kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Çek Poynt Çarli

Son elli yılın fırtınalı dünyasından geçip gelen bir kuşak için hiç de yabancı değildi yukardaki üç sözcük... Check Point Charlie... Yarım yüzyıl dünyayı tam orta yerinden bıçakla ikiye bölen soğuk savaş yıllarının simge sözcükleriydi bunlar.. Doğuyla batı o "kapı"da buluşurdu.. Birisi hürriyet ve refah adına; beriki sosyalizm ve eşitlik adına yıllarca kan döken; zindanlarda ve işkencehanelerde yüz binlerce insana tarifsiz acılar çektiren iki "düşman" dünyanın "yegane" buluşma noktası.. Doğu Almanya'nın; o günlerdeki adıyla Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nin göbeğinde "ada" gibi kalan Batı Berlin'le, Doğu Berlin arasındaki tek geçiş yolu.. İki şehrin insanlarını birbirinden ayıran o ünlü "Utanç Duvarı"ndaki tek "resmi" dehliz..

***

1972 sonbaharıydı... Ülkelerinde kopan fırtınaların taa Batı Berlin'e savurduğu bir grup eski denizci.. Hayatlarının bundan sonraki kısmını belli ki oralarda geçirmek zorundaydılar.. Onlar Batı Berlin'deydiler ve öteki "taraf" onlardan yalnızca bir kaç kilometre uzaklıktaydı..

Öteki taraf... Ütopyalarının şehri.. Uğruna gençliklerini yakıp kül ettikleri ütopyaları, sadece birkaç kilometre uzakta, duvarın öte yanında soluk alıp veriyordu.. Büyük gün geldi.. Batı Berlin'den Doğu Berlin'e geçiş için verilen "24 saatlik" izinle, karşı tarafı "ziyaret" edip döneceklerdi.. Elbette heyecanlıydılar.. Batı Berlin'le Doğu Berlin'i yer altından birleştiren metroya bindiler..

Bölünmüş iki şehir arasındaki "yeraltı" uzaklığı 20 dakikayı geçmezdi.. Tren, artık kullanılmayan ve kime ait oldukları bilinmeyen "kör istasyon"ları büyük bir hızla, hiç durmadan geçti.. Ancak köreltilmiş istasyonların zifiri karanlığı içinde, ellerindeki silahlarının namlularını vagonlara doğrultmuş Doğu Alman askerlerinin silüetleri yine de görülebiliyordu belli belirsiz..

***

Metro tünellerini saran yoğun is kokusu içindeki görüntüler soğuk ve ürkütücüydü.. Tren, Brandenburg kapısının tam karşısında, Fredrik Strasse'deki son istasyonda durdu.. Burası Çek Poynt Çarli'ydi.. "Eski denizciler" indiler.. Ütopyalarının şehrine ayak basmak için birkaç saniyeleri vardı yalnızca.. Tedirgin edici kontrollerden geçip "24
saatlik" ziyaret için açılan kapıdan şehre girdiler.. Artık oradaydılar.. Doğu Berlin'de... Sosyalizmin "görkemli başkentleri" nden birinde..

***

Aslında 20 dakika bile sürmeyen, ancak tarih içindeki mesafeleriyle ölçüldüğünde "çeyrek asırlık" bir yolculuğun yorgunuydular.. Bu hem çok uzun, hem çok kısa metro yolculuğunun onları alıp getirdiği "öteki yaka"nın ışıklı ve güneşli dünyasından sonra ulaştıkları bu şehirde hava neden bu kadar puslu, neden bulutlu ve neden karanlıktı böyle? Ve ne kadar tozlu? Aslında öyle olmadığını çok sonra anlayacaklardı..

Lakin "içleri"nin gördüğü fotoğraf buydu işte.. İçlerinin ilk anda çektiği bu fotoğraf, daha sonra geçecek zaman içinde hiç değişmeyecek, tersine silinmez kartonlara "tab" edilecekti.. Dört eski arkadaş, dört genç adam, Fredrik meydanında Brandenburg kapısını ve duvarı cepheden gören bir "tahta bir bank"a oturdular.. O gün bu konuyu aralarında hiç konuşmadılar.. Coşkular kadar hüzünler ve "düş kırıklılıkları" da paylaşıldıkça yoğunlaşırdı sanılanın aksine.. Evet, konuşmadılar ama biliyorlardı işte: Muhasebesini çok sonra yapacakları uzun bir yolculuğun "sınır kapısı"ndan sessizce geçmişlerde hep birlikte.. Kendi "Çek Poynt Çarli"lerinden... Ve herkesin hayatında beklenmedik bir anda geçtiği ve geçmişiyle yüzleştiği "kader istasyonları" vardı.. Herkesin..

***

Bu yazı devam edecek;kendi "kader istasyonu"ndan sessizce geçen ve geçmişiyle yüzleşen, ülkenin bir numaralı adamının hikayesiyle..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Resimdeki gözyaşları   / 10-02-2004
 Kırk yılda yaşanan iki yıllık hayatlar   / 07-02-2004
 Bayram ederler...   / 31-01-2004
 Futbol hayatsa...   / 29-01-2004
 Cunda mahkûmları   / 27-01-2004
 Zımadves arak!   / 24-01-2004
 Ne kadar değişir insan?   / 22-01-2004
 Çek Poynt Çarli   / 20-01-2004
 Çocukluk işte...   / 17-01-2004
 Altı kişi yeter!   / 15-01-2004
ERDAL ŞAFAK
Siyasiler ve depolitize halk
"İnsan, yaşamının en...
AHMET HAKAN COŞKUN
Bağdat'a dair
TOZ VE HÜZÜN: Depremi yaşamış bir...
ALİ KIRCA
Türkiye adası
Biz; "Avrupa bizi içine alır mı almaz mı?"...
HINCAL ULUÇ
Sabah Spor ödülleri.. Lucescu.. Ben..
"Bir gündem teklif...
Kupanın % 25 hissesi fener'in 2-4
Kupanın % 25 hissesi fener'in 2-4
Savunmasında çok açık veren ve 85. dakikaya kadar mağlup oynayan...
Trabzon çakır keyif 2-1
Trabzon çakır keyif 2-1
Hakem Çakır'ın 2 kritik kararı Trabzon'u yarı finale taşıdı: 1-...
Denktaş'ın önerisi Rumları bocalattı
Denktaş'ın önerisi Rumları bocalattı
Annan'ın boşlukları doldurmasını şartlı olarak kabul eden Denktaş,...
Erdoğan: Demode siyaset prim yapmaz
Erdoğan: Demode siyaset prim yapmaz
Başbakan Tayyip Erdoğan, Kıbrıs politikasını eleştiren CHP'yi,...
Son kurban bir öğretmen
Son kurban bir öğretmen
Diyarbakır'daki Celal Güzelses İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı otel...
Kar, döndü dolaştı yine kapıya dayandı
Kar, döndü dolaştı yine kapıya dayandı
Doğu Anadolu ve Karadeniz'i kar teslim aldı. Erzurumlular soğuk ve...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.