Bu tablo doğruysa 2004 biraz daha rahat geçecek
Hazine, nihayet 2004 yılına ait finansman tablosunu açıkladı. Nihayet diyoruz, çünkü geçmiş yıllardakine göre bir kaç aylık gecikme söz konusu. Normalde ekim ayında yapılan ve iç- dış borçların nasıl ödeneceğini gösteren Hazine Finansman Tablosu'nun açıklanması ocak ortasını bulmasına karşılık bilinmezi de fazla. Ne vade, ne faiz, ne de hangi kur baz alınarak varsayım yapıldığı konusunda bilgi yok. En azından biri veya ikisi konusunda netlik olmalıydı. Örneğin geçen yıl, Hazine faizinin yüzde 46 olacağı öngörülmüştü. Gerçekleşme yüzde 44.4 ile hedefe varılmış hatta olumlu anlamda geçilmiş bile. Sadece faiz oranının 2003 başında yüzde 58-60 seviyesinden yılsonu itibariyle yüzde 28'e indiği vurgulanarak bunun devam edeceği ima edilmiş. Vade konusunda 9.5 aydan 16 aya çıkıldığına dikkat çekilmiş ve sanki bu vadenin bir taban olduğu, daha uzayacağı varsayılmış. Ancak bunlar bilinmeyen gelişmeler değil.
Piyasaya kalan para - Hazine'nin açıkladığı 2003 yılı finansman tablosunda iç borç çevirme oranının yüzde 92.8 olduğu yer alıyor. Hazine 97 milyar dolarlık iç borç geri ödemesi yaparken bunun 90 milyar dolarını yeniden borçlanmış. 7 milyar dolar piyasaya kalmış. Aynı rakamın 2004 yılında biraz daha büyümesi hedeflenmiş. Hazine 116 milyar dolarlık iç borç geri ödemesini yaparken 102 milyar dolarlık yeniden borçlanmaya gidecek. Dolayısıyla 7 milyar dolar yerine 14 milyar dolar piyasaya kalacak. İç borç çevirme oranı yüzde 92. 8'den 87.9'a inecek. Hazine'nin piyasaya bırakacağı para tam iki katına çıkacak. Eğer bitişikteki finansman toblosu doğruysa, açıkçası öngörüldüğü gibi gerçekleşirse, 2004 yılı borçlanma açısından biraz daha rahat olacak.
Sapma her sene olur - Doğruysa veya gerçekleşirse diyoruz, çünkü biliyoruz ki, bu güne kadar açıklanan finansman tablolarında ciddi sapmalar oldu. Örneğin 2002 yılında 77 milyar dolarlık ödeme öngörülürken 89 milyara çıktı. Tam 11 milyar dolar saptı. 2003 yılına 90 milyar dolarlık toplam borç ödeyeceğiz diye başladık. Sonra bu rakam 94 milyar dolara çıkarıldı, önceki gün açıklanan tabloda 108 milyar dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Dolayısıyla açıklanan ödeme rakamının daha yüksek çıkacağı konusunda bir kanaatimiz var.
Belirsizlikler fazla - Bu konudaki ikinci rezervimiz, Merkez Bankası'nın mayısta vadesi dolacak 8 katrilyonluk alacağı ne olacak, belli değil. Çalışanların Tasarrufunu Teşfik Hesabı'na ödeme yapılacaksa, bunun karşılığı konmuş mu, bu da billi değil. Pamukbank'tan kaynaklanacak yük nasıl üstlenilecek, bu konuda da açıklamada bir ifade yok. Keşke geçmiş yıllarda olduğu gibi, bu finansman tablosu bir basın toplantısıyla açıklansaydı ve belirsizlikler azaltılabilsiydi. ABD'nin 8.5 milyar dolarlık kredisi bu finansman tablosunda yer almıyor. Bunun yerine yeni enstrümanlar yoluyla dış finansman sağlanması yoluna gidilecek. Körfez fonlarını çekmek için, sukuki icara denilen bir anlamda kamu gayrimenkul gelirlerinden oluşturulacak yatırım ortaklığının katılma payları çıkarılacak. Bunun da ne kadarlık ekstra bir dış borç sağlayacağı tartışılır. Çünkü toplamda Türkiye'nin alabileceği borcun bir sınırı var. Bir belirsizlik de burada söz konusu.
Borçlar döner - Ancak bütün bu yükler ve belirsizlikler eklense de, ortada endişe edecek bir durum yok. Bu borçlar döner. Ama dönme oranı yüzde 88 olmaz da, yüzde 95 olur, yüzde 100 olur. Tablo ile Hazine demek istiyor ki, "Benim ihtiyacım az. 100 TL ödeyeceğim, bunun 88'ini geri isteyeceğim, 13'ünü size bırakacağım. Borçlanacak rahatlığa sahibim. Piyasalar olarak korkmayın, rahatlayın."
Sonuç - "Bütün soruları bilmektense bazı cevapları bilmek daha iyidir" James Thurber
|