kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
İbrahim Tatlıses'in yaşadıkları, siyasetçilere de ders vermeli!
ŞAKA
Topu rakip sahaya atma stratejisi

İbrahim Tatlıses'in yaşadıkları, siyasetçilere de ders vermeli!

Show-TV'deki Popstar yarışmasında, jüri üyesi İbrahim Tatlıses'in başına gelenlerden, siyasetçiler de, topluma dönük meslek sahiplerinin tümü gibi, ders almalıdır.
Halkın sevgilisi İbrahim Tatlıses, yarışmaya katılanlardan bir genç kızla takıştı.
Açıkçası genç kız, İbrahim Tatlıses'in şaka içerikli takılmalarını anlamadı ve iş, tatsız bir gerginliğe dönüştü.
Sonunda Tatlıses, genç kıza yüklendi. Ve yapılan halk oylaması sonucu, o genç kız yarışma içinde kaldı. İbrahim Tatlıses'in beğenisini kazanan ve adaşı olan bir genç, halkoyu ile elendi.
Bu sonuç belli olunca, İbrahim Tatlıses gözyaşları içinde sahneye çıkıp "Türk Milleti"ne hitap etti.
Özetle şöyle dedi: - Beni mağaradan saraylara taşıdınız. Bana uçak bile aldırdınız... Ama bu genç İbrahim'i de, oylarınızla elediniz.
Sanatçıların da, politikacıların da, yöneticilerin de, "Milletle İlişkileri"ni, bu olayın ışığında yeniden değerlendirmeleri gerekiyor.
Sahneye veya kürsüye çıkıp "Millet"le başlayan, duygulu konuşmalar yapanlar, o milletle diyalog içinde olduklarını zannederler.
Kendilerine millet tarafından gösterilen sevgiyi ve kalabalıkların ilgisini, bu diyalogdaki karşı tarafın cevabı biçiminde algılarlar.
Oysa bu ilişki "Monolog"dur. Alkışlayan, oy veren, salonları ve meydanları doluşturan millet, öncelikle bireylerden ve sonra da toplumda çeşitli çıkarları temsil eden kesimlerden oluşmuştur.
Burada hüner, o milleti oluşturan öğelerin, birleştirici noktalarını ön plana çıkarmaktır.
Bunun yerine, milletin önünde kavga ederseniz, sevgilerinizi değil öfkelerinizi ön plana çıkarırsanız, milletin içindeki farklılıkları kaşırsanız, birdenbire o monolog, gerçek bir diyaloga dönüşür.
Milletin içindeki belirli kesimlerin sizi alkışlamadığını, konserinizin veya mitinginizin, eskisinden daha az rağbet gördüğünü hissedersiniz.
Kitlelerle müthiş diyaloglar kurabilen İbrahim Tatlıses, öfkelendiği genç kız halk oylamasında kazanıp, tuttuğu delikanlı elenince, olayın çapını hemen anladı.
Gözyaşları içinde millete hitaben yaptığı konuşma, bu anlayışı yansıtıyordu.
Acaba TBMM kürsüsünden, kendi siyasi takımı dışındaki her kesime rest çeken Tayyip Erdoğan da, benzer bir durum değerlendirmesi yapmış mıdır?
Sivilleşme, demokratikleşme gibi atılımlarında ona destek veren kesimlerin ve insanların, neden bir anda eleştiriler seslendirmeye başladıklarını, soruşturmuş mudur?
Daha önce de vurguladığımız gibi, siyasette hüner, toplumun değişik kesimlerini ayrıştıran değil birleştiren öğeleri ön plana çıkarabilmektir.
Örneğin bu satırların yazarı da, askerin siyasete karışmasına karşıdır... YÖK'ün veya herhangi bir kurumun, kendisini devlet içinde devlet olarak görmesi veya yasamanın yerine koyması, benim de kesinlikle karşı olduğum çarpıklıklar.
Çoğulcu demokrasi, temel hak ve özgürlükler, Kopenhag Kriterleri, sivillik ve benzeri olgular, çoğumuzun ortak değerleri.
Ama siz "YÖK Reformu" derken buna imam hatipleri de katar ve "ulusal mutabakat"ın dayanağı olarak TBMM çoğunluğunu gösterirseniz, en azından "Temsili ve Çoğulcu" demokrasiyi, yanlış yorumlarsınız.
Sonunda sizi alkışlayanların önemli bölümü de "Erdoğan Teziç ders verdi" diye konuşmaya başlar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Dualizm toplumda olur ama devlette olmamalıdır!   / 15-05-2004
 Gerginliği dindirmek şimdi kurumlara düşüyor!   / 14-05-2004
 İbrahim Tatlıses'in yaşadıkları, siyasetçilere de ders vermeli!   / 13-05-2004
 "Millet" iktidar yapar ama "Kurumlar" iktidarı bitirir!..   / 12-05-2004
 İkinci bahar, herhalde "Sonbahar" olmalı!..   / 11-05-2004
 Aynı medya grubunun farklı gazeteleri, farklı politika izler mi?   / 10-05-2004
 Kızını gelin etmek denilen acıklı mutluluk!..   / 09-05-2004
 Devlet-Siyaset kavgasını özleyen akılsızlara uymayın!   / 08-05-2004
 Siyasi aşklar da, sonunda normal ilişkiye dönüşmelidir!   / 07-05-2004
 Suya sabuna dokunmayanlar, tüm çamaşırları AK Parti'ye bıraktı!   / 06-05-2004
ERDAL ŞAFAK
Sağlık emekçileri kızmasın
Bu iktidarın başarılı...
AHMET HAKAN COŞKUN
Başım belada
Dört bir yanım sarılmış durumda, kendimi...
MEHMET BARLAS
Yaşamı zorlaştırmak için size benzemeyeni...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Soykırım davaları!
Yıllar önce Polonya'daki...
SAVAŞ AY
Kapkaç her yerde aynı dert
Eskişehir: Biz hep...
REFİK DURBAŞ
Organ bağışının önemi...
Belek'te geçenlerde yapılan...
HINCAL ULUÇ
"..Seni beklediğim kadar!.."
(Üç gün için Kıbrıs...
Düşenin dostu: 0-1
Düşenin dostu: 0-1
Rize'deki randevuya eksik bir kadroyla çıkan Beşiktaş, Serkan'ın...
Önümüz açık
Önümüz açık
"Geleceğin milli takımını F.Bahçeli futbolcular oluşturacak. Bu...
'Bir hukuk adamına yakıştıramadım'
'Bir hukuk adamına yakıştıramadım'
Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı...
'First lady'ler terledi
'First lady'ler terledi
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın Cumhuriyet'in 80. kuruluş...
Eurovision'da zafer Ukrayna'nın
Eurovision'da zafer Ukrayna'nın
Abdi İpekçi'de muhteşem ev sahipliğiyle dünyaya büyük sükse yapan...
Taşeron doktorlar geliyor
Taşeron doktorlar geliyor
Sağlık Bakanlığı bir yönetmelik değişikliğiyle başhekimlerin, tıpkı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.