kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yuksel Aytug @ SABAH
 
Ayşe Arman'a son yanıtımdır
Kötü söz sahibine aittir
Bunlar da bize gelenler

Kötü söz sahibine aittir

Hürriyet yazarı Ayşe Arman, özür dilemesi gerekirken, canlı yayında suçüstü yakalanmanın öfkesiyle köşesine her gün kara bir leke sürüyor

NE yazık ki, bir kez daha üzülerek, Ayşe Arman olayı ile ilgili bir yazıyı kaleme almak zorunda kalıyorum. Çünkü beni buna Ayşe Arman'ın köşesinde kara bir leke gibi duran ve günlerdir yayınlanan "Hamiş" özel notu mecbur etti. Ne diyor Hamiş'inde Ayşe Arman? "Yüksel Aytuğ, yalancı bir Sabah yazarıdır. Benden adam gibi özür dileyene kadar bu hamiş, her yazımın altında yer alacaktır." Bir kere daha yazıyorum: Ayşe Arman 8 Mayıs Cumartesi günü Kanal D'de yayınlanan "Zaga" programında "b.k", "b.ktan", "karı", "herif" kelimelerini defalarca kullanmıştır. Yeliz Yeşilmen ile ilgili yorumunda ise Okan Bayülgen'e, "Boşver baba sen o karıyı s..." demiştir. Ağzından en son çıkan "S" harfinin ardından kendi eliyle ağzını kapatmış, Okan Bayülgen de müteakip yorumunda "Sevgili izleyiciler, çoluk çocuk, yaşlı kim varsa yatırın. Hatta köşeye de bir kırmızı nokta koyalım" demiş, bu yorumuyla ortada ahlaka aykırı bir durum bulunduğunu teyit etmiştir.

PANİK PERDESİ İNMİŞ
Milyonlarca televizyon izleyicisinin gözleri önünde cereyan eden bu olayın tümü bant kayıtlarında mevcuttur. Sadece ilk yazımda belirttiğim, "karını" kelimesi yerine "karıyı" kelimesinin kullanıldığını daha sonraki detaylı bant çözümlerinde tespit etmiş ve bunu bir sonraki yazımda düzeltip, "sadece bu kelime için" Ayşe Arman'dan özür dilemiş bulunmaktayım. Ayrıca; aynı gün, Ayşe Arman'ın Sabah Gazetesi'ne gönderdiği ve kendi ifadelerini içeren yazısı da gazetemizde yayımlanmıştır. Oysa Arman bir sonraki yorumunda, gönderdiği bu yazının yayımlanmadığını, kendisinden özür dilenmediğini ısrarla vurgulamıştır. Sanırım program sırasındaki "performansının" yarattığı utanç ile gözü kararmış, gözlerine Sabah gazetesinde yayımlanan yazıları göremeyecek kadar kalın bir "panik perdesi" inmiştir. Bu aşamada kimin "doğru", kimin "yalan" söylediğini kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyorum. Ben iki gün boyunca bekledim, "Bakalım Ayşe Arman bu hatasını düzeltecek mi?" diye... Ama görüyorum ki, bu vaka son derece umutsuz. Ayşe Arman yazılarında Sabah gazetesi tarafından kendisine bir komplo kurulduğunu, karalama kampanyası başlatıldığını ima ediyor. Sanırım Ayşe Arman kendisini, gözünde fazla büyütmüş. Sabah gazetesi ve onun yazarı Yüksel Aytuğ, bütün işini gücünü bırakacak, Ayşe Arman'a karalama kampanyası başlatacak, öyle mi? Sakın hayal görme Ayşe Arman. Kimse için o kadar önemli değilsin. Hele benim için hiç! Bu arada "Sayın" Arman, ilk yazısında benden "Sabah Gazetesi muhabiri Yüksel Aytuğ" olarak bahsetmiş. Ne büyük talisizliktir ki, "muhabir" kelimesini sanırım aşağılama amacıyla kullanmış. Evet ben muhabirim. "Yazar" olmadan önce yıllarca muhabir olarak görev yaptım. Hâlâ da muhabirlik yapıyorum. Zira köşemde insanlara "haber" veriyorum. Sanırım Ayşe Arman'ın biriken özür borçları arasına, meslekteki muhabir arkadaşlarımdan dileyeceği bir özür de eklendi... Son olarak söylemeliyim ki; benim yazılarımın hedefi, televizyonda doğru ve temiz Türkçe'nin kullanılmasıdır. Özellikle hem bilgi içeren yazılarıyla hem de davranışlarıyla topluma örnek olmaları beklenen gazetecilerin, televizyonda ağızlarından çıkan her kelime büyük önem taşımaktadır. Ben sadece gördüğüm bir "yanlışlığı" dile getirip, görevimi yaptım. Ayşe Arman'ın Hamiş'inde yer alan hakaretle ilgili son kararı ise kamuoyunun vicdanı ve bağımsız Türk mahkemelerine bırakıyorum. Bu konuda bundan sonra herhangi bir yazı yazmayı da düşünmüyorum. Umarım Ayşe Arman'ın köşesinde kocaman bir kara leke gibi duran Ham iş'i, en kısa zamanda Olgun iş'e dönüşür!..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Truva dünyayı nasıl tersine çevirdi?   / 18-05-2004
 Ayşe Arman'a son yanıtımdır   / 18-05-2004
 AB çoktan bize katılmış!   / 17-05-2004
 Ne kadar övünsek az   / 17-05-2004
 Müzik piyasasından son bombalar!   / 16-05-2004
 Televizyon en büyük sığınak oldu   / 15-05-2004
 Abdi İpekçi'de gurur gecesi   / 14-05-2004
 Ben özür diliyorum Ayşe, ya sen?   / 13-05-2004
 Bu çocuklar yarışmıyor ki yahu!   / 12-05-2004
 Ayşe Arman Zaga'yı nasıl dağıttı?   / 11-05-2004
HAKAN & UTKU
Mitolojik bir hikaye
"Kılıçların kınından, akademik...
REFİK DURBAŞ
Ellerinize sağlık...
Uluslararası İstanbul Müzik...
AYŞE TÜTER
Mercimekli nohut
Tereyağını ısıtıp, soğan ve...
Kapıyı "Kargocu" deyip actırmıslar
Dost Tarikatı cinayetinde ayrıntılar netleşti. Çiftin tetikçiyi,...
İntikam için geri döndü
Ülkesi Rusya'ya döndüğünde Türkiye'de AIDS kaptığını öğrenen...
İhmali kanıtladılar
Trafik kazası geçiren 8 yaşındaki Alişan'a SSK'dan "iyi" raporu...
22 Ağustos'ta evleniyorlar
22 Ağustos'ta evleniyorlar
Özel hayatında mutluluğu bir türlü yakalayamayan "Melekler...
Veresiye gelinlik!
Veresiye gelinlik!
Jumbo'nun sahipleri Nubar-Nişan Çolakyan çifti, önümüzdeki yaz...
25 yaşın altındaki en ünlü insan
25 yaşın altındaki en ünlü insan
Eğlence ve spor dünyasıyla ilgili haberler veren RedEye dergisi,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.