kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Türban yasası

Şu mübarek günlerde de İslam ülkeleri dünya gündemine damgasını vurmayı "başardı..." Ama hiç de övünülecek gündem değil bu.
Hangi birini sayalım? Mina'da şeytan taşlamanın faciaya dönüşmesini mi? Kuzey Irak'ta bayramlaşmanın katliama yol açmasını mı? İran'daki siyasal krizi mi? Pakistan'da "Atom bombasının babası" Abdul Kadir Han'ın nükleer sırları satan şebekenin başı çıkmasını mı?
Bu "yoğun" gündeme bugün "esaslı" bir madde daha eklenecek: Fransa'da devlet okullarında türban yasağı getiren yasa tasarısının mecliste görüşmeleri başlıyor.
"Esaslı madde" dememiz boşuna değil. Çünkü Fransa'daki yasa ve uygulaması çok büyük bir olasılıkla tüm AB ülkeleri için de emsal oluşturacak.
Türban tartışmaları, birkaç yıldır Fransa'nın siyasal ve toplumsal yaşamını alt-üst eden bir konu. Tıpkı Türkiye gibi.
Burada bir parantez açıp, türbanın kökenini özetlemekte yarar var. Humeyni 15 yıllık sürgününün son günlerinde, Paris yakınlarındaki Neuphle-le-Cheteau'da İtalyan kadın gazeteci Oriana Fallaci'ye "İran'da bizim rejimimizde kadınlar ile erkekler eşit statüde olacak. Kadınların tüm haklarını tanıyacağız" demişti.
Ancak 1 Şubat 1979'da İran'a dönüşünde, ilk fetvası "Tüm Müslüman kadınlar örtünecek" olmuştu. Fallaci, İslam Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı o günlerde bir kez daha dini liderle görüşmeyi başarmıştı. Ancak Humeyni bir şart koşmuştu: "Başını örtecek..." Fallaci "Hani uçakta bana kadınların tüm hak ve özgürlüklerine sahip olacaklarını söylemiştiniz. Ne oldu?" diye sormuş, Humeyni de gülerek, "Ben kadınların hak ve özgürlüklerine sahip olacaklarını söyledim ama başları açık olacaklar demedim ki" diye konuşunca, cesareti ve pervasızlığıyla ünlü İtalyan gazeteci türbanını çıkarıp yüzüne fırlatmıştı...
İşte Müslüman ülkelerde türbanın doğuşu demesek bile yayılması Humeyni'nin İran'a ayak basar basmaz verdiği o fetvaya dayanıyor.
Avrupa İslamı olur mu?
Fransa türbandan yola çıkarak, okullarda dini simgelerin tümünü yasaklamaya götüren kararı çok ateşli tartışmalardan sonra aldı.
Yasayı hazırlayan komisyonun başkanı Bernard Stasi bakın çıkış noktalarını nasıl anlatıyor:
"Fransız laikliği, dini özgürlüğün kısıtlanmasına değil, devletin hiçbir dine ayrıcalık tanımaması ilkesine dayanıyor. Böylece ulusal birliği tehlikeye düşürmeyecek dinsel çoğulculuğun koşullarının korunmasını öngörüyor.
Biz daha önce nasıl diğer dinleri hoşgörü ve saygıyla aramıza kabul ettiysek, İslam'ın da laik Fransa'da hakkı olan yeri almasını istiyoruz. Ancak din özgürlüğü kalkanı arkasına sığınıp, köktencilerin tüm dinlerin birarada hoşgörü içinde yaşamasının ortamını yok etmeye kalkışmalarına izin veremeyiz."
Stasi iyi niyetlerini kanıtlamak, İslam'ı değil, İslam'a da ölümcül zarar veren köktenciliği önlemek istediklerini göstermek için, Cumhurbaşkanı Chirac'a yaptıkları önerileri hatırlatıyor. Örneğin, silahlı kuvvetler bünyesinde Müslüman askerler için imamların görevlendirilmesi gibi...
Tartışmaların ayrıntılarında boğulup giden bir gerçeği vurgulamakta karar var. Fransa, devlet okullarında her türlü dini simge ve giysileri yasaklayan yasayla yalnızca türbanı hedef almıyor, yarının toplumunda dinlerin barış içinde birarada ve daha da önemlisi toplumsal baskı unsuru olmadan yaşayabilmelerinin koşullarını oluşturmaya çalışıyor. Daha açık ifadeyle, İslam'ı dönüştürmeyi, "Avrupa İslam'ı"nı yaratmayı amaçlıyor. Bir başka deyişle, Fransa, İslamiyet'i en azından Avrupa'da reforme etmek, kamusal ve siyasal alanların dışında, bireyin dinsel özgürlüğüyle sınırlı bir inanç boyutlarına getirmek iddiasıyla yola çıkıyor.
Fransız meclisindeki tartışmaları iyi izleyin. AB'deki İslamiyet'in sınırlarına ilişkin çok değerli ipuçları bulacaksınız...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Araf'ın kapısında   / 09-02-2004
 Bizim Yorgo'nun günü   / 08-02-2004
 Emeklere yazık oldu   / 07-02-2004
 Laiklik nedir?   / 06-02-2004
 Takdir-i ilahi   / 05-02-2004
 Sarı tehlike   / 04-02-2004
 Türban yasası   / 03-02-2004
 Komşuda neler oluyor   / 02-02-2004
 Veda Hutbesi'nin ilkeleri   / 01-02-2004
 Siyasal ahlak   / 31-01-2004
ERDAL ŞAFAK
Güzel haber
Soğuk Savaş sonrası dünyaya iki süper güç...
SAVAŞ AY
Edip Akbayram'a tokat gibi!..
CEM Karaca'nın peşi sıra...
ÖMER LÜTFİ METE
Aslan ile borazan
KIBRIS'IN satıldığını (!) haykırıp...
MEHMET TEZKAN
Zirveyi biz istedik biz kaytarıyoruz..
Senaryo...
UMUR TALU
Bir parçan, bir parçan daha kopar
Hala yaşıyorsak, ölümü...
United States of Cyprus için büyük gün
Diplomatik kaynaklar, Denktaş'ın "Birleşik Kıbrıs Devleti"nde...
Rumlar'ın AB üyeliği "askıya alınabilir"
AVRUPA Birliği de Kıbrıs müzakerelerine kilitlendi. New...
Gurbet öyle acı ki
Gurbet öyle acı ki
Özel hayatları hep eleştirilen G.Saraylı Ümit Karan ve Volkan, yine...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.