. ABD hükümet yetkililerinin gece güzdüz kara kara düşündükleri "Irak kabusundan nasıl kurtulacağız?" sorusu. Amerikalılar yavaş yavaş egemenliği teslim edecekleri 30 Haziran'a fazla anlam yüklediklerinin farkına vardı. Tüm göstergeler, bu tarihin ne Irak içi dengeler ne de uluslararası dünya açısından yepyeni bir sembolizmin içermediğini gösteriyor. Washington'da henüz kimse "Çekip gidelim" noktasında değil. Ama açıkçası ortada akla yatkın çözüm formülü üreten de yok. Irak konusunda parlak düşüncesi olan varsa, kapağı Washington'a atmanın tam zamanı.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Reagan'ın önemi   / 07-06-2004
 G-8 gündemi   / 31-05-2004
 Neden Çelebi?   / 24-05-2004
 YÖK   / 17-05-2004
 Banal kötülük   / 10-05-2004
 Tel Aviv gerçeği   / 03-05-2004
 Bağdat günleri   / 12-04-2004
 B Planı   / 05-04-2004
 Seçimin yansımaları   / 29-03-2004
 Hamlet Serdar Denktaş   / 22-03-2004
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Zana'dan sonra
Leyla Zana ve beraberindeki eski DEP'li...
Ordu geliyor
Ordu geliyor
1989’da Bulgaristan’dan göçen Hatipoğlu, sprint yıldızları...
Yanal sıkı takipte
Yanal sıkı takipte
A Milli Takım'ın hocası 2006 Dünya Kupası elemelerindeki rakibimiz...
En azından altı ay daha bu ateşkes bozulmamalı
En azından altı ay daha bu ateşkes bozulmamalı
Cezaevinden çıkan DEP'li eski milletvekilleri Diyarbakır halkıyla...
DEP'lilerin hepsine farklı oy kullandım
DEP'lilerin hepsine farklı oy kullandım
Gül, 91 yılında DEP'lilerin bazıları için 'hayır' oyu kullandığını...
Ne camiye ne kiliseye yaranabildik
Ne camiye ne kiliseye yaranabildik
Hıristiyan dünyasının Türkiye'de kilise yapılması konusunda inanılmaz...
Demirel'in ajan suçlaması partimi çok rahatsız etti
Demirel'in ajan suçlaması partimi çok rahatsız etti
Hiç kimse ne Ecevit'in ne de Demirel'in böyle reaksiyon vereceğini...
İki canı boşuna kaybetmedi
1995'te çıkan yangında eşi ve kızını kaybeden baba, 9 yıllık hukuk...
12 yıldır sürdürdüğü mücadeleyi kaybetti
Fazla kiloları nedeniyle Uşak'ın Eşme ilçesinden tedavi olmak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.