kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İki aşık bir koltukta
Koltukta buluştular
İki aşık bir koltukta

İki aşık bir koltukta

Akademi Türkiye'de bu haftaki gala gecesi epey renkli geçti. Jüriüyelerinin tartışmalı kararından sonra ceza koltuğuna oturan isimlerbirbirlerine yarışmacı Pınar ve Özgür ikilisi oldu.

atv ekranlarında yayınlanan Akademi Türkiye'de finale yaklaştıkça heyecan arıyor. Elemelerin daha da zorlaştığı, jüri üyelerinin en küçük ayrıntıyı dikkate aldığı yarışma, bu hafta epey renkli dakikalara sahne oldu. Gala gecesinde ceza koltuklarını paylaşan ikili birbirlerine olan aşklarıyla çok konuşulan Pınar ve Özgür oldu. Bu hafta Timuçin, Cenk ve Barış büyük beğeni toplayarak Akademi'ye döndü. Jüri üyelerinin kendileri için tek bir eleştiri yapmadığı 3 yakışıklı, arkadaşlarının durumlarını beklemeye koyuldu. Ceza koltuğu için jürinin yaptığı oylama sonunda dört koltuktan üçüne Elçin, Jale ve Özgür oturdu. Dördüncü koltuk içinse iki isim belirlendi; Tolga ve Pınar. Jüri üyelerinden 3'er oy alan Pınar ile Tolga'ya bir kez daha şarkı söyleten Reha Muhtar, jüri üyelerinin fikrinin değişip değişmediğini sorduğunda, daha önce Tolga'nın ismini veren Pelin Akat ile Meral Okay, bu kez Pınar'ın ceza koltuğuna oturmasını istedi. Böylelikle dördüncü koltuk Pınar'a kaldı. Eğitmenlerin Elçin'i, arkadaşlarının da Jale'yi kurtarması sonucu bir hafta boyunca halkın oylamalarıyla Akademi'ye dönmeyi bekleyen isimler ise Özgür ve Pınar oldu. Özgür, jüri üyelerinin kendine önyargılı yaklaştığını iddia ederek, bunu Albert Einstien'in "Bir önyargıyı kırmak, atomun çekirdeğini parçalamaktan daha zordur" sözleriyle anlattı. Aşklarını koltukta da gizlemeyen Pınar "Kader buluşturdu" dedi. Öte yandan Akademi Türkiye'de yarış kızışıyor. 16 kişiyle başlayan yarışmada sayı yarıya indi. Önceki akşam Mücahit'in de vedasıyla şimdi 8 kişi daha çetin bir mücadelenin içine girdi. Ve bir taraftan da karakterlerin yarışı başladı. Artık birbirini daha iyi tanıyan ve zaman geçtikçe kişiliklerini de ortaya çıkaran yarışmacıların hepsi ipi göğüslemek için bir strateji belirlemiş durumda.

BARIŞ: 'Keşke beni bekleyen bir sevgilim olsaydı'
Dışarıda kendini bekleyen bir sevgilisinin olmasını çok istiyor ama her hafta aldığı oylarla genç kızların sevgilisi olduğunu ortaya koymuş durumda. 25 yaşındaki Barış, aldığı birinciliklerin kendine büyük bir sorumluluk yüklediğinin de farkında. Barış, "Beni ben olduğum için seviyorlar. İşimi en iyi şekilde yapmak için buraya geldim" diyor ve yarışmada aşk yaşamanın da kendisine göre olmadığını söylüyor: "Ben aşk yaşamaya gelmedim. Ben aşkın yeri ve zamanı olduğuna inanıyorum. Burası da yeri değil bence.

ÖZGÜR: Hayranlarından çok çekiniyor
Yarışmanın
en sevilenioylamasında her haftasıralamaya giren bir isim Özgür.Pınar ile sonradan başlayanaşklarının kameralara çokyansımasından ve çokkonuşulmasından rahatsız olanÖzgür, kendini ilk üçe sokangenç kızları üzmekten de çokkorkuyor. Bu yüzden Pınar ilesahnede bile yan yanadurmamaya çalışıyor. Bu Pınar'ısevmediğinden değil, sadecebirey olarak kendini ortayakoyup Özgür olarak anılmakistiyor: "Buraya kadar gelenherkes bence başarılıdır. İşte bubenim üzerimdeki stresi alıyor.

PINAR: 'Risk alır, cesaretlebir şeye başlarım'
Pınar, dışarıdaki sevgilisindenbağları kopardığından beri abayıÖzgür'e iyice yakmış durumda.Özgür, ev içinde ondan mesafeliolmaya çalışsa da ikisi de çiftekumrular gibi ekranayansımaktan geri kalmıyorlar.Özgür yarışmaya konsantreolmaya çalışıyor, Pınar iseüzerinde bir aşk baskısıkurmaktan vazgeçmiyor. Zirageçtiğimiz hafta içinde, ikili evinıssız bir köşesinde sohbetederken mikrofonlara ilginç birdiyalog yansıdı. Pınar Özgür'eaçık açık onu Elçin'denkıskandığını ve uzak durmasınısöylüyordu. Bu konular bir yanaPınar, bir yandan da sesperformansını yükseltiyor. Sıradışıbir kişiliğe de sahip olan Pınar,"Ben çok düşünüp adım atanbirisi değilim. Her şeyi öncedenplanlayarak adım atmam. Riskalır bir şeye cesaretle başlarım.Sonucunu sonra değerlendiririm"diye konuşuyor.

TİMUÇİN: O havalı değilaslında çileli
Timuçin
havalıgörüntüsünün tersine çileliyollardan geçmiş biri. Çocuklukhayallerinin başında gelenşarkıcılık için İstanbul'un yolunututmuş, tıpkı Tarkan'ın Karamür-sel'den geldiği gibi... Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne yazılmış.Parasını ödeyebilmek içinamcasının ahşap ve kereste işi ya-pan imalathanesinde çalışmış. Yarışmada ipi göğüsleyip besteleriyle bir albüm yapmak istiyor.

JALE: İlk kez ceza koltuğuna oturdu
Bu
hafta ilk kez ceza koltuğuna oturdu Jale. Onu arkadaşlarıkurdardı. Oysa o, arkadaşlarınahep mesafeli yaklaşıyor ve haftasonu performanslarına hazırlan-maktan başka bir şey düşünmüyor. Küçüklüğünden beri aynakarşısında saatlerce zaman geçir-diğini söyleyen Jale'nin en büyükmerakı; kameralar ve fotoğrafmakineleri: "Bıraksanız akşamakadar poz vermekten yorulmam.Benim en büyük zevkim bu.

TOLGA: 'Aslında çılgın bir insanım'
Yarışmanın
en mülayimi.Jüri üyeleri her seferinden onunkendini ortaya koyamadığınısöylüyor. O ise "Aslında bu sakingörünümümün altında çılgın birçocuk yatıyor" diyor. Hemfotoğraf çekimlerinde hem desahne kulisinde muzip tavırlarıylaarkadaşlarının neşe kaynağıhaline gelen Tolga, "Detaycı birkişiliğim var. Karşımdakininsınırlarını görmek için zorlarım.Bir şeye muhalefet etme gibi birtakıntım vardır" diyor.

ELÇİN: Tam anlamıyla bir maratoncu
Bugüne
dek diğer kızlar gibi hiç birinci çıkamayan Elçin aslında en istikrarlı isimlerden... Ne yüksek notu alıyor, ne de düşük... Hiç kötü söz söylenmiyor ama herkes de 'çok beğendik' demiyor. Bir maraton koşucusu gibi enerjisini tasarruflu kullanan ve hedefe yaklaştıkça hünerlerini ortaya çıkaran Elçin, kimseyle de tartışmaya girmiyor.

CENK: Piyasasını kendi yaratacak
Yarışmanın
kontrollü kişiliği ve sesiyle herkesi büyüleyen ismi Cenk, sahne deneyimi olmamasını dezavantaj görmüyor: "Ben zaten piyasa kurallarına göre çalışan bir şarkıcı olmayacağım. Amacım kendi piyasamı yaratmak. Yarışmayı, ülkemizi yurtdışında da iyi temsil edebilecek birisinin kazanmasını istiyorum. Ve bu ben olabilirim."

Mehmet ÇALIŞKAN - Bülent İPEK

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Huzur evinden aşka kaçtılar
 Jale'ye görücü geliyor
 Zeynep ve Efe Özal ayrılıyor mu?
 Tek jip bize yetmez!
 'Türkiye'de Meryem çok'
 Anneme ne alacağım?
 Posta güvercinleri yarıştı
 Suriye'de kadınları Esma Esad karşıladı
 Lizbon'da İznik çinisi
 Yol güvenliği sorununu afişe döküyorlar
 Üç yıl önce albüm yapsaydım silinirdim
 Kralların tatil adresi
 Miniklerin en büyük zevki taklit etmek
 Mendil biçimli kısa perdeler
 Kadınlar konuşuyor
 Lezzet Güneşi
HAKAN & UTKU
Uzanlar'ın şifreli e-mailleri toplu gösterim
Uzanlar'ın...
Polisi kandıramadı
Borçlarını ödememek için kendi kendini vuran gencin oyununu polis...
Attıkları her basket milyarlar değerinde
Kırık dökük bir potada çalışıp Türkiye Şampiyonu olan Vanlı kız...
"Felç oldum anne"
Beyin kanamasından ölen 14 yaşındaki Yusuf'un bağışlanan...
Selin aşıkları gerdi
Selin aşıkları gerdi
Derin Mermerci ile Ralph Tezman, İpekyol'un Lütfi Kırdar Kongre ve...
Dereli'den annelere özel
Dereli'den annelere özel
İstanbul Motor Piston'un ortağı Sinan Dereli'nin eşi Bilgün Dereli,...
Milenyum kadını
Milenyum kadını
İspanyol top model Luisa Corna, podyumlardaki başarısını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.