kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Güç kayması

Annan planı ortaya çıktıktan sonra Türkiye'de bu plan temelinde bir çözümüm Türkiye'nin çıkarlarına uygun olduğunu söyleyen pek çok kişi çıktı. Gene bunların hemen tümü, planın temel ilkelerinin Rumlar'ı çok daha fazla rahatsız ettiğini, Türk tarafının olumsuz tavır takınarak Rumlar'ı okkanın altından kurtarmaması gerektiğini de savundu. Bu görüşleri paylaşmayanlar, aksine planın Rumlar'ın işine yaradığını savundu. Ancak Türk tarafının olumsuz ve uyumsuz bir tavır sergileyerek kendisini siyasi süreçlerden tecrit etmesinin mantığını bir türlü açıklayamadılar. Benzer şekilde bu uzlaşmaz taraf görüntüsünün ve gerçeğinin, Türkiye'nin uluslararası alandaki manevra kabiliyetini azalttığını da önlerinde duran tüm verilere rağmen kabullenmediler. Ben Rum olsaydım göbek atarak bu planı imzalardım diyenler, Rumlar ve Yunanlılar sevinçten ne yapacaklarını bilemiyor ama, Türkiye'deki safdilleri uyutmak için sanki plandan hoşnut değilmiş izlenimi veriyorlar iddiasında bulunanlar çıktı.

Yaratıcılık potansiyeli
Şimdilerde bu görüşü savunanların da Rumlar'ın uzlaşmacı olmadığının anlaşıldığını söylemeleri memnuniyet verici. Hatta bunu on dört aydır New York'takine benzer bir diplomasi tercihini savunmuş olanlara çatarak söylemelerinde de insanı mutlu eden bir yan var. Sonuçta bu konuda asıl hakemliği gerçekler yaptı ve TV başında fenalık geçirmeyen herkes, Türkiye'nin açılımı karşısında Rum siyasetinin çaresizliğini ve telaşını gördü. New York'ta elde edilen sonuç, Türkiye'nin yapıcı bir diplomasiyle ortaya çıktığında neler elde edebileceğinin göstergelerinden biridir. İzlenen politikanın doğruluğu kadar, gerek ABD gerekse de AB'den açık ya da zımni destek görmesi kendi başına anlamlıdır. Önümüzdeki dönemde uluslararası ilişkilerde önemli rol oynamaya aday bir ülkenin yaratıcı diplomasi potansiyelini göstermesi bakımından da önemlidir. Meseleye kişilerden ve günlük olaylardan bağımsız olarak baktığımızda, Türkiye'nin bu açılımının uluslararası sistem tarafından zorlanan boyutlarıyla iç politikada neden olduğu güç kaymasını da saptamak mümkün oluyor. Atlantikötesi ilişkiler güçlü ülkelerin şimdilik gösterdiği isteksizliğe rağmen yeniden tanımlanma noktasında. Bu ittifakın en önemli örgütü NATO, yeni bir görev ve alan tanımlamasının eşiğinde. İstanbul'daki NATO zirvesinin yeni bir başlangıç olması arzu ediliyor.

Güç dengesi değişti
Tüm bu faktörler ortadayken Kıbrıs nedeniyle NATO'nun iki üyesinin çatışma ihtimalini sürdürmek söz konusu olamazdı. New York müzakerelerinin ilk gecesinde Hasan Köni'nin de vurguladığı gibi, artık zamanı gelmiş bir çözüm için tüm sistemik güçler devreye girmişti. Bu noktadan sonra ise işleri bozan taraf olma riskini üstlenmeye kimse cesaret edemez. Ancak teknik konularda Türk tarafının bugüne kadar gerekli çalışmaları yapmamış olmasının yaratacağı ufak sıkıntılar yaşanabilir. Türkiye içindeyse dünyanın yeni konjonktürüne uygun bir siyasetten yana tavır alanlar ön plana çıktı. AKP siyasi riskini üstlendiği bu hamleyle ülkedeki güç dengesini hükümet lehine değiştirdi. AB ve Kıbrıs politikalarına karşı çıkanların sürekli hata yapmaları, kamuoyuna güven vermemeleri, yalan söylediklerinin ortaya çıkması ve herşeyden de önce Türkiye'ye güvenmediklerinin sergilenmesi bu güç kaymasında etkili oldu. Son tahlilde, henüz sonuna gelinmemiş bile olsa Kıbrıs konusundaki gelişmeler Türkiye'deki demokratik arayışlara da bir ivme kazandıracaktır. AKP hayli puan ve kredibilite topladı. CHP ise bu olayda da kapıldığı ufuksuzluk girdabında çırpınmaya devam etti. Bunun bedeli de zaten yerel seçimlerde fatura edilecektir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Madrilenos   / 14-03-2004
 Erkek meselesi   / 07-03-2004
 Zamana karşı yarış   / 04-03-2004
 29 Şubat   / 29-02-2004
 Yalnız petrolle yaşanmaz   / 26-02-2004
 Tartışılan alan   / 22-02-2004
 Kader seçimleri   / 19-02-2004
 Güç kayması   / 15-02-2004
 "Dönmüyorum"   / 12-02-2004
 Irak politikasının geleceği   / 05-02-2004
SOLİ ÖZEL
İspanya-Suriye
Gerek İspanya seçimleri, gerekse geçen...
Harika çocuk Daum'u da yıktı: 2-4
Harika çocuk Daum'u da yıktı: 2-4
Futbolumuzun yeni yıldızlarından Ali Tandoğan, Tomas'ın kendi...
Kanarya, 2004'te ilk kez üzüldü
Kanarya, 2004'te ilk kez üzüldü
18 Ocak'taki Rize maçıyla başlayan F.Bahçe fırtınası durdu.
CHP zihniyeti gittiği yere bereketsizlik götürür
CHP zihniyeti gittiği yere bereketsizlik götürür
İktidarla muhalefet arasındaki 'kök' tartışması devam ediyor. Baykal...
Deniz Baykal: Senin ampulün külüstür!..
Deniz Baykal: Senin ampulün külüstür!..
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin İzmit'te...
Askeri mahkemeyi bile arar oldular
Askeri mahkemeyi bile arar oldular
DEV-YOL davası 23 yılını tamamlıyor. Sıkıyönetim Mahkemesi 7 idam...
YÖK bakanla köprüleri attı
YÖK bakanla köprüleri attı
Milli Eğitim Bakanlığı'nın YÖK tasarısıyla ilgili Danışma Kurulu...
Terdeki DNA 4 yıl daha ekledi
On iki çocuğa cinsel tacizden 28 yıl hapis cezası alan üniversite...
Tanker şoförü Karakuş İçin 10 yıl hapis istemi
Kartal'da geçen ay 9 kişinin öldüğü, 22 kişinin de yaralandığı tanker...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler | ON
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.