kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Doğru kararı alanlar, "Ertesi Gün" şaşkın uyanmaz!.
Zengin olmayı topluma kabul ettirenler!
Şaka

Doğru kararı alanlar, "Ertesi Gün" şaşkın uyanmaz!.

Bir Batılı Türkologun, bizim hakkımızdaki, yorumunu hep hatırlarım. Şöyle der mealen bu Türkolog: - Türkler genellikle yanlış kararlar alır, yanlış adımlar atarlar. Ancak Türkler, son anda ve nihai noktada, mutlaka doğru kararı alıp, sorunların üstesinden gelirler.
Katılırsınız ya da katılmazsınız bu yabancının gözlemine.
Ama kabul edelim ki, yaşanan tarihi patinaj yaparak ve gecikmeli biçimde yaşıyoruz.
Sonunda mutlaka, tüm dünya ile aynı titreşim katsayısını yakalıyoruz.
Ama tren, hep rötarlı giriyor çağdaş yaşamın istasyonuna.
Matbaa, ille de, Gutenberg'den 200 yıl sonra mı Türk düşünce hayatına girmeliydi yani?
Devletçilikten ve korumacılıktan çıkmak için, mutlaka 1980'leri ve Turgut Özal'ı mı beklememiz gerekiyordu?
1974'teki Kıbrıs Harekatı ertesinde, soruna kalıcı bir çözüm üretmek yerine, işi 2004'ün sıkışık gündemine ertelemek, aklın gereği miydi?
"Kopenhag Kriterleri"ni beklemeden, Kürt Realitesi'ne, çağın gereklerine uygun biçimde yaklaşamaz mıydık?
"Sabit Kur"un ekonomiyi, 1980 öncesine benzer krizlere götürdüğünü anlamamız için, bir Çankaya Kavgası yaşayıp, 18 Şubat 2001 bunalımına girmemiz şart mıydı?
28 Şubat 1997 muhtırası ertesinde, Erbakan istifa etmeyi ve Çiller'e görevi "Erken Seçim" şartı ile bırakmayı kabul ettiği zaman, Demirel Mesut Yılmaz'ın atanmış hükümetine güvenoyu aldırmak için harekete geçmeseydi, şimdi hala süren "Yolsuzluk Soruşturmaları", gündemde olur muydu?
1970'lerde Avrupa Birliği'ne girebilecekken, "Onlar ortak, biz pazar olacağız" kompleksi ile konuyu askıya almasaydık, şimdi başka noktada bulunmaz mıydık?
Bu liste öyle uzar ki... 27 Mayıs 1960 askeri darbesinden bir hafta önce, Adnan Menderes hükümeti, "Erken Seçim" kararını ve tarihini açıklasaydı, darbeciler demokrasiyi basabilirler miydi?
Çoğunuz "The Day After" filmini görmüşsünüzdür. 1983 yapımı bu filmde, Sovyetler Batı Berlin'i kuşatır. Bunun üzerine Basra Körfezi'nde Sovyet ve Amerikan donanmaları çatışmaya girer. Sonunda Amerikan balistik füzeleri, nükleer başlıklarıyla, Sovyetler'i hedefleyerek havalanır. Arkasından Sovyet nükleer füzeleri de, Amerikan kentlerine düşmeye başlar.
Film, nükleer savaştan "Bir Gün Sonra"sını ele alır. Kentler yıkılmış ve radyasyon bulutları çökmüştür. İnsanlar yavaş yavaş ölmektedir.
"Ertesi Gün" veya "The Day After", her olay için söz konusudur.
Bir yanlış karar veya bir uzlaşmazlık önünüzde durduğu zaman, durum eski yapısını korur.
Ama "O Nokta" gelip yanlış kararda ısrar edilince, "Ertesi Gün" çok dramatik ve hatta çok trajik tabloları içerebilir.
Kıbrıslılar'ın 24 Nisan'daki referandumları da, bu çeşit bir "O Nokta"dır.
Eğer Kıbrıslı Rumlar "Hayır" derse, Avrupa Birliği'ne girseler bile, "Kıbrıs" değil, "Bölünmüş Kıbrıs"ın sadece bir kesimi girecektir AB'ye...
Kıbrıslı Türkler "Hayır" derlerse, hem onlar, hem de Türkiyeli Türkler için, gelecek cevabı bilinmeyen sorularla ve endişeli günlerle dolu olacaktır.

25 Nisan sabahı yataktan kalkıldığı zaman, "Biz son anda mutlaka doğru kararı veririz" demiş olmak varken, "Bundan sonra ne olacak" diye kara kara düşünmemelidir Kıbrıslılar.
Tarihi ıskalayıp, patinaj yapmak, gerçekten yanlış ve acıklıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Referandumda “Hayır” çıksa da, Denktaş artık “Eski Denktaş” değil!   / 12-04-2004
 Lider-işadamı, ulusal servetin bir parçasıdır!   / 11-04-2004
 Doğru kararı alanlar, "Ertesi Gün" şaşkın uyanmaz!.   / 10-04-2004
 Sizi mutlu etmek için Yunanistan'a savaş mı açalım?   / 09-04-2004
 Devletin güvenliği için halkın mutluluğu şarttır!   / 08-04-2004
 Bazı gerçekleri, bazı kafalar anlayamaz ki!   / 07-04-2004
 Demirel, günlük siyaseti izlerken, Colaturka'yı kaçırmış!   / 06-04-2004
 Kıbrıslı Türkler, neden "Hayır" desinler ki?   / 05-04-2004
 İstanbul'da, Ayşe Taş rüzgarı esmelidir!..   / 04-04-2004
 Rahmi Koç'un, "vizyonu" ve "illüzyon"u yorumlaması...   / 03-04-2004
ERGUN BABAHAN
Denktaş'ın tehlikeli oyunu
Çocukluğumdan beri...
ERDAL ŞAFAK
Beyin fırtınaları
Türkiye, Ortadoğu'da istikrarsızlığı...
AHMET HAKAN COŞKUN
Mümtaz Hoca'ya “vazgeç” önerisi!
Ne zaman Kıbrıs konulu...
MEHMET BARLAS
Turgut Özal'dan Sakıp Sabancı'ya, “lider” imajı!.
İmam,...
SAVAŞ AY
Hasta eder adamı şu bilgisayarlar!..
Nasıl ki...
REFİK DURBAŞ
Film festivali ve edebiyat...
Bir kuşağa sinema görgüsü...
ÖMER LÜTFİ METE
Ölüm ve ihtişam
Merhum Sabancı ile aynı günde hayattaki...
HINCAL ULUÇ
Sakıp Ağam ile güzel günler..
Ağam ile yakın dostluğum...
Bizi ikinci bile yapamayacaklar
Bizi ikinci bile yapamayacaklar
Lucescu, Prosport'a "Federasyonda üst düzey bir Trabzonlu var.
'Yönetim sorumlu'
'Yönetim sorumlu'
SABAH Yazarı Kazım Kanat'a yapılan saldırı sonrası TSYD, "Beşiktaş...
'Etik değerler yerleşecek'
'Etik değerler yerleşecek'
Devlet Bakanı Beşir Atalay, Basın Yasa Tasarısı'nı değerlendirdi: AB...
Kıbrıs'ta Başbakan Erdoğan kandırıldı
Kıbrıs'ta Başbakan Erdoğan kandırıldı
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Kıbrıs...
Onu Anlattılar
Onu Anlattılar
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şevket...
Mezarına 'Ata toprağı' konuldu
Mezarına 'Ata toprağı' konuldu
Binlerce kişinin katıldığı Fatih Camii'ndeki cenaze namazının...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.