|
|
Daum doğruyu buldu
F.Bahçe-Trabzon maçından sonra basın toplantısında Daum'un ilginç sözleri vardı: "Bilhassa kendi evimizde seyirci ofansif zenginlik taşıyan, riskli futbol istiyor ama kadro yapısı buna uygun değil." İşte benim sezon başından beri üzerinde titizlikle durduğum konu. Yeri geldikçe vurguladım. "Bir teknik direktör oyun modelini elindeki malzemeye göre seçer. F.Bahçe'nin hassas bir kadro yapısı var. Gereksiz risklerden kaçınmak lazım. Maçların zorluk derecesine ve gidişatlarına göre kontrollu anlayışla yüksek tempo birleştirilmelidir. İleride kaybedilen toplardan sonra ilk preste başarı sağlanamazsa geriye çabuk dönüp alan daraltılmalıdır. Bunların yanında Daum görev yerleriyle gereksiz yere oynamamalıdır." Eğer Daum ligin ilk yarısında göz göre göre hatalar yapmasa F.Bahçe bu kadar puan kaybetmezdi. Aklıma hemen gelen iki örnek vereyim. Ligin ilk maçı Kadıköy'de İstanbulspor'la. Takım yeni, kolektif uyum yetersiz, zamana ihtiyaç var ama ilk dakikadan itibaren aşırı risk alınıyor. Geride 40 metre genişlik bırakılıyor. Sonuç üç farklı yenilgi. İkinci örnek Samsun deplasmanı. Kimsenin aklına hayaline gelmeyecek garip bir defans bloku teşkili. Sonuç üç gollü yenilgi. Geçtiğimiz hafta içindeki kupa ve son Trabzon maçları doğruların yapıldığı karşılaşmalar. Doğru takım tertibi, yapıya uygun taktik plan ve oyun disiplini başarıyı getirdi. İki maçta da günümüz futbolu için en önemli ilkelerden biri olan takım savunması arıza göstermedi. Şimdi bir paragraf da Nobre için açalım. En iyi transfer takımın ihtiyaç duyduğu oyuncu tipidir. Nobre adeta ilaç gibi geldi. Çalışkan, hırslı ve devamlılığa sahip. Rakip savunmanın dengesini bozan çarpraz koşular yapıyor. Ayrıca baskı uyguluyor. Fırsatçı ve de asistçi. Bilhassa sırtı kaleye dönük, topla rakip arasına girip orta saha arkadaşlarına servis yapıyor. Uzun toplar duvar gibi geriye dönmeyince F.Bahçe'nin karşı alana çoğalarak yerleşme ve organizasyon yapma şansı doğuyor. Nobre'nin genel oyun anlayışı Van Hooijdonk'un performansını da arttırıyor.
|