kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Türbanı Beyaz Saray çözdü...

Amerika'nın nasıl bir Ortadoğu istediği uzun zamandır belli... Müslümanlığın demokratikleştirildiği, Vahabi'liğin tasfiye edildiği, insan haklarına, demokrasiye ve piyasaya dayalı, Sovyet topraklarındaki Türki ülkeleri de kapsayan koca bir Ortadoğu. Türkiye bu hedeflere yaklaştığı oranda bölgede "örnek ülke" olacak, uzaklaştıkça şansını yitirecek.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın gezisindeki en önemli mesaj, Emine Erdoğan ile Laura Bush buluşmasında verildi. Gezinin en etkin mesajının verildiği anı gazeteler şöyle yansıttı: "Çay, kahve ve meyve suyunun ikram edildiği görüşme sırasında beklenmedik bir biçimde kapı açılarak, Başkan Bush 'sürpriz' diyerek içeri girdi.

Emine Erdoğan'a büyük yakınlık gösteren Bush odadaki tüm eşlerle sohbet etti. Bush'un, Emine Erdoğan'a 'gelip sizlere merhaba demek istedim. Eşim de sizi ağırlamak konusunda oldukça heyecanlıydı. Hazirandaki NATO Zirvesi'ne gelirken, eşimi de getireceğim,' dediği öğrenildi." Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Çankaya'ya sokmadığı başbakanın eşi Beyaz Saray'da en üst düzeyde kabul görüyorsa, bundan daha net bir mesaj olabilir mi?

Bizdeki "köktendevletçi" yasaklar, boomerang gibi geri dönüyor. Beyaz Saray, Türkiye'deki demokratik hakları dışlayan laikçi tavrı zarif bir jestle kınıyor. Ayrıca, hazirandaki NATO zirvesine yollama yaparak, bu konudaki tavrını ısrarlı bir hale getiriyor. Tercihi başını örtmek olan bir kadına yapılan nezaketsizlik Beyaz Saray'ın rövanşına takılıyor.

***

Türkiye'deki "türban" tartışması, "Cumhuriyetçiler" ile "demokratlar" arasındaki büyük farkı ortaya çıkaran en keskin örneklerden biridir... Demokratlar için esas olan, bireyin temel hak ve özgürlükleridir. Rejimin karakterini de bu temel hak ve özgürlükler belirler. Çoğunluğun yapacaklarının sınırını da... Cumhuriyetçiler, Türkiye'deki olaylara "cami cemaati" ile "kışla cemaati" arasındaki çekişmeler anlayışıyla yaklaşırlar...

Onlar için esas, askeriyenin yürüttüğü mantıktır. Askeriyenin nafile bir çaba olan türbanı toplumdan sürüp atma ihtirası cumhuriyetçilerden destek bulur. Demokratlar için ise türban sorunundaki çözüm, kamu adına "hizmet verenlerin" simgeler taşımaması ama kamudan "hizmet alanın" bireysel özgürlüğünü istediği gibi kullanmasıdır. Ne var ki, Ortadoğu'yu yeniden şekillendirmek isteyen ABD bile özgürlükler konusunda bizim militarist yaklaşımdan çok ileride.

***

Erdoğan'ın gezisinden çıkarılacak en net mesajlar türban ve Kıbrıs konusunda geldi. Demokrasi ile çelişen statükocu bir askeri zihniyetin Kıbrıs konusunda da, türban konusunda olduğu gibi devre dışı bırakıldığı görüldü. Kıbrıs'ı Annan Planı etrafında çözerek, hem KKTC halkının hem de Türkiye'nin AB üyeliğinin önünü açacak bir çözüme ABD büyük destek verirken, Kıbrıs sorununu bahane ederek rejimin demokratikleşmesini bıçaklamak isteyenlere de gereken mesajı gönderdi.

Nitekim, 28 Ocak tarihli New-York Times'in başyazısı şöyle bitiyordu: "Türk generaller, Türkiye'nin Batı yanlısı yönelimlerinin güçlü destekçileri olduklarını iddia ediyorlar. Erdoğan'ın Kıbrıs diplomasisinin arkasında durarak Türkiye'nin AB adaylığını ileriye götürebilirler. Yanı sıra Erdoğan'ın Batı tarzı demokrasiye yaklaşma çabalarına da güçlü destek vermeliler. Amerika'nın Erdoğan'ın başarısından büyük çıkarı var." 1960'lı yıllarda Türkiye'de anti-Amerikan gösteriler büyürken, askeriye bu gösterilere tavır aldı.

Türkiye İşçi Partisi'ne linç tertipleri bu nedenle düzenlendi. Şimdi ise 2004'deyiz... Amerika, ülkelerin sivilleşmesini, demokratikleşmesini, insan haklarına, demokrasiye, piyasa kurallarına dayanarak gelişmesini öngörüyor. 1960'lar ile 2000'li yıllar arasındaki bu büyük farklılaşmanın ekonomik nedenleri var tabii... Ve, biz 1960'ta Amerikancı olanların şimdi Amerikan düşmanı olduğunu görüyoruz.

***

Tüm okurların Kurban Bayramı'nı kutlar sağlık, mutluluk, başarı ve huzur dilerim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Konya'dan Kıbrıs'a...   / 07-02-2004
 Türbanı Beyaz Saray çözdü...   / 02-02-2004
 Zaman ile Rus ruleti...   / 31-01-2004
 Alo...   / 26-01-2004
 Muhabbet...   / 24-01-2004
 Özgür Üniversite için öneri yenilemesi...   / 19-01-2004
 Yargıyı yargıladıkça...   / 17-01-2004
 Sahaya çıkma zamanı...   / 12-01-2004
 Böylesini hiç görmemiştik...   / 10-01-2004
 Akıl ile ruh bölünebilir mi?   / 05-01-2004
ERDAL ŞAFAK
Araf'ın kapısında
Günün anlam ve önemini nasıl anlatalım...
AHMET HAKAN COŞKUN
Kitapçıda kolpa!
Kitapçıdayım. Biraz küstah ve kendinden...
UMUR TALU
Tıbbın adaleti
"Teröre karşı hassas" ülkemizde,...
ÖMER ÇELİK
Merkezsiz güç
Stratejik analizlerde kullanılan...
Gece kuşları özür diledi
Gece kuşları özür diledi
Hiçbir suçun cezasız kalmayacağını söyleyen Ali Dürüst, "Herkese...
Daha başlamadık
Daha başlamadık
Tuncay Şanlı, F.Bahçe'nin henüz hazır olmadıklarını ileri sürerek,...
Demirel: AKP Kıbrıs işinde devleti unuttu
Demirel: AKP Kıbrıs işinde devleti unuttu
9. Cumhurbaşkanı Ankara'da Sabah programında Sarıkaya ve...
Daewoo geliyor
Daewoo geliyor
Türkiye, Ortadoğu ve Balkanlar'ın iş makinesi üretim üssü...
131 saat sonra ışığı gördü
131 saat sonra ışığı gördü
Sivil Kurtarma Ekipleri, bayramın ikinci günü Konya'da çöken binanın...
Özal'ı desteklemedik, o da bedelini fena ödetti bize!
Özal'ı desteklemedik, o da bedelini fena ödetti bize!
83 seçimlerinde İzmirli sanayiciler olarak MDP'yi destekledik. Özal...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.