kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Almanya ve Japonya'daki Amerika'ya şimdi ne oldu?
Hep ilkokul münazarası olur mu?
ŞAKA

Almanya ve Japonya'daki Amerika'ya şimdi ne oldu?

Akıllı adamı bu kadar bol olan ve yazılı hafızası böylesine güçlü olan Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'ta bu şekilde akılsızca davranması, tüm dünyayı endişelendiriyor.
Aynı Amerika, Irak'ın Baas rejiminden daha kurumsallaşmış ve daha radikal olan Alman ve Japon faşizmi ertesinde, bu ülkeleri demokratik istikrara kavuşturmayı başarmıştır.
Almanya'da General Clay'ın ve Japonya'da General MacArthur'un işgal komutanı olarak görev yaptıkları dönemde, bu yıkılmış ve yenilmiş ülkelerde, yeni anayasalar yapılmış, endüstri ve ticaret yeniden canlanmıştır.
Çünkü o dönem Amerika'sını yöneten siyasetçiler ve bürokratlar, işgal edilen ülkeler için, artık askeri değil, sosyo-ekonomik önlemler almanın öncelikli hedef olduğunu görebilmişlerdir.
Örneğin savaş artığı Avrupa'yı yeniden canlandırmak için uygulanan Marshall Planı (1946-52) ile, şimdiki değeri 200 milyar doların üzerinde olan 13 milyar dolarlık ekonomik destek sağlamıştır.
Sadece Almanya'ya, bağış ve kredi olarak 1.3 milyar dolar akıtılmıştır. Böylece Ruhr Havzası'nın fabrikaları yeniden kurulmuştur.
İşgal altındaki Almanya'da De-Nazifikasyon süreci devam ederken, Almanlar'a ulusal onurları da kazandırılmıştır. Adenauer ve Erhard gibi politikacılar keşfedilmiştir.
Aynı durum Japonya için de geçerli olmuştur. Japonya'daki Amerikan işgal kuvvetlerinin hedefi, Japonlar'ı cezalandırmak değil, "Güçlendirmek" şeklinde belirlenmiştir.
Bu konularda sayısız kitap, araştırma ve rapor var. Bunların çoğu da, Amerikan kaynaklarından.
Şimdi bütün bunları unutmuş ve Iraklılar'ı tümden suçlu gören bir "Amerikan Anlayışı", gerçekten şaşırtıcı.
Acaba Almanya'ya ve Japonya'ya o dönemde (1945-50) farklı baktıran neden, Avrupa'da Sovyetler'in ve Asya'da Çin'in simgelediği "Komünizm Tehdidi" miydi?
Yani Amerika, ciddi bir düşman veya tehdit olmadan, akıllı davranmayan bir ülke midir?
Oysa bugün Irak'ta giderek artan istikrarsızlık, sonunda tüm bölgeyi ve petrol dolayısıyla tüm dünya ekonomilerini sarsacak, çok ciddi bir tehdidin sinyallerini veriyor.
Sovyetler'in ve komünizmin varlığı, kapitalizmi kamçılayan bir rekabet unsuruydu.
Acaba Amerika'yı akıl dışı davranışlara iten şey, "Global Rakipsizlik" mi?
Irak'a dönersek.
Irak zaten zengin bir ülke. Bugünkü petrol fiyatlarına bakarsak, Irak'ın yıllık petrol geliri, eğer kaynaklar iyi işletilirse 50 milyar dolar civarında olabilir.
Ayrıca Irak, eğitimli, iyi yetişmiş, seçkin kadrolara sahip bir ülke.
Ve bugün Iraklılar, toplum olarak sefil durumda.
Amerika, askeri harcamalar yerine, Iraklılar'a nefes aldıracak 2'nci bir Marshall Planı'nı uygulamaya soksa.
Irak mala, gıdaya boğulsa. Irak petrolü işletilip, bu gelir de halka intikal ettirilse...
Ama şimdi Amerika'nın Irak'taki altyapı projeleri, sanki Iraklılar'ı değil, ganimet paylaşan bir avuç şirketi zengin etmek için tezgaha koyuluyor.
Amerika hala, erdemli ve akıllı Iraklılar'ı bulamadı.
İşte, Ahmet Çelebi ile yola çıkılıp, sonra onun evinin basılması olayı ortada.
Hayret... 1945-50 arasının Amerika'sının 2004'te siyasi I.Q'sü bu kadar düşmüş olabilir mi?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Almanya ve Japonya'daki Amerika'ya şimdi ne oldu?   / 22-05-2004
 Bakalım Ankaralılar denetime meraklı mı?   / 21-05-2004
 Şu Greenspan'ı "İkinci Bahar" villasına sokmalı!..   / 20-05-2004
 Kronometre yerine neden kronoloji kullanılmaz ki?   / 19-05-2004
 Gazeteci gazeteciliğini, politikacı politikacılığını yapacaktır!   / 18-05-2004
 Ahmet Hakan, 21'inci yüzyılda "Fahriye" denemesi mi yaptı?   / 17-05-2004
 Yaşamı zorlaştırmak için size benzemeyeni anlamayın!   / 16-05-2004
 Dualizm toplumda olur ama devlette olmamalıdır!   / 15-05-2004
 Gerginliği dindirmek şimdi kurumlara düşüyor!   / 14-05-2004
 İbrahim Tatlıses'in yaşadıkları, siyasetçilere de ders vermeli!   / 13-05-2004
ERDAL ŞAFAK
Bu da Araplar'ın BOP'u
Dünyanın, özellikle de içinde...
AHMET HAKAN COŞKUN
Kabineden çizgiler
En başta uyarayım: Bu bir "çok...
MEHMET BARLAS
Topluma sadece "Popüler Kültür" asla yetmez!
Popüler...
ÖMER ÇELİK
Değer siyaseti ve Irak...
Irak, bir diktatörü iş...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Hayatı senaryo ve roman!
Bülent Abi'nin (Oran) hayatı...
REFİK DURBAŞ
Kurallara uymak uygarlıktır!
Biz Türkler, nedense...
SAVAŞ AY
Daha yazının mürekkebi kurumadı!..
16 yaşında ölen...
HINCAL ULUÇ
Yaz geldi.. Diyet ama hangisi Allahaşkına?..
Osmanlı...
Evladız bekleriz
Evladız bekleriz
"İmza sıkıntısı yok. G.Saraylı olduğumuz için büyüklerimiz bizi...
G.Saray'ya giderim
G.Saray'ya giderim
Daum ile takımda geleceğini görüşeceğini söyleyen yıldız futbolcu,...
Ecevit'in veliahtı Sezer
Ecevit'in veliahtı Sezer
DSP Genel Başkanlığı görevini bırakmaya hazırlanan Bülent Ecevit,...
Anayasa'ya DGM 'by-pass'ı
Anayasa'ya DGM 'by-pass'ı
DGM’leri kaldıran Anayasa değişikliği yürürlüğe girdi ama DGM’ler bir...
Altın Palmiye Bush muhalifi Moore'un
Altın Palmiye Bush muhalifi Moore'un
Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü’nü Amerikalı yönetmen...
Bu yurtta kalan öğrenci, ileride kabineye giriyor
Bu yurtta kalan öğrenci, ileride kabineye giriyor
İngiltere'de eğitimini sürdürmek isteyen öğrencilere yardım için 1978...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.