Önemli olan kazanmaktı

Dün gece Olimpiyat Stadı'ndaki derbide hırs, mücadele vardı ama futbol kalitesi vasatı dahi bulamadı. Beşiktaş maça rakibine oranla oturmuş düzeni sayesinde, daha oyuna hükmederek başladı. Ancak Galatasaray'ın orta sahadaki presi organize atak geliştirmeye olanak bırakmadı. İlerde son adam rolünde yapısı buna uymayan Ahmet Hassan görev alınca, defansın dengesi bozulamadı. Böyle bir tabloda ofansif etkinlik için Pancu ve İbrahim'e büyük iş düşüyordu. Ancak Pancu'nun depar yollarına Galatasaray tedbir almıştı. İbrahim'in kulvarında da Suat ve Sabri gibi çabuk oyuncular olunca ve birbirlerine yardım edince Lucescu'nun çok şeyler beklediği bu kanatta işlemedi. Doğal olarak da üretkenlik sağlamayan bir Beşiktaş gündeme geldi. Bunun yanında defansta sıkıntı yaşanmıyordu. Çünkü rakip ataklarda plan ve program yoktu. Ayrıca Hakan Şükür'ün de olmaması önemli bir avantajdı. Hiç pozisyonun oluşmadığı bu yarıda Cordoba'nın hatasıyla yenen gol işleri zora soktu.

Beşiktaş tedirgindi
İkinci yarıda Beşiktaş skor dezavantajıyla tedirgindi. Mecburen risk aldığından da Galatasaray ilk yarıya oranla daha tehlikeli geliyordu. Bu arada bir penaltı ile skora denge geldi. Beşiktaş bundan sonraki bölümde mutlak galibiyete ihtiyacı olmasına rağmen akıllı oynadı. Hırslanan etkili ataklar yapan rakibi karşısında takım savunmasına özen gösterip ani atakları düşündü.

Sadece penaltılar!
Bu sabrın sonucunda da son dakikalarda yine bir penaltıyla önemli bir üç puanın sahibi oldu. Genel olarak baktığımızda ofansif açıdan çok kısır kaldılar. Penaltılar dışında tek ürettikleri pozisyon dahi yok. Ama bütün bu olumsuzluğa rağmen böyle bir kritik zamanda altın değerinde 3 puan aldılar. Galatasaray sıkıntılı döneminde bu maça iyi motive olmuştu. Tabiki yine değişik bir takım tertibinin oluşması kollektif uyuma olanak bırakmıyordu. Ama iyi mücadele ederek rakiplerin kurgusunu bozdular. Skor avantajı yakalayarak moral depoladılar. İlerleyen bölümde daha iyi organize oldular.

Hagi risk aldı ama...
Beraberliğe düşmelerine rağmen ikinci yarıda oyuna hükmeden tarafdılar. Ama golü bulamadılar. Hagi son bölümde galip gelmek için oyuncu değişikliklerinde risk aldı. Bu riski de Beşiktaş iyi değerlendirince, yine bir penaltı golüyle maçı kaybettiler. Fakat genel olarak mücadeleleri iyiydi. Yedikleri penaltı golü dışında rakibe pozisyon vermediler ama sonuç yenilgi oldu. Tabi futbolun içinde bunlar da var.

Bir doğru, bir yanlış
Dün gecenin en konuşulacak ismi tabiki hakem Ali Aydın olacak. İlk yarıdaki Galatasaray golünde doğru karar verdi. Ama yoğun itirazlar karşısında aklı oraya takıldı. İkinci yarı başında çaldığı penaltı düdüğü çok ağır karardı. Tabi bundan sonra da biraz sarsıntı geçirdi. Bir kaç önemli hata da yaptı. Son penaltı kararı ise tartışmasız doğruydu.