|
|
|
|
|
|
Reform Şart!
Dünyada ortaöğretim sisteminde yüzde 65 gibi bir ağırlığı olan ve mezunlarına sanayide hemen iş garantisi sağlayan meslek liseleri Türkiye'de sorun merkezi gibi.
Dünyada ortaöğretim çağındaki gençlerin yüzde 65'inin devam ettiği meslek liseleri Türkiye'dekinin aksine birer 'üretim merkezi'. Sanayinin ihtiyaç duyduğu ara elemanını yetiştiren bu liselerin öğrencileri hem mesleki anlamda kalifiye birer teknik elaman olarak yetişiyor, hem de mezuniyetlerinin ardından hemen iş bulabiliyor. Türkiye'de ise üretim merkezinden çok birer sorun merkezi görünümündeler. Mesleki anlamda yeterli eğitimi alamayan öğrenciler, iş bulma konusunda da sorun yaşıyor.
ÇÖZÜM ÜRETMEK MÜMKÜN Ancak, dünyadaki gibi bu okulları gençler için birer cazibe merkezi haline getirmek uzmanlara göre olanaklı. Bunun için yapılması gereken bu okulları yeniden yapılandırmak, sanayi ve meslek liseleri arasında işbirliği sağlamak, sanayinin gereksinim duyduğu eleman ihtiyacını belirlemek ve meslekleri kodlamak. Türk Eğitim Derneği (TED) Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, meslek endüstriyel ve teknik meslek okullarında katsayı uygulamasına kademeli olarak son verilmesi gerektiğini düşünüyor. Pehlivanoğlu'nun önerisi şöyle: "Bu okul mezunlarına kendi meslekleriyle ilgili puan farkı uygulanmamalı. Meslek lisesinden mezun olunca bilgisayar teknisyeni olabilen öğrenciye sen 'bilgisayar mühendisi olma, öğretmen ol' demekten vazgeçelim." Avrupa'da meslek liseleri mezunlarının ara eleman olarak kolay iş buldukları için üniversiteye gitme oranının düşük olduğunu söyleyen Pehlivanoğlu, "Çünkü meslek standartları belirlenmiştir. Kimin ne kadar elamana ihtiyaç duyduğu bellidir. Bu okulların da standartları belirlenmeli. Bunu da Türkiye Odalar Birliği belirlesin. Sonra yurt dışındaki istihdam dikkate alınarak okullar yeniden programlansın" diyor.
ÖZEL SEKTÖRE ÖNCÜLÜK Okulların 50 yıl öncesine dayanan döner sermaye mevzuatlarının da rekabetçi koşullara uygun hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Pehlivanoğlu, bu okulların birer işletme olduğunun kabul edilmesi gerektiğini vurguluyor. Yöneticisi iyi olan okulların bugün bile üretim yapıp, para kazanabildiğini hatırlatan Pehlivanoğlu, Avrupa'da olduğu gibi bu okulların yönetiminde özel sektörün söz sahibi olması gerektiğine işaret ediyor: "Sanayi ve Ticaret odalarının temsilcileri bu okulların yönetimine girmeli. Çünkü bu koşullarda mezun öğrenciler sanayinin ihtiyacını karşılayacak kadar iyi yetişmiyor. Firmalar en az iki yıl bu mezunları yetiştirmek zorunda kalıyor. Bu okulların atölye tesisatları da yenilenmeli."
MESLEKİ KODLAMA ŞART Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr Osman Çakmak da meslek liselerinde bir reforma gereksinim duyulduğunun altını çiziyor. Çakmak, ilk olarak piyasanın ihtiyaç duyduğu ne kadar meslek varsa hepsine bir kod verilmesi gerektiğini belirterek, Almanya'da 470, ABD'de 2 bin mesleğin kodu bulunduğunu hatırlatıyor. Bu ülkelerin meslek kodlarına göre okullarını açtıklarını ifade eden Çakmak, şunları söylüyor: "Almanya'da her yıl eğitimden sorumlu bakanlık işçi bulma kurumu ile ortaklaşa çalışarak, o yıl için hangi alanda ne kadar elemana ihtiyaç duyduğunu belirliyor ve okulların kontenjanını da ona göre ayarlıyor. Böylece mezun olduğunda kimse işsiz kalmıyor."
Pervin KAPLAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|