kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Sol ve muhafazakâr gelenek

Sol konusunda kafa karışıklığı hem solda, hem de sağda sürerken, aynı şekilde muhafazakârlık konusundaki kafa karışıklığı, muhafazakar kesimlerde de sosyal demokrat kesimlerde de derinleşiyor. İşin esasında ne " sosyal demokratlık ", ne de " muhafazakârlık " tek bir çizgi ile tanımlanacak kadar bütünseldir. Felsefi düzeyde böyle olmadığı gibi, iş siyasi alana gelince bu daha da karmaşıktır.

***

Türkiye'de solun iddiası, kendi siyasi tutumlarının değişimi desteklediği, sağın ise değişime direnmeyi ve " mevcut"u muhafaza etmeyi esas aldığı şeklindedir. Bu küresel siyasi pratikler açısından görece doğrudur ama, Türkiye'deki siyasal pratikler açısından böyle değildir. Türkiye'de muhafazakar siyasi hareketlerin ortaya çıkışı, tek partide temsil edilen siyaset ve toplum anlayışına karşı olarak gelişmiştir. Toplumu tek bir toplumsal talepten ibaret gibi algılamak, sadece tek bir siyasi temsil çizgisi üretmek çoğulcu demokrasi ile bağdaşmayan bir yaklaşımdır.

Farklılaşan ve dinamikleşen toplumsal talepler ise siyasi temsil biçimlerinin çoğalmasını, siyasi alanın daha renkli siyasi söylemlerle donanmasını talep etmekteydi. Muhafazakar siyasi hareket ise tam da bu talebe uygun olarak, çoğulcu demokrasiyi geliştiren bir dinamik şeklinde ortaya çıktı. Buna direnen ve bu zemini tartışılır kılmaya çalışan ise sol hareket oldu.

***

Muhafazakar hareketlerin Türk siyasetine damgasını vurmuş olanları, daha çok sosyokültürel muhafazakârlık düzeyinde kalmış, siyasal alanda ise muhafazakârlıktan uzak durarak belli oranda değişimi desteklemiştir. Hatta Türkiye'nin en önemli değişim dönemeçlerinde muhafazakar
iktidarların işbaşında olduğu görülmektedir.

Muhafazakar hareketler içinde siyasal muhafazakarlığa yaslanan ve değişime direnenler ise merkez siyaseti yapamamışlar, "toplumsal merkez " tarafından kabul görmemişlerdir. Bu bakımdan muhafazakar hareketleri analiz ederken, sosyo-kültürel muhafazakârlık mı, yoksa siyasal muhafazakârlık mı ürettikleri titizlikle ayırt edilmelidir.

***

Bu çerçevede sol siyaset analiz edildiğinde ise siyasal muhafazakârlıkla sol arasında yoğun bağlantılar ve geçişlilikler olduğu görülmektedir. Sol, sosyo- kültürel alanda muhafazakar değerlere mesafeli durarak yerli derinlik üretememiştir.

Sol siyasetin, hep siyasal mühendisliğe yakın bir duruş gibi algılanması bundandır. Sosyo-kültürel muhafazakarlığa karşı toptancı ve retçi tutum alan sol siyaset, öte yandan siyasal muhafazakarlığın en ciddi savunucusu olarak siyasal alanda liberal değerlerin egemenleşmesine direnç göstermiştir.

Sol siyasetin, geleceğini belirlerken bu siyasal denklemi iyi analiz etmesi gerekir. Sol siyaset, sosyo-kültürel muhafazakârlıkla daha yumuşak bir ilişki kurmalıdır, siyasal muhafazakârlıkla ise bağlarını koparmalıdır.

***

Sol'un sol olması ve sol olarak kitle siyaseti yapması buna bağlıdır. Aksi halde evrensel sol değerlerin duruşuna bakarak, Türk solunun bunları temsil ettiğini söylemenin hem pratik, hem de siyasal bir değeri yoktur Sol'un evrensel karakterini koruyarak, "buraya" ait bir siyasi hareket olması, sosyo-kültürel muhafazakârlıkla daha barışık hale gelmesine ve siyasi muhafazakârlıkla bağlarını keserek, siyasi liberalizmi daha çok benimsemesine bağlıdır. Ancak bu model içinden "sol duruş" üretilebilir. Aksi halde sol, "duruş" üretmek yerine, "durum"u korumaya mahkum olmaya devam eder

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Büyük Ortadoğu? (III)   / 04-02-2004
 Büyük Ortadoğu? (II)   / 02-02-2004
 Büyük Ortadoğu? (1)   / 01-02-2004
 Büyük vizyon   / 30-01-2004
 Trans-Atlantik'teki çatlak, Pasifik ve küresel sistem   / 26-01-2004
 Siyaset, bugün ve gelecek   / 25-01-2004
 Cumhuriyetçilik, zenginlik ve kimlik   / 23-01-2004
 Ya genelin iyiliği ya da küresel kriz   / 21-01-2004
 Değişim, ekonomi ve kadın   / 19-01-2004
 Sol ve muhafazakâr gelenek   / 18-01-2004
ERDAL ŞAFAK
Laiklik nedir?
Türkiye dün laiklik ilkesinin Anayasa'ya...
AHMET HAKAN COŞKUN
Can sıkıntısı
DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan,...
ÖMER ÇELİK
Merkezde derinleşen Türkiye
Türkiye'nin stratejik olarak...
MUHARREM SARIKAYA
New York'a mektuplu yolculuk
BM Genel Sekreteri Kofi...
İlhanda mutlu son
İlhanda mutlu son
"Yuvamda kalıyorum" diyen İlhan'ın resti tuttu. Yıllık 3 milyon dolar...
Gelecek Fenerin
Gelecek Fenerin
"Disiplin ve tecrübe kazandıkça istikrarı yakaladık. Beşiktaş bizden...
Laiklik zedelenirse demokrasi de biter
Laiklik zedelenirse demokrasi de biter
Cumhurbaşkanı, "Anayasal düzenin temelini oluşturan laikliğin...
Erdoğan: İlkemiz çağdaş demokrasi
Erdoğan: İlkemiz çağdaş demokrasi
Başbakan Tayyip Erdoğan, temel hak ve hürriyetlerin laiklikle...
Azrail'e yine çalım attı
Azrail'e yine çalım attı
Adapazarı'nda 17 Ağustos depreminden kurtuldu ama hemşire olarak...
G.Saray beğenmedi UEFA final verdi
G.Saray beğenmedi UEFA final verdi
Türkiye'nin olimpiyat rüyasının bir ürünü olarak ortaya çıkan Atatürk...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.