|
|
|
|
'Lanetli değil Türkiyeliyiz'
Ablasını terör saldırısına, annesi, babası ve oğlunu ise depreme kurban verdi. 44 yıllık hayatında ölüm acısını ve kaybetme duygusunu hep yaşadı CÜNEYT Cebenoyan, yaşadığı acıları, 'Lanet değil şanssızlık' diye nitelendiriyor. Eşi ise 'Türkiye'de yaşamanın bedeli' olarak görüyor.
Arkeolog ablası Yasemin Cebenoyan'ı 30 Aralık 1994'te The Marmara Oteli'ne düzenlenen terör saldırısında kaybetti. Henüz ablasının yokluğuna alışamamıştı ki annesini, babasını ve 1.5 yaşındaki biricik oğlunu 17 Ağustos Depremi'ne kurban verdi. HSBC'ye düzenlenen bombalı saldırıdan son anda kurtulan Cüneyt Cebenoyan, yaşadığı acıları ve peşlerini bırakmayan felaketleri, 2.5 yaşındaki kızı Elif'in sevgisiyle unutmaya çalışıyor. Eşinin desteği ve minik kızının sevgisiyle yaşama tutunan Cebenoyan, sevdiklerini kaybetme korkusuyla yaşıyor. Kaybedecekleri korkusuyla kızları Elif'i dünyaya getirmeden önce uzun uzun düşündüklerini söyleyen Cüneyt Bey, "Ölüm, deprem ve kaybetme korkusu bizde saplantı haline geldi. Kaybederiz korkusuyla kızımız Elif'le ilgili gelecek planları yapmıyoruz" diye konuşuyor.
ABLAMIN YERİNE ALİ' 2.5 yaşındaki kızı Elif'in sevgisiyle yaşama tutunduğunu belirten Cüneyt Cebenoyan, ablası Yasemin Cebenoyan'ı kaybedinceye kadar, terörün hep uzaklarında olduğunu düşündüğünü söylüyor. "Başımıza gelince öyle olmadığını anladık" diyen Cebenoyan, "HSBC'ye düzenlenen bombalı saldırıdan da birkaç dakikayla kurtuldum" şeklinde konuşuyor. Eşi Ayşegül ile 1989 yılında evlendiklerini, ancak uzun süre çocuk yapmadıklarını dile getiren Cebenoyan, "Ablam Yasemin'in yerine sanki birisini getirmek gibi bir duyguyla Ali dünyaya geldi. Ali, büyük bir tesadüf sonucu, Yasemin'in öldüğü 30 Aralık'ta doğdu. Hayatı maddeci, mantıksal açılardan ele alan biri olsanız bile aklınıza metafizik şeyler gelebiliyor. Sanki Yasemin'in yerine Ali geldi" diye konuşuyor.
EVLAT ACISI BAMBAŞKA Cüneyt Bey, ablasının acısını biraz da olsa hafifleten biricik oğlu Ali'yi ise yılda sadece birkaç haftalığına gidilen Yalova'daki yazlıkta kaybettiğini belirtiyor. Annesi Tuncay Hanım, babası Hikmet Bey ve oğlu Ali'yi 17 Ağustos Depremi'nde tamamen yıkılan Yüksel İnşaat'ın yaptığı yazlıklarında kaybettiklerini anlatan Cebenoyan, yaşadığı acıları "Evlat acısı her şeyin üstünde. Ali için gelecek planlarımız vardı. Ama olmadı. Anne-baba da üzüyor tabii ki ama evlat acısı her şeyin üstünde" sözleriyle ifade ediyor. Terör ve deprem konusunda kendilerini güvende hissetmediklerini kaydeden Cebenoyan, "Babam, 'yılda bir olabilecek bir tesadüfle kızımı kaybettim. Bundan sonra başka bir şeyin daha benim başıma gelmesi olmaz' diye düşünüyordu. O da oldu. Lanetli miyiz? Tabii ki öyle bir sonuç çıkarmıyorum. Sadece çok şanssız olduğumuzu düşünüyorum" diyor. Cüneyt Cebenoyan'ın aksine, eşi Ayşegül Hanım, "Türkiye'de yaşamanın bedelini ödedik" diyor.
Nebahat KOÇ - MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|