kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
"Basında rekabet" sağlıklıdır, "basında kavga" tehlikelidir!
ŞAKA

"Basında rekabet" sağlıklıdır, "basında kavga" tehlikelidir!

Nereden başlamalı, nasıl anlatmalı bilemiyorum. Söylemek istediğim şu. Çok büyük çoğunluğu ile gazeteciler, çalıştıkları medya sermayesine bağlı olarak kişilikleri, siyasi eğilimleri ve hayat tarzları belirlenen insanlar değildir.
Ama yine çok büyük çoğunluğu ile gazeteciler, çalıştıkları medyanın başarılı olması, rekabette öne geçmesi için, kendilerini parçalarlar.
Hürriyet'tekiler bunu "Aydın Doğan daha fazla para kazansın" veya Sabah'takiler bunu "Turgay Ciner daha zengin olsun" diye yapmaz.
Bu, mesleğin doğasından kaynaklanan bir dürtüdür.
Örneğin bir gazetenin sınai girdileri, elbet vardır. Kağıt, mürekkep, matbaa makineleri gibi, kilo ile ölçülen, atomları olan girdilerdir bunlar.
Fakat gazeteyi gazete yapan asıl girdiler, haberdir, yorumdur, fotoğraftır, bilgidir.
Televizyonda da, vericiler, kameralar, montaj masaları vardır. Ama televizyon kanalını, haberler, programlar, diziler farklı kılar.
Medyada çalışanlar, beyinlerini, bilgilerini, ruhlarını dökerler bu kilo veya metre ile ölçülemeyen hammaddeyi, diğerlerinden farklı üretmek için.
Bütün bunları hatırlatmaktaki nedenim şu:
Medya sermayesinin sahipleri ve özellikle Aydın Doğan, kamuoyuna "Kavga" biçiminde yansıyan "Rekabet" konusunda, daha özenli davranmak zorundadır.
Dün yine Milliyet'te, Çukurova Grubu ve Mehmet Emin Karamehmet hakkında, "İnşallah kurtulmazlar" içerikli bir haber vardı.
Daha önce de, yine bir vesile ile Aydın Doğan, kendisi dışındaki medya patronlarını aşağılayan ifadelerle bir konuşma yapmıştı.
Dinç Bilgin'in 28 Şubat'a endeksli hatalı davranışları sonunda düştüğü zor durum ertesinde, "Sabah"ın hala ayakta kalması ve yeni bir sermaye ile gelişmesi, Doğan Grubu sözcülerinin bir türlü hazmedemedikleri bir olgu.
Aynı şekilde "Akşam"ın da itibarlı bir gazete kimliğiyle var olması, yine Doğan Grubu'nu üzmekte gibi görünüyor.
Bu grupların ATV'si, SHOW-TV'si de, sektörde rekabeti var kılan önde kuruluşlar.

***

Bu noktada, bazı gerçeklerin hatırlanması gerekiyor.
Sorun "sermayenin temizliği" falan değil.
Dinç Bilgin'le Etibank dahil her türlü medya dışı serüvenin ikinci ismi olan Zafer Mutlu'nun "Vatan"ı, şu anda Doğan Grubu'nda basılıp, dağıtılıyor.
"Vatan"da çalışan meslektaşlarımız da, "Gazetenin sermayesi nicedir" diye sormadan, iyi bir ürün çıkarmak ve rekabette başarılı olmak için, harıl harıl çalışıyorlar.
Doğan "Sabah"a sahip olsaydı, herhalde Zafer Mutlu ve ekibi, şimdi "Vatan" yerine "Sabah"ta olacaklardı.
Aydın Doğan ve yöneticileri, kendilerince sermayelerin kavgasını sürdürürlerken, biraz da kendi konumlarını ve basının geleceğini de düşünmeliler.
Burada devlet ve siyaset kızar ve hukuk dışına çıkarsa, ne Hürriyet, ne Sabah kalır.
Sabah'ın, Akşam'ın varlığı, Hürriyet'in de teminatıdır.
Aydın Doğan, tek başına sadece bir "Patron"dur. Bankası, petrol şirketi, sigortası ve medyası da olan bir patron.
Ama Sabah, Hürriyet, Akşam, Cumhuriyet, Yeni Şafak, Zaman, Milliyet ve diğer yayın organları bir arada "Basın"ı oluştururlar. Bunlara tüm kanallar da eklenince, "Medya" çıkar ortaya.
İşte bu, anayasal demokrasilerin "4'üncü kuvvet"idir. Birer birer yayın organları ve bunların rekabeti, her birinin güvencesidir de.
Tek başına "Basın Patronu" olmak ise tehlikelidir. Buna, çoğunlukla hem devlet, hem siyaset, hem toplum, fazla severek bakmaz.
Yani bu sermaye kavgasının dozunu kaçırıp, medyanın kendi kendisini yemesinden vazgeçilmelidir.
Uzanlar da, gazeteleri, televizyonları, telefonları, barajları, fabrikaları olan bir medya imparatorluğuydu.
Korkmaz Yiğit de, Milliyet'i, Yeni Yüzyıl'ı, 4-5 tane kanalı alırken o günün "Medya İmparator Adayı"ydı.
Özetle, işin tadını kaçırmamak gerekiyor.
Burası neticede Ortadoğu'dur. Burada "sadece ben varım" diyenin yolu, sonunda mutlaka kesilmek istenir.
Krizden yeni çıkmış bir medyayı, kriz üreterek zorlamak, kimseye yarar sağlamaz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 21'inci yüzyıla uyumlu yaşamak çok kolay değil!   / 13-06-2004
 Kuşkucu olmak iyidir ama işin gözünü de çıkartmayalım!   / 12-06-2004
 Vietnam'daki "Çirkin Amerikalı" Irak'ta "Aptal Amerikalı" oldu!   / 11-06-2004
 Güngör Uras nasıl öldürüldü ve sonra nasıl yeniden hayata döndü...   / 10-06-2004
 Siyaset, hayatı kolaylaştırmak için mi icat edildi gerçekten?   / 09-06-2004
 Haber her yerde var... Ya güvenirlik ve dürüstlük?   / 08-06-2004
 "Basında rekabet" sağlıklıdır, "basında kavga" tehlikelidir!   / 07-06-2004
 Yalnızken ve ıssız bir yerde kalp krizine yakalanırsanız...   / 06-06-2004
 "Doğanın Dengesi" ile "Doğan'ın Yengesi" karışmamalı!   / 05-06-2004
 Halk çoğunluğunun hep azınlıkta kaldığı bir ülke!   / 04-06-2004
ERGUN BABAHAN
Teröre lanet...
TRT'den Kürtçe yayının başlaması, DEP'li...
ERDAL ŞAFAK
Zana'dan Karayalçın'a
Leyla Zana ve arkadaşlarının...
AHMET HAKAN COŞKUN
Hangisi daha çağdaş: Mısır mı, Türkiye mi?
İdeolojisini...
MEHMET BARLAS
Toplumsal fobileri acaba bir gün aşabilecek...
ÖMER ÇELİK
Siyasi oryantalizmin ötesine geçmek...
CHICAGO...
ÖMER LÜTFİ METE
Asıl bela Kürtler'in 'Türk' sorunu

Hazret-i Ali;...
SAVAŞ AY
Kütahya'da çini işinden Çin işine!..
İdeolojisini...
REFİK DURBAŞ
Tabutu sahipleri aldı
SABAH gazetesinin 07.05.2004...
Ordu geliyor
Ordu geliyor
1989’da Bulgaristan’dan göçen Hatipoğlu, sprint yıldızları...
Yanal sıkı takipte
Yanal sıkı takipte
A Milli Takım'ın hocası 2006 Dünya Kupası elemelerindeki rakibimiz...
En azından altı ay daha bu ateşkes bozulmamalı
En azından altı ay daha bu ateşkes bozulmamalı
Cezaevinden çıkan DEP'li eski milletvekilleri Diyarbakır halkıyla...
DEP'lilerin hepsine farklı oy kullandım
DEP'lilerin hepsine farklı oy kullandım
Gül, 91 yılında DEP'lilerin bazıları için 'hayır' oyu kullandığını...
Ne camiye ne kiliseye yaranabildik
Ne camiye ne kiliseye yaranabildik
Hıristiyan dünyasının Türkiye'de kilise yapılması konusunda inanılmaz...
Demirel'in ajan suçlaması partimi çok rahatsız etti
Demirel'in ajan suçlaması partimi çok rahatsız etti
Hiç kimse ne Ecevit'in ne de Demirel'in böyle reaksiyon vereceğini...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.