Körler ve sağırlar!

Kamu vicdanının sorusu şu; Türk medyası; Sağırlar toplantısına katılan körler gibi! Yorumu sona bırakalım ve iki fotoğrafı tartışalım; "Yoksul futbolcu" imajı vermek için, gazete kağıdının üzerinde yenilen yemekler sonrasında, Mercedesler'e binerek, "Zengin futbolcu" gerçeğine ne diyelim! Diyorum ki; Aykut Kocaman görevde kalsaydı böyle bir fotoğrafa izin verir miydi? Geçmişe gidelim; Başkan Ali Uras dönemi. G.Saray'da gençleştirme operasyonu var. Antrenör Tomislav İviç, yeni sezon açılışı için geldigi zaman elinde ki kadro listesinde Fatih Terim'in adını görünce ilk uçakla Türkiye'yi terketti. Sonra da Fransa'da çalıştırdığı her takımı şampiyon yaptı. O günü unutmam; İviç, 'Terim varsa ben yokum' diyordu. Başkan Uras ise, 'Sadece antrenmanlara çıkacak canım, bunda ne var?' diyordu. Bakınız; Terim'in 17 yıl önce yaşadıklarını bugün Bülent Korkmaz yaşıyor. Kadere bakın ki, Terim gitti, Korkmaz kadroya girdi ve G.Saray da 14 yıl aradan sonra şampiyon oldu. Bu konuda ki özel yorum şu; G.Saray'da Metin Oktay-Turgay Şeren de gençleştirme operasyonuna uğramıştı. Oktay gol kralı olduğu yıl futbol bıraktı. Dön çağrılarını, "Krallar palyaço olmaz" diyerek reddetti. 'G.Saray'da 'İmparator' Terim'in bugün yaşadığını, geçmişte krallar da yaşadı' demiyorum. Dediğim tek şey şu; Konumuz insan! Peki; G.Saray'da kapının önüne konulanlar sistemin sonucu mu, yoksa kişilerin 'Var olma savaşında yaşamak için düşmanını yok et' ilkesine sarılmalarından mı? Beşiktaş başkanı Serdar Bilgili'ye soruyorum: 'Hakan Şükür, Arif ve Hakan Ünsal'ı alır mısın?' Cevabı net: "G.Saray'la ilişkilerinin bittiği an alırım" 'Beşiktaş, küçük G.Saray mı oluyor?' soruma ise Bilgili'nin yorumu şu: "Türkiye bu kompleksleri aşsın. Beşiktaş'a yararlı olacak kim varsa alırım" Bir soru daha: "Şampiyonluk kaçarsa, Lucescu'nun işine son verir misin?" Başkan, başkan gibi konuştu: "Başarısızlık hepimizin sorunu. Lucescu'yu asla göndermem" Gelinen noktayı tartışalım. G.Saray'ın insana bakış açısında duygular ön planda. Beşiktaş'ta ise hem insana yatırım var, hem sisteme sahiplenme var. Bu konuda yorum sizin. Benim itirazım Lucescu'nun felsefesine; "Rumen futbolunun lideri ve sorumlusu olmak güzel de. Burada Beşiktaş'ın çıkarları söz konusu olunca ne olacak?" Yani diyorum; Şimdi de Ilie'ye kucak açmak ne demek!....