kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdurrahman Yildirim @ SABAH
 
Dalgalanma geçici mi, kalıcı mı olacak?
Dalgalanmaya altı ana neden

Dalgalanma geçici mi, kalıcı mı olacak?

Ekonomik programı yürürlüğe koymanın üzerinden üç yıl geçti. Dalgalı kur uygulaması da ilk kez gerçekleşiyor.
- Program henüz iki aylıkken bir Telekom krizi yaşadık 2001 Temmuzu'nda. Piyasalar kısa ama ilk önemli dalgayla karşı karşıya kaldı. Sorunun kaynağı siyasiydi ve Ulaştırma Bakanı'nın istifasıyla sorunu çözdük, piyasalar rayına girdi.
- Başbakan Bülent Ecevit Mayıs 2002'de hastalandı. Siyasi belirsizlikle piyasalarda kötüleşme yaklaşık üç ay sürdü. Erken seçim kararı ve AB uyum yasalarının çıkarılmasıyla piyasalar normale döndü.
- 2003 yılı ocak ayında hükümeti yeni devralan AKP'nin ekonomik programa sahip çıkmaması ve yapılan ekstra kamu ödemeleri, piyasaları rayından yeniden çıkardı. Hükümet GSMH'nın yüzde
4.7'sine varan bir tasarruf önlemi alınca yatışma oldu.
- Irak Savaşı'nda şans da yardım etti ve hükümetin programa sarılmasıyla dalgalanma kriz boyutuna varmadı.
Dalga boyu yüksek- Şimdi de dalgalanma sürüyor. Dolar kuru 1.300 bin liradan 1.500 bin liraya yükseldi ve yüzde 15 arttı.
Hazine faizi yüzde 21 düzeyinden yüzde 27'ye çıktı. Yüzde 21 faiz düzeyinden 6 puanlık artış yüzde 28.5'lik artış demek.
Borsa endeksi 29 Mart'ta 20.887'den düşüşe geçti ve 16.899'a indi. Dolar bazlı borsa endeksi 1.62 centten 1.14 cente kadar indi ve yüzde 30 değer kaybetti.
2030 vadeli Eurobond'un 2 Nisan'da 143.5 bin dolar olan fiyatı 116.5 bin dolara indi ve yüzde 18.5 değer kaybetti.

Geçmişin dersi
Bu fiyat hareketleri durdurulur veya tersine çevrilirse, dalgalanma boyutunda kalabilir. Ama fiyat hareketlerinin devamı gelirse ve bu kalıcı olursa, krize dönüşebilir. Acaba bu fiyat hareketleri dalgalanma boyutunda kalacak ve etkileri geçici mi olacak, yoksa daha büyüyüp kalıcı mı olacak? Bunu hükümetin alacağı önlemler belirleyecek. Tıpkı 17 Temmuz 2001'de sona eren Telekom krizinde ya da 2003 Ocak ayında AKP Hükümeti'nin aldığı önlemlerle dalgalanmayı krize dönüşmeden önlemesinde olduğu gibi.
Hükümetin neler yapabileceğine gelince, burada hükümetin dünyadaki faiz ve petrol fiyatı artışına karşı yapacağı bir şey yok. Dolayısıyla bütün önlemleri alsa bile, piyasalar eski dengesine geri dönmeyebilir. Ancak yeni bir dengede istikrar kurulabilir.

Çözüm nerede?

Ankara'nın neler yapabileceğine gelince..
Öncelikle içeriden ve kendi inisiyatifinden kaynaklanan sorunları çözebilir. Siyasi gerginliği azaltıcı adımları atabilir. Yeni gerginliklere yol açmayabilir. Üstelik bu gidiş, AB'den müzakere takvimi almaya doğru bir gidiş de değil, gerginlik tırmandıkça müzakere takvimi umudunun zayıflayacağı bilinmeli. Bu durumda AB umudunun getirdiği olumlu etkinin kaybı göze alınmalı.
İthalat patlaması ve ekonomik canlanmayı kontrol altına almalı. Bu konuda bürokrasinin bazı önerileri var, sadece siyasi irade ortaya konulmalı. Bütçe disiplinine daha fazla sarılmalı, yüzde 6.5'lik faiz dışı fazla tartışma konusu yapılmamalı, hatta gelinen aşamada belki bu oranı daha yükseltmek erekebilir.
IMF ile Şubat 1995 sonrasının belirsizliği giderilmeli.
Sosyal güvenlik ve vergi reformu hemen yapılmalı.

Kader hükümetin elinde
Hükümet bu kez de olayın farkına varıp gecikmeden önlemini alırsa, bu dalgalanmayı krize dönüşmeden atlatabiliriz. Yangını büyümeden kontrol altına alabiliriz.
Yoksa üç yıldır uygulanan, büyük badireler atlatmış ve kendini kanıtlamış, büyümeyi sağlamış, enflasyonu düşürmüş, borçların sürdürülebilirliğini sağlamış bir programa yazık olacak. Bu programın yok yere kaybedilmesinden sonra, hemen yenisini yerine koysak bile, kredibilitesi olmayacak.
Yeni bir program yapmayı gerektirecek ağır faturalar ödeme yerine, daha az bir fedakarlıkla mevcut programı ve şimdiye kadarki kazanımları kurtarmak mümkün. Bu da tümüyle hükümetin elinde.

Sonuç
"Zorla, bir yokuşun kaldı"
Trabzon Sözü

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Borsada para yok fakat oyun çok   / 20-05-2004
 Petrol şokundan Türkiye'ye üç fatura birden çıkacak   / 19-05-2004
 Belirsizlik dönemine en uygun seçenek değişken faizli bono   / 18-05-2004
 Şiddetli ilk dalgayı atlattık acaba ikinci dalga gelir mi?   / 17-05-2004
 Döviz açığında yaz ayları tamam ya sonrasını nasıl halledeceğiz?   / 14-05-2004
 Denizin bundan sonrası dalgalı geminin kaptanı da usta olmalı   / 13-05-2004
 Hayat herkes için daha zor olacak   / 12-05-2004
 Şok dışarıdan önlemi içeriden   / 11-05-2004
 Dalgalanma geçici mi, kalıcı mı olacak?   / 10-05-2004
 4'üncü İktisat Kongresi'nde değişen bir şey var mı?   / 08-05-2004
İLKER SARIER
Basında güven ve ko-medya!..
Hey okur...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Reel faiz tırmanışta, yüzde 6.5'i tartışma zamanı çoktan...
ŞELALE KADAK
Açılamayan müzeler, hatalı restorasyonlar...
TURİZMİ...
Şaşkın gaspçılar
Beyoğlu'nda iki gaspçı bir saat arayla aynı taksiciyi ikinci kez...
Çalıntı otomobille gezen silahlı hırsız korku saçtı
Sevgilisini çaldığı araçla gezdiren, dur ihtarına ateş açarak...
IMKB
E: 16,334 D:% 1.30
DOLAR
S: 1,556,000 D:% -0.06
EURO
S: 1,857,000 D:% -0.48
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.