kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Bırakın şövalyeniz bildiğini yapsın
Bırakın şövalyeniz bildiğini yapsın
SEKS FISILTILARI

Bırakın şövalyeniz bildiğini yapsın

Her erkeğin içinde bir şövalye yatar. Eğer her konuda doğruyu sadece siz biliyormuş gibi davranırsanız bu şövalyenin kendine güveni azalır
Cumartesi akşamı erkeklerle olan ilişkimizde çok ciddi bir hata yaptığımızı fark ettim. Erkek arkadaşımla bir doğum gününe davetliydik. O da beni almak üzere eve geldi. Evde bir kız arkadaşım vardı ve sohbet etmeye başladık. Onun söylediği birkaç şeye "O aslında öyle değil doğrusu bu sen bilmiyorsun" diye yorumlar yaptım. Kız arkadaşım "Yahu baş öğretmen gibisin, her şeyin doğrusunu sen biliyorsun" dedi. Erkek arkadaşım da tabi ki o bayan mükemmeldir her şeyi bilir gibi hafif alaycı, hafif kinayeli bir yorumda bulundu. Birden fark ettim ki ben bu tutumumla onun içindeki sohbet şevkini, bana olaylar üzerinde yorum yapma isteğini kırıyorum. Ve birden düşündüm aslında zaman zaman hepimiz bu yanlışı yapıyoruz. Her konuda hemen olaya atlayıp bizim doğru yaptığımızı, doğruyu her zaman bizim bildiğimizi iddia edip içlerindeki şövalyeyi öldürüyoruz. Bu da onların şövalye ruhunu, bize karşı olan koruma hissini öldürüyor. Düşünsenize, kim her şeyi bilen, asla onların fikirlerine ve korumasına ihtiyacı olmayan bir kadını korumak ister ki. Aslında her erkeğin içinde beyaz atlı bir şövalye yatar, her şeyden çok sevdiği kadını korumak ve ona hizmet etmek ister. Kendisine güvenildiğinde daha şefkatli olur, kendisine güvenilmediğinde enerjisinin bir bölümünü kaybeder ve bir süre sonra artık aldırmamaya başlar. Bunu size sempatik bir hikayeyle anlatmaya karar verdim. Taşrada gezen beyaz atlı bir şövalye birden bire yardım isteyen bir kadının çığlıklarını duyar. Hemen ona doğru dört nala atını sürer ve kadının bir ejderha tarafından hapsedildiği şatoya gider. Kılıcını çekip ejderhayı öldürür. Sonuçta prenses onu sevgiyle kucaklar. Bütün kasaba, prensesin ailesi ve prenses ona övgüler yağdırırlar ve kasabada yaşamaya davet ederler. Orada bütün egoları şişirilir, kahraman ilan edilir ve prensese aşık olur. Bir ay sonra şövalye bir başka geziye çıkar. Dönüşünde yine prensesin çığlıklarını duyar. Bir başka ejderha gelip şatoya saldırmıştır. Yine yetişir ve ejderhayı öldürmek üzere kılıcını çeker, kılıcını sallamadan önce prenses kuleden biraz bilmiş bir ses tonuyla seslenir: "Kılıcını kullanma kement at daha çok işe yarar göreceksin" der. Ona kemendi fırlatıp nasıl kullanacağının talimatını verir. Şövalye prensesin söylediğini yapar. Kemendi ejderhanın boynuna atıp sıkıca çeker. Ejderha ölür ve herkes sevinir. Yine kutlamalar yapılır, yine tebrik edilir ama o aslında bunun kendi başarısı değil prensesin fikrinin başarısı olduğunu düşünür. Olaydan sonra hafif bir depresyona kapılır ve zırhını parlatmayı unutur. Bir ay sonra yine bir yolculuğa çıkar ve yine dönüşünde şatoya saldıran bir ejderhayla karşılaşır. Elinde kılıcıyla koşarken duraklar belki de kemendi kullanması gerektiğini düşünür ve bir anlık duraklaması sırasında ejderha ateş püskürtür ve sağ kolunu yakar.O sırada prensesin ona el salladığını görür. "Zehiri kullan" diye seslenir prenses "Kement işe yaramıyor"... Şövalye zehiri fırlatır, o da bunu ejderhanın ağzına döküp öldürür. Herkes bunu sevinçle karşılar ama şövalye utanmaktadır. Ertesi ay tekrar yolculuğa çıkar. Prenses ona bir baş öğretmen edasıyla "kılıcını da al", "olmazsa kement kullanırsın", "zehiri de yanına al" gibi önerilerde bulunur. Bu kez yolculuğu sırasında başka bir kadının çığlıklarını duyar. Ona koşarken depresyonu geçer kendini güvenli ve enerji dolu hisseder. Ama ejderhaya saldırmadan önce kılıcı mı, kemendi mi yoksa zehiri mi kullanmasının doğru olacağını düşünür. "Acaba prenses ne dedi?" diye kafası karışır. Sonra prensesi tanımadan önce yalnızca kılıç taşıdığı günlerde kendini nasıl hissettiğini hatırlar. Ejderhayı öldürür ve kasaba halkı sevinir.

BIRAKIN YAŞASIN!

Beyaz atlı şövalye bir daha asla prensese dönmez ve bu yeni kasabada sonsuza dek mutlu yaşar. Zaman içinde yeni eşinin kementler ve zehirler konusunda da hiçbir şey bilmediğine emin olunca onunla evlenir. Her erkeğin içinde bir şövalye bulunduğunu bilmek, erkeğin temel ihtiyaçlarını anlamak konusu da çok önemli galiba. Erkekler zaman zaman bizden ilgi ve yardım istese de bunu bilmişçe yapmak, daha doğrusu onun değil bizim doğrularımızın daha doğru olduğunu söylemek çoğunlukla onu kendimizden soğutacak ve güvenini azaltacaktır. Bırakın sevdiğiniz adam şövalyeniz olsun, bırakın sizi kendi bildiği yöntemlerle korusun, bırakın problemlerini kendi doğrularıyla çözsün. Bırakın şövalyeniz yaşasın.

AYŞE- İLİŞKİ CADISI

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Bizim mahalleli spor yapmayı sever
 Parmak izinden yüzük yapıyor
 Sevgi ve saygının sırrı
 Atılım rüzgarı sürüyor
 Mutlu yaşamın sırrını öğretiyor
 Ümit Karan'ın hayatı film oluyor
 Dedesinin 'Çiğdem' çiçeği
 Sahnelerin en özel günü
 Ajanda
 Haftanın Kitapları
 Bu moda çok vahşi
 Kişisel gelişim için farkındalık şart
 Haftanın Kitapları
 50'lerin kadını geri dönüyor
 Vitrinler Renklendi
 Anadolu'nun onbir dili
 Tarih ve sanat bu medresede buluşuyor
 Kanseri güleryüzüyle yendi
 Anneannelerin kürkleri dolaplardan çıkıyor
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Sendromcuk dö la bahar
Size de oluyor mu? Bahardan mıdır...
KENAN ONUK
Goldberg Çeşitlemeleri'nin öyküsü
Yüzyıllar önce müziğin...
Küçük kızıyla tek başına kalan yalnız bir baba
Küçük kızıyla tek başına kalan yalnız bir baba
Film, sonuç olarak çok parlak değil. Ama özellikle sonlara doğru...
Bir ressamın dünyasından
Bir ressamın dünyasından
17.yüzyılda Hollanda'da geçen ve zengin-fakir arasındaki sınıfsal...
LaresPark'tan 5 yıldızlık hizmet
Türkiye'nin önde gelen kuruluşlarından Park Grubu, turizm ve...
Ayvalık tostu İstanbullu oldu
Özel ekmeğin içine bol malzemeyle hazırlanan ünlü Ayvalık tostu şimdi...
Ateş çevirerek rahatlıyorlar
Stresten arınma yöntemlerinden biri olarak kabul edilen Yeni...
Çocuklu mutlu hayat
Psikiyatrist Dr. Yankı Yazgan, son kitabı "Düşe Kalka Büyümek"te, çocuklu...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil | Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.