kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
 

New York ötesi

Bu hafta New York'ta gazeteci ve diplomatların pestilini çıkaran Kıbrıs görüşmelerinden iki görüntü aklımdan hiç çıkmayacak. Bunlardan biri, Rum lider Tasos Papadopulos'un AB ısrarıyla, 1.5 sayfalık sonuç bildirgesinin tek paragrafı nedeniyle çıkan tıkanıklıkta 11 saat BM binasında esir kalmak. İkincisiyse Çarşamba gecesi, Türkiye'nin görüşmelerdeki tıkanıklığın aşılmasını mümkün kılan dörtlü mekanizmayı masaya koyduğu gece Rauf Denktaş'ın UN Plaza Oteli'nde bir gece içkisi için aramıza katıldığı an. Bana öyle geldi ki, şakacılığını koruyan Denktaş, o gece çaktırmak istemese de keyifliydi. Sonucun iyi olacağı konusunda tam ikna olmamış olsa da, Kıbrıs'ın yepyeni bir ufka yelken açtığının farkındaydı. Yakınlarına sorarsanız, karşı çıktığı Annan Planı temelinde bir çözüme evet dediği New York sonrasında, ruh hali kah neşeli, kah hüzünlü. Bense o gece kuşkularına rağmen, 80'lik liderin psikolojik olarak ülkesini bu yeni geleceğe götürmeye hazırladığını düşündüm. "Bu memlekete komünizm gelecekse, onu da gerekirse biz getiririz" mantığı. Madem herkes AB diye tutturdu, bari biz yapalım da doğru olsun, diyordu Denktaş. Bu nefes kesici haftadan diğer izlenimler ise şöyle: Tıkanıklığı Powell giderdi 1. Türkiye, ABD'ye güvenmekle haksız çıkmadı. Tom Weston'un çabalarının yanında, bence asıl Colin Powell tüm ağırlığıyla devreye girerek görüşmelerde tam anlamıyla Ankara'nın istediği kritik rolü oynadı. Powell hafta başından beri sürekli Abdullah Gül, Yorgo Papandreu, Avrupalılar ve Kofi Annan'la konuştu. Ama en önemli katkısı, Rumlar'ın AB diretmesiyle tıkanıklık yaşanan Perşembe gecesi oldu. Gece yarısı 2'de Powell'ı arayan Gül, durumun kabul edilemez olduğunu söyledi. Öneriye destek vermeyen ABD, daha da ağırlığını hissettirdi. 2. Bu raundu Rum kesimi (ve bir ölçüde Yunanistan) 'yara almış' olarak tamamladı. Konuyla ilgilenen tüm taraflar, Tasos Papadopulos'un New York'a adım attığı andan itibaren uzlaşmaz tavrından yaka silti. İlk gün Denktaş'dan da şikayetler olsa da gerçekte Amerikalılar ve BM gözünde zorluk üstüne zorluk çıkaran taraf Papadopulos oldu. O kadar ki, son gece görüştüğüm üst düzey bir ABD'li diplomat, Rum liderin yeni talepleri karşısında 'Doğrusu gerçekten bunları istediğinden mi yoksa Denktaş'ın düğmelerine basarak görüşmeleri bloke etmek mi istiyor emin değiliz' diyordu. Rum lider AB ısrarını o kadar sürdürdü ki, bir ara müzakereler sürerken telefonla Günter Verheugen'i arayıp olumsuz cevap almasına karşın vazgeçmedi. Papadopulos'un Rus temsilcisi Sergei Lavrov'la görüşüp Rusya ve Güvenlik Konseyi'yle işi pişirmeye çalışması, ABD'li diplomatları iyice çileden çıkardı. Tüm bu ayak oyunları sürerken Yunanistan'ın son dakikaya kadar bu kaprislere arka çıkması, Washington tarafından bir kenara not edildi. 'Buruk bir uzlaşma olur' 3. Ortaya konulan mekanizma açısından Kıbrıs'ta taraflar 'içinden çıkmaları güç olan' bir çözüm tüneline girdi. Buna karşın Papadopulos yaşamını adanın Hellen kalması, Denktaş ise adadaki Türk varlığının bağımsızlığına adamış biri. Müzakereler zorlu geçecek. Kırılma noktaları var. Taraflar psikolojik anlamda 'Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti'ne hazır değil. Müzakereciler birlikte yaşama düşüncesine alışamadan temellerini kurmaya çalışacak. 4. Rum kesimindeki referandumun 'hayır' çıkma olasılığı, Washington'u kara kara düşündürüyor. Bir taraftan bu, (çözüm için elinden geleni yaptığı gerekçesiyle) Türk kesimi için ambargonun kalkması gibi yeni imkalar doğurabilir. Ama her şekilde bu kadar umut ve hazırlıktan sonra herkes için büyük fiyasko olacaktır. 5. Tecrübeli bir diplomata göre sonuçta ortaya çıkan çözüm 'iki taraf için de ne zafer ne fiyasko denilebilecek buruk bir uzlaşma' olacak. Başka çaresi yok: tarafların karşılıklı talepleri son derece zıt. Rumlar daha çok kişinin kuzeye dönebilmesini istiyor, Türkler daha az. Liste uzun. Bu durumda önemli olan, Ankara'nın New York temasları süresince gösterdiği çözüm kararlılığını, müzakereler boyunca her gün tekrarlayabilmesi.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Dev komplo   / 01-03-2004
 Irak'ı unutmamak   / 23-02-2004
 New York ötesi   / 16-02-2004
 Kıbrıs başlarken   / 09-02-2004
 Washington sonrası   / 02-02-2004
 Frekans tutturmak   / 26-01-2004
 Kürtler ve Sistani   / 19-01-2004
 Yeni misyon   / 12-01-2004
 Anlaşma ruhu   / 05-01-2004
 Erdoğan'ı beklerken   / 29-12-2003
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Kıbrıs'tan Bağdat'a
Ankara harıl harıl Kıbrıs'ta 22...
Bir zamanlar Kartaldı
Bir zamanlar Kartaldı
Avni Aker'deki randevuda Trabzon attığından fazlasını kaçırdı. Fatih...
'Santrforum yok' mesajı
'Santrforum yok' mesajı
İstanbulspor maçı sonrası santforu olmadığından şikayet eden Lucescu,...
Erdoğan'a pekiyi pankart
Erdoğan'a pekiyi pankart
İş isteyen pankartları güvenlik görevlilerine toplatan Başbakan,...
Ağar: Askerin tavrı AK Parti'ye yaradı
Ağar: Askerin tavrı AK Parti'ye yaradı
DYP lideri Ağar, Hilafetin kaldırılışının yıldönümü kutlamasına...
Kadının payına düşen şiddet ve tecavüz
Kadının payına düşen şiddet ve tecavüz
Bugün Dünya Kadınlar Günü. Ancak yapılan araştırmalar kadınların...
Dayakçı ve yasakçı
Dayakçı ve yasakçı
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, polis müdürlerine talimat...
Tayin yüzünden cinayet
Uğradığı bıçaklı saldırıda yaşamını yitiren Bağ-Kur müdürü Şevket...
Bağışla gelen ikinci bahar
Darüşşafaka Maltepe Bağışçılar Sitesi odaların dizaynı, verilecek...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Çizerler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.