kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Siyasi aşklar da, sonunda normal ilişkiye dönüşmelidir!
Okurların da sorumluluğu var!
ŞAKA

Siyasi aşklar da, sonunda normal ilişkiye dönüşmelidir!

Atalarımız "Aşkın gözü kördür" demişler ya.
Bilim adamları incelemişler. Meğer aşık olan erkeklerde, müthiş hormon salgılamaları olurmuş. Aşık erkeklerin "Serotonin" düzeyi, ruh hastalarındaki seviyeye yükselirmiş mesela.
Karşı cinse olan tutku, sonunda aşıkın gözlerinin, hataları görmesini engellermiş.
Bunlar, Londra Üniversitesi bilginlerinin saptamaları.
İtalya'nın Piza Üniversitesi bilginlerine göre de, aşık erkekte "Testosteron" hormonu azalır, aşık kadında ise testosteron yükselirmiş.
Bu "Testosteron" erkek hormon olduğuna göre, demek aşık erkek kadınlaşıyor, aşık kadın da erkekleşiyor bir anlamda.
Bu bilim, sonunda şiiri öldürecek galiba...
Rahmetli Yahya Kemal, yaşadığı çağda bu bilgilere sahip olsaydı, o ölümsüz aşk dizelerini yazabilir miydi?
"İstanbul'un böyledir baharı / Bir aşk oluverdi aşinalık / Zanımca felek görmez artık / Erenköy'ünde böyle baharı"
Demek olay, Erenköyü'ndeki bahardan değil, beyindeki algılamalardan ve sonuçta vücut salgılarının değişmesinden kaynaklanıyor.
Ama aşkın (veya salgılamanın) da süresi var. Aşk vadeli hesap gibi.
Vücudun, testosteron veya serotonin dengesini, sürekli bozuk tutması mümkün değil.
Gözü kör edecek düzeydeki aşkın süre sınırı, "2 yıl"mış.
İki yıl geçince, salgılar, normal düzeye inermiş.
Sonra aşıklara, o birlikteliğin, taraflara güven veren yanlarını ve ortak çıkarları ön plana çıkartmaları görevi düşüyor.
Taraflar birbirlerinin hatalarını görmeye başlasalar bile, aklın gereği olarak, ya bunları görmezden geliyorlar, ya da hoşgörü ile karşılıyorlar bu hataları.
Siyasette de durum böyle değil mi?
Bir genel seçim yapılıyor ve seçmenin büyük desteği ile, bir parti iktidar oluyor.
O seçimi kazanan partinin liderine, ilk dönemde seçmenleri, aşk duygusu ile bağlanır.
Serotonin salgılaması, toplumsal düzeyde artar. Erkek seçmenlerin testosteronu düşer, kadınlarınki artar.
Oy verdiği partiye ve lidere bakan seçmenin gözü, ilk dönemde kördür.
Sonra yavaş yavaş, iki taraf da birbirlerine alışır. Gözler açılmaya başlar.
Ve seçmen, platonik aşktan sıyrılıp, vaatlerin yerine getirilmesini, beklentilerin gerçek olmasını ister.
İktidar ve lider ise, aşk ortamının yerine, yurt ve dünya gerçekleri ile, siyasal ve ekonomik dengelerle karşı karşıya kalmıştır.
Siyasi aşkın bitip, siyasi gerçekçiliğin egemen olduğu kaçınılmaz süreci yaşamamış iktidar ve lider yoktur tarihte.
En büyük askeri zaferleri kazanan liderlerin, seçimde kaybettikleri hep görülmemiş midir?
Burada doğru olan, seçmenin de, parti ve liderin de, birlikteliğin güven veren yanlarını ve ortak çıkarları ön plana çıkarmalarıdır.
Bunu başarabilen toplumlarda, demokrasi sağlığını koruyor.
Ama "Ben, bana aşık seçmenlerin tatmin olmaları için her şeyi yaparım" diyen iktidarlar, hem kendilerini, hem de seçmenlerini perişan ediyor.
Neticede, aşkın gözünü çıkarmamak lazım.
"Mecazi Körlük"te işi bırakmak, en doğru olanıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Dualizm toplumda olur ama devlette olmamalıdır!   / 15-05-2004
 Gerginliği dindirmek şimdi kurumlara düşüyor!   / 14-05-2004
 İbrahim Tatlıses'in yaşadıkları, siyasetçilere de ders vermeli!   / 13-05-2004
 "Millet" iktidar yapar ama "Kurumlar" iktidarı bitirir!..   / 12-05-2004
 İkinci bahar, herhalde "Sonbahar" olmalı!..   / 11-05-2004
 Aynı medya grubunun farklı gazeteleri, farklı politika izler mi?   / 10-05-2004
 Kızını gelin etmek denilen acıklı mutluluk!..   / 09-05-2004
 Devlet-Siyaset kavgasını özleyen akılsızlara uymayın!   / 08-05-2004
 Siyasi aşklar da, sonunda normal ilişkiye dönüşmelidir!   / 07-05-2004
 Suya sabuna dokunmayanlar, tüm çamaşırları AK Parti'ye bıraktı!   / 06-05-2004
ERDAL ŞAFAK
Sağlık emekçileri kızmasın
Bu iktidarın başarılı...
AHMET HAKAN COŞKUN
Başım belada
Dört bir yanım sarılmış durumda, kendimi...
MEHMET BARLAS
Yaşamı zorlaştırmak için size benzemeyeni...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Soykırım davaları!
Yıllar önce Polonya'daki...
SAVAŞ AY
Kapkaç her yerde aynı dert
Eskişehir: Biz hep...
REFİK DURBAŞ
Organ bağışının önemi...
Belek'te geçenlerde yapılan...
HINCAL ULUÇ
"..Seni beklediğim kadar!.."
(Üç gün için Kıbrıs...
Düşenin dostu: 0-1
Düşenin dostu: 0-1
Rize'deki randevuya eksik bir kadroyla çıkan Beşiktaş, Serkan'ın...
Önümüz açık
Önümüz açık
"Geleceğin milli takımını F.Bahçeli futbolcular oluşturacak. Bu...
'Bir hukuk adamına yakıştıramadım'
'Bir hukuk adamına yakıştıramadım'
Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı...
'First lady'ler terledi
'First lady'ler terledi
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın Cumhuriyet'in 80. kuruluş...
Eurovision'da zafer Ukrayna'nın
Eurovision'da zafer Ukrayna'nın
Abdi İpekçi'de muhteşem ev sahipliğiyle dünyaya büyük sükse yapan...
Taşeron doktorlar geliyor
Taşeron doktorlar geliyor
Sağlık Bakanlığı bir yönetmelik değişikliğiyle başhekimlerin, tıpkı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.