|
|
|
|
|
|
İstanbul'un bahçesi Polonezköy
Doğayla baş başa, şehrin gürültüsünden uzak bir pazar sabahı, keyifli bir kahvaltı, doğada yürüyüş, yemyeşil kırlar ve şirin mi şirin bir köy. Evet doğru bildiniz; orası Polonezköy!.
İstanbul'un arka bahçesinde doğanın yeşilini korumayı başardığı, insanın özlediği huzuru bulduğu nadir yerlerden biridir Polonezköy. Köye gelmeden, etrafı çam ağaçları ve yeşilliklerle çevrili yollardan geçerken kendinizi bir anda İstanbul'un kalabalıklığı, gürültüsü ve curcunasından arınmış hissedersiniz. Köye hemen girişte sizi kilise ve katolik mezarlığı karşılar. Yüz metre kadar sonra köyün ufak meydanına geldiğinizde, burada kiralanmayı bekleyen atlarla karşılaşırsınız.
ŞİMDİ EN GÜZEL ZAMANI Orman içi parkurunda yürüyüş, kros, koşu, bisiklet, tesislerin spor sahaları ve salonlarında aletli jimnastik yapabilir, yüzme havuzlarından yararlanabilirsiniz. Milli parklar kapsamına alınan "Polonezköy Tabiat Koruma Alanı" mayıs ve haziran ayında en güzel mevsimini yaşıyor. Eğer "Ben sadece dinlenmek yeşilin ve doğanın tadını çıkartmak yani tembelliğin keyfini yaşamak istiyorum" diyorsanız, Polonezköy bir başka güzel oluyor.
DÜN VE BUGÜN BİR ARADA Beykoz sırtlarındaki bu Polonyalılar köyü, geleneksel ve modern hayatı bir arada barındırıyor. Bugün bir çok Polonyalı'nın yaşadığı köye gittiğinizde köyün iki asırdır anlatılan öyküsünü mutlaka dinleyin. Böylece Polonezköy'de üzerinde yürdüğünüz toprakların neden çingeneler tarafından "Büyülü Topraklar" diye adlandırıldığını öğrenebilirsiniz. Tabii, Polonezköy'e gitmişken eski ev sahipleri ile sohbet edip onların çaylarını içmeden, hele bir de yoğurt, peynir ve özel yağ ile yapılan kahvaltının tadına bakmadan dönmemelisiniz.
ÇİÇEKLER SİZİ BEKLİYOR Polonezköy'ü İstanbul'dan ayıran en büyük özelliği ise havası. İklim buralarda daha bir ılıman, kent merkezinden sadece bir saat uzaklıkta olmasına rağmen güneş sanki Polonezköy'ü yakından kucaklıyor. Bahar çiçekleri ise şimdiden dallarda kucak açmış bir şekilde sizi karşılıyor.
NE YENİR? Restoran, kır lokantaları ve piknik alanlarında et, piliç türü her tür yiyeceği bulmak mümkün. Eğer kahvaltıya gidecekseniz mutlaka özel imal edilen bal çeşitlerinden yemeniz tavsiye edilir. Ayrıca ziyaretçilerin daha çok olduğu hafta sonları kurulan tezgahlarda köylülerden, yörede yetiştirilen bahçe ürünlerini de satın alabilirsiniz.
GÖRÜLECEK YERLER? Polonezköy'e gitmişken 1912 yılınde inşaatına başlanan kiliseyi mutlaka görün. Kilisenin projesini Polonya'da oturan mimar N. Slivvinski çizmiş. Kilise papaz eviyle birlikte 1914 yılında bitirilmiş. Birinci Dünya Savaşı'nda Türk Ordusu, kiliseyi kararah olarak kullanmış. 1918 yılında ise Adampollular binayı yenilemiş. Kilisenin yanı sıra Atatürk'ün Polonezköy'ü ziyareti esnasında kaldığı evi de görmeniz mümkün.
ÖYKÜ YAZICIOĞLU
|
|
|
|
|
|
|
|
|