kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
  » Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
"Donasyon etik mi?" tartışması kafaları karıştırıyor
Evlilikler zarar görebilir

"Donasyon etik mi?" tartışması kafaları karıştırıyor

Kısır çiftlerin son umudu olan Donasyon"un etik olup olmadığı bilim adamları arasında bile hâlâ tartışılırken, Diyanet İşleri Bakanlığı "Bu yöntem dinimizce caiz değil" diyor

Yumurta ve sperm donasyonu ile çocuk sahibi olma konusunda, Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı olumsuz görüş bildirirken, Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Timur Gürgan, gerekli yasal düzenlemeler olmadan, böyle bir uygulamaya karşı olduğunu söyledi. Medeni Hukuk Profesörü Ahmet Kılıçoğlu, Medeni Kanun'a göre "soy bağı" arandığını belirterek, ileride uygulamadan yasal sorunlar çıkabileceğini vurguladı.

ÜLKEMİZDE YASAK
Sağlık Bakanlığı yetkilileri, Üremeye Yardımcı Tedavi (ÜYTE) Merkezleri Yönetmeliği'ne göre, bu yöntemin yasak olduğunu bildirdiler. Yetkililer yönetmelikte, "Üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinde uygulananlardan alınan yumurta ve spermler ile elde edilen embriyonların bir başka maksatla veya başka adaylarda, aday olmayanlardan alınanların da adaylarda kullanımı yasaktır" denildiğini hatırlattılar. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Doğum Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Timur Gürgan da, Donasyon konusunda Türkiye'nin, moral, etik, din ve hukuk faktörlerini iyi incelemek gerektiğini belirterek, "Şu anda bu tür konularda düzenleme olmadan, Donasyon işleminin yasallaştırılmasını doğru bulmuyorum" dedi.

ANNELİK ERTELENMEMELİ
Donasyon olayının genellikle teşhis ve tedavisi geciken kadınlar için gündeme geldiğini belirten Prof. Dr. Gürgan, yetersiz ve uygun tedaviyi alamamanın buna zemin hazırladığını söyledi. Şu anda geçerli olan teknoloji ile yumurtalık rezervi azalsa bile, bu şansın yakalanabildiğini kaydeden Gürgan, anne ve baba adaylarına şöyle seslendi: "Çocuk sahibi olmayı ileri yaşlara ertelemek sorunlara yol açabilir. Bu nedenle fazla geç kalmadan çocuk sahibi olmayı denemek, eğer sorun yaşanıyorsa güncel teknolojilere başvurmak daha uygundur. Şu anki teknoloji ile yumurta rezervleri çok azalmış kadınlarda bile gebeliği sağlayabiliyoruz. Donasyona karar vermeden önce, uygun tedaviyi alıp almadıklarından emin olsunlar."

DİYANET İŞLERİ UYARDI
Diyanet İşleri Başkanlığı da, başka insanlardan alınan sperm veya yumurta hücresi ile gebe kalma yönteminin caiz olmadığını bildirdi. Başkanlıktan konu ile ilgili olarak yapılan açıklama şöyle: "Kadın veya erkekteki bir arıza sebebiyle, normal yoldan gebe kalması ve anne olması mümkün olmayan evli kadınların; döllendirilecek yumurta ve sperm, her ikisinin de nikâhlı eşlere ait olmak, yani bunlardan biri yabancıya ait olmamak, döllenmiş olan yumurta, başka bir kadının rahminde değil, kendi rahminde gelişmek, bu işlemin, gerek anne-babanın, gerekse doğacak çocuğun maddi, ruhi ve akıl sağlığı üzerinde olumsuz etkisinin olmayacağı tıbben sabit olmak şartı ile, tıbbi yoldan gebeliklerin sağlanmasında dinen bir sakınca görülmemektedir. Buna göre, kadının kocası dışındaki bir erkeğin spermi ile veya başka bir kadının yumurtasıyla çocuk sahibi olması dinen caiz değildir."

SOY BAĞI ARANIYOR
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Medeni Hukuk Profesörü Ahmet Kılıçoğlu, şimdiki Medeni Kanun'da bu tür yöntemlerle çocuk sahibi olanlara yönelik bir düzenleme olmadığını vurguladı. Mevcut yasalara göre, bu yöntemle dünyaya gelen çocukların ileride birçok hukuki sorunla karşılaşabileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Kanun temeli soy bağına dayanıyor" dedi ve şöyle devam etti: "Kanunlarımız şu durumda, çiftlerin rızası olsa bile, farklı bir erkeğin spermi ile dünyaya gelen bir çocuğun, soy bağı taşımadığını kabul etmektedir. Baba bu hamileliğe rıza gösterse bile, bu yeterli değildir. Çiftler başkalarının kanını taşıyan bir çocuğu kabul etseler bile, bu hukuka aykırı bir kabuldur. İleride bir boşanma söz konusu olduğunda, baba çocuğun kendisinden olmadığını ispatlayabilir, bu konuda çocuk veya kadın talepte bulunamaz. Aynı şekilde, doğacak çocuk da ileride babasını reddedebilir. Biyolojik babasını arayıp, babalık davası açma hakkına sahiptir. Ölüm halinde mirasçıların da itiraz hakları doğar."
DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
 Böbrek Hastası, Diyetine Uyarsa Mutlu Yaşayabilir
 Nakilden Sonra Anne Oldu
 Bir Böbreğini Kızına Verdi
 Sosyete Zayıflamaya Çalışıyor
 Kalp Krizinde İlk Bir Saat Altın Değerinde
 "donasyon Etik Mi?" Tartışması Kafaları Karıştırıyor
 Organ Nakli İçin Artık Doku Uyumu Gerekmiyor
 Reklamlar Çocukları Obez Yapıyor
 Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi Türkler'in Umut Kapısı Oldu
 Kısırların Son Umudu: Üreme Turizmi
 20 Yaş Gençleşmek Mümkün...
 Alternatif Tedaviler Bütün Ağrılara Deva Mı?
 Erkekler De Meme Estetiği Yaptırıyor
 Kepçe Kulağın Tedavisi Kolay
Yunanlılar'ın ilahı Eurovizyon için geliyor
Yunanistan'da, 15 Mayıs'ta İstanbul'da yapılacak Eurovizyon Şarkı...
Dünyayı sollayan Türk yarış pilotu
Türk yarış pilotu Can Artam, Formula 1'in alt serisi olan Formula...
Adada aşk cinayeti
Huzur beldesi Gökçeada önceki gün kurşun sesleriyle çınladı. 58...
Yıldızhan: Yeni yayın döneminde bomba olacağım
Yıldızhan: Yeni yayın döneminde bomba olacağım
Bomba gibi geleceğim Maksim'de sahne almaya başlayan İzzet Yıldızhan,...
Evlilikleri sallantıda!
Evlilikleri sallantıda!
Şınlak Şirketler Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanvekili Serdar...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.