kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

İnsanın haykırası gelmez mi hiç!

4'e karşı 600" dün Sabah'ın manşetiydi ve aslında dünyanın tüm adaletsizliklerinin en sıcak, en ölümcül özetlerinden biriydi.
Felluce'de linç edilen dört "sivil" Amerikalıya karşılık, çoluk, çocuk, kadın... öldürülen 600 Iraklı.
O dört kişinin de aslında "sivil" değil, Blakwater güvenlik şirketine bağlı dört eski komando, yani "paralı asker" olduğunu hatırlayın. Şu anda çeşitli şirketlerle Irak'a yerleştirilmiş 15 bin dolayında "özel asker" gibi.
"Adaletsizlik" elbette salt ceset sayılarına dair bir şey değil.
Dünyanın tüm dengesizlikleri, "bire karşı bir sürü" oranlarla kuruluyor, tahkim ediliyor ve çoğaltılıyor.
Ölüm saçan adaletsizlikler sadece savaşla sınırlı değil.
Açlık, aşırı yoksulluk, en önemlisi ilaç ve tedavi yoksunluğu, eğitim... Bunların hepsine bakın, nice bire karşı yüzler, binler, milyonlar vardır.
Ama bu 600'ler, binler, milyonlar adeta görünmezdir.
Onlar "yaşayan ölüler" olarak terk edilmiş, sadece birtakım insanların kelebek gibi kanat çırpan çırpınmalarına bırakılmıştır.
Uyduruk yardımlarla yaralara ancak tuz basılır.
Ancak "stratejik, askeri, ekonomik, enerjiye ilişkin" bir kıymeti varsa o toprakların, "beyaz adam" sözde insani yardım için silahlarıyla sökün eder.
Yine sayamazsınız, kaç can pahasına.

***

Felluce, bunun en çıplaklarındandır. Çünkü doğrudan ölüm konuşur. Dünya medyası neredeyse isimlerine kadar "ölen ABD'liler"in sayısını ezberletir.
Diğerlerini tanımak, bilmek istemeyiz. Çünkü, o pek medeni, pek kıymetli, pek bilimsel, pek stratejik haritaların üstünde birer nokta, birer hedeftir oralar.
Oysa, o harita noktaları, hani üstü renkli renkli raptiyelenen soyut noktalar, orada yaşayanların toprağıdır, evidir, köyüdür, sokağıdır, doğdukları köşe, doydukları yahut aç kaldıkları hayatlarıdır.
Çocuklarıdır, aileleridir, dostları, komşularıdır.
İbadet ettikleri yerlerdir, öğrendikleri yahut cahil kaldıkları ama hayattan bir iyilik umdukları ufacık, sıcacık ufuklarıdır.
İnsafsızlığın propagandasının en büyük gücü, bu insanları saydırmamaktır.
Hem birer insan, birer hayat olarak hiçbir saygınlıkları olmadığına dair "seyirci"nin içine içine sızan bir kabullenme, derin bir "saygısızlık".
Hem de, kaç kişi, kim ve hatta insan olduklarını unutturan, yaşarken de, ölüyken de öyle yuvarlanmış sayılarla topluca çöplüğe atan bir "sayısızlık".

***

İnsan, yaşadığı ülkenin, kendisi için bir harita değil hayat olan vatanının, aynı zamanda bir "vicdan toprağı" olabilmesini istiyor.
Bu topraklarda, ister inancın içinden fışkırsın, ister bilgiyle, bilinçle, duyarlılıkla büyütülsün, "vicdanın gür bir sesi olsun" istiyor.
En azından böylesi çıplak, böylesi ölümcül, böylesi "4'e karşı 600" adaletsizlikler karşısında, adı adalet olan bir iktidar partisi, adı hürriyet, milliyetli medyası, bir bağımsızlık savaşıyla özünü kazandığı söylenen ordusundan birileri...
Şu dünyanın reel, realist, rasyonel hesaplarını, korkularını, diplomasilerini bir an unutsun, bir "vicdan sesi" verebilsin, "4'e karşı 600"lere karşı salt insan olabilsin istiyor.
Lacili cicili bicili konferanslarında Amerikalılarla, İsraillilerle Büyük Ortado- ğu'da demokrasicilik oynayan işadamları, sivil toplum örgütleri, biraz vicdan, biraz insan olsun, "yuh" desin, yürekten isyan edebilsin istiyor.
Vicdanını gömmüş bir demokratlık, bir hürriyetçilik, bir adaletçilik ne utanmaz bir şeydir!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir 'bilgi edinme hakkı' ön girişimi   / 21-04-2004
 Milyonlarca dolar vererek kınıyoruz!   / 20-04-2004
 Kullanırsan, iyidir   / 19-04-2004
 Kokuşmuş modernliğin modernizasyonu   / 18-04-2004
 Bu durum tuhaf bir durum değil midir?   / 16-04-2004
 Önce tepki verir, sonra çevreme bakarım!   / 15-04-2004
 İnsanın haykırası gelmez mi hiç!   / 14-04-2004
 Gücün yalanı, yalanın gücü   / 13-04-2004
 Basın hürdür ya siz?   / 12-04-2004
 Ağa'nın özel devrimi, derin sırları   / 11-04-2004
MEHMET TEZKAN
İmamlara 'siyaset yapın' çağrısı !
Emin Çölaşan'ın ...
EMRE AKÖZ
Üniversitelinin talebi
Türk Sanayici ve İşadamları...
UMUR TALU
Vatansa eğer, yavru olabilir mi?
Buradan çok fazla...
Aldatılıyorum
AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Verheugen, Kıbrıs raporu...
Kimsenin haddine düşmedi
KKTC lideri Rauf Denktaş'ın dünkü basın toplantısında eleştiri...
Penaltı mı? Sakın ha!
Penaltı mı? Sakın ha!
Cruzeiro'da oynarken Rio derbisinde Mineiro maçında penaltı kaçırınca...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.