kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hincal Uluc @ SABAH
Tel:
0212 3544813
Fax:
0212 3544891
 
Biz Avrupa'nın kenef süpürücüsü oluruz!..
Bravo Ergun!..
Kuyruklu yalan!..
Uzun yaşam!..
BİZİM DUVAR
TEBESSÜM
SEVDİĞİM LAFLAR

Biz Avrupa'nın kenef süpürücüsü oluruz!..

Şeytan dedi ki, "Koş git, Engin Ardıç'ı bul.. Dünyanın en coşkulu, en ağız dolusu, ama en güzel küfür eden adamını.. Yaşadıklarını bütün öfkenle anlat.. O yazsın.." Ben sadece başlığı bulabildim, kuduran öfkemle. Ötesini de elimden geldiğince anlatacağım.. Bu ülkede yaşadığınız her saniye, şahidi olduğunuz, ya da içinde bulunduğunuz her olay "Avrupa Birliği neyimize" lafını haykırıyor.. Avrupa Birliği altına imza konacak bir kağıt parçası değil ki!.. Bir felsefe.. Bir düşünce, bir yaşam tarzı.. Hani bizde?..

***

Bu yazacaklarımı Başbakan okusun.. Başbakan Yardımcısı okusun.. Bayındırlık, Ulaştırma, İçişleri bakanları okusunlar.. İstanbul Valisi, İstanbul Emniyet Müdürü okusun.. THY, DHMİ genel müdürleri.. Emniyet Genel Müdürü okusun.. Okusun da bir kişi, tek kişi çıksın "Ben sorumluyum" diyecek.. Bir "Sorumlu" arıyorum.. Özür değil, çözüm üretecek bir sorumlu.. Bulamazsam kahrımdan öleceğim.. Ne biçim bir "Sorumsuzlar Ülkesi"dir, Atatürk'ün Türkiyesi!..

***

Cuma öğleden sonra Yeşilköy'deyim.. 14.45 ile Ankara'ya uçmak için.. CİP salonunda kahvemi yudumlayıp, biniş saatini bekliyorum. CİP yolcuları uçağın önlerindedir. Önce arka taraf alınır, bunlar sonra çağrılırlar ki, yol kesmesinler.. Yani en son duyuru bize.. "14.45 hazır" dediler.

Çantamı aldım.. Merdivenlere doğruldum. Genel anonsta hostes sesi.. "Bu 14.45 uçağı için son çağrıdır.." Yani daha evvel bütün uyarılar yapılmış, hala benim gibi duymayanlar var.. Onlara "Koşun.. Koşun" anlamına..

Sanıyorum ki, koşarak uçağa bineceğim. Hostesler de bana sitemli sitemli bakacaklar, "Nerede kaldınız" diye.. Ne safım ben.. 108 nolu kapıya koşarken çakıldım kaldım.. Bir kuyruk.. Ben diyeyim 200, siz deyin 300 kişi.. Bre aman.. Bir yanda hostes hala duyuru üstüne duyuru.. "Son.. En son.. Sonuncu son çağrı" diye..

Öte yanda kapı girişindeki tek kontrol cihazının başında 300 kişi.. Nedir?.. Trabzon, Adana ve Ankara uçakları ayni anda, ayni kapıya.. İki THY uçağı yetmemiş, bir de Onur Air uçağını ayni kapıya yollamış, DHMİ.. Önce etrafa baktım.. Sonra üşenmedim, alanı dolandım.. Bütün kapılar, ama bütün kapılar boş.. Üç uçak var Yeşilköy'de kalkacak.. Üçü de 108'de..

Yığınla kapı, yığınla cihaz boş. Yığınla polis, kenarda çay kahve içiyor.. 300 yolcu ayni sırada.. Uçaklar haybeye bekliyor. Para ziyan.. Zaman ziyan.. Akıl ziyan..

Böyle bir rezillik, böyle bir uygulama, böyle bir sorumsuzluk olur mu?.. Belli.. Uçakların üçü de rötara girecekler. Bu rötarlar, THY'ye, yani senin benim vergilerimizle ödeyeceğimiz milyarlarca lira zarara sebeb olacak.. Biz yüzlerce vatandaş hıyar gibi kuyruklarda sürünecek, evimize geç kalacağız..

Gideceğimiz alanlarda yüzlerce insan boşuna bekleyecek.. Trabzon 106, Adana 107, Ankara 108 deseler iş bitti.. Ama koca havaalanında bunu diyecek "ADAM" yok!.. Önce THY'ye koştum.. Eli kolu bağlı bir zavallı meydan müdürü.. "Bileti sattınız iş bitmedi.. Bu yüzlerce yolcuya ve rötara giren uçaklarınıza sahip çıkın, çözüm üretin" diyorum.. "Elimden bir şey gelmez" diye ağlıyor.. "Kapılar Devlet Hava Meydanları Müdürlüğü'ne bağlı. Bütün bu uçakları o kapıya sevk eden onlar.." Koştum, DHMİ Müdürlüğü'ne.. Oda boş.. Alanda büyük bir kriz var. Çözmesi gereken adam ortalarda yok.. Telsizlerle anons yaptırdım.. Sonunda çıkageldi.. "Efendim, bunu isteyen THY.." "Ne THY'si.. İşte müdür yanımda, size beraber geldik.."

O zaman laf değişti.. "Efendim, kapılardan güvenlik sorumlu.. Onlar emir vermeden yeni kapı açılmaz.." "Buyrun o zaman güvenliğe gidelim.." Gittik.. Binbaşı rütbeli bir polis.. Emniyet Müdürü olmalı.. Alanın emniyet müdürü.. "Niye yeni kapı açmıyorsunuz?..

Yetki imiş.." "Hayır.. Bende yetki yok.. Ben talimatlara uyarım. Yoksa sorumlu olurum. Bu düzeni THY istedi. Sorun onların.." Durum anlaşıldı. Evvelden uçağa gitme zamanı herkes ayni kapıdan geçerdi. Yeni uygulamada, her kalkış salonu girişinde ayrı kontrol olacak. Bu polisin artırıyor. Belli ki, müdür bey bu değişiklikten mutlu değil..

Onun fikrini ya almamışlar, ya da ona rağmen bu uygulamayı yapmışlar. Şimdi intikam almak için kolluyor.. "İşte sisteminiz çöktü" demek için çırpınıyor. Vatandaşın sürünmesinden, devletin milyarlarca zarara girmesinden mutlu.. Ben dehşet içinde bakıyorum.. Az önümde bitmez tükenmez kuyruk.. Yanımda bunun sorumlusu üç müdür.. Uçağın, meydanın ve güvenliğin sorumluları.. Üçünün de yaptığı iş topu birbirlerine atmak.. "Arkadaşlar..

Şu anda alanda bir kriz var. Bu krizi çözme durumunda olanlar sizlersiniz ve üçünüz de yan yana duruyorsunuz.. Topu ona buna atmayı bırakın.. İçinizde sorumluluk duyusuna sahip bir kişi yok mu?. Çözüm üretecek bir adam çıkmayacak mı?." diye bas bas bağırıyorum.. Benim vergilerimle maaş alan bu üç "Sorumsuz.. Korkak.." adamdan bir sorumlu çıkıp elini masaya vurmuyor ve dünyanın en basit çözümü için emir veremiyor..

Böyle bir sahnenin Avrupa'nın herhangi bir uygar ülkesinde olması mümkün mü?. Adı müdür.. Maaşı müdür.. Forsu, havası müdür.. İşe yaramaya, sorumluluk almaya, çözüm üretmeye gelince, hepsi fos.. Bu mu Avrupa kafası.. Bu mu Avrupa yaşam tarzı.. O kağıdın altına imza atarsak, bu "Kelle"ler gidecek, yerine Baş"lar mı gelecek?..

***

Dünyanın bütün uygar ülkelerinde, birden fazla kurumun bir arada görev yaptığı yerlerde, hepsinin başı bir "Otorite" vardır. Krizi o çözer.. Böylesi limanlarda adı "Liman Otoritesi" dir.. Bizde de güya var.. Yeşilköy havalimanında bir Vali Yardımcısı görevli.. Devlet elinden geleni yapmış, orayı birinci elden en büyük mülki amirin otoritesine bağlamış.. Hani nerde Vali Yardımcısı.. VİP salonunda keyif çatmakta.. Çünkü O Cumhuriyet Türkiyesi'nin vali yardımcısı değil, Osmanlı'nın mabeyincibaşısı.. Geleni ağırlamak, gideni uğurlamakla görevli.. Vatandaş hıyarca kararlar ya da karar alamamalar yüzünden sürünüyor, valiliğe ne?..

***

Bu sorumsuz, bu ilgisiz, bu umursamaz bürokratlar yüzünden, yazıma bu başlığı attığım sanılmasın.. İtham ettiklerim bunlar değil.. Niye edeyim ki.. Bunların mayası bu.. Farklı davransalar şaşardım.. Beni öfkelendiren, çıldırtan, tam böyle bir "Eşşek muamelesi"ne layık görülen halkımın, koyun gibi bu işkenceye kellesini sessizce uzatması oldu.

Ben o müdürlük, bu müdürlük koşuşturuyorum.. Bas bas bağırıyorum. Sesim meydanda çın çın ötüyor.. Bir kişi, ferd-i vahit kuyruktan çıkıp yanıma gelmiyor.. Destek olmuyor.. O müdürlüklerin kapısında yanımda olsalar.. Bir ses yerine 100 ses haykırsa, bak o zaman çözüm bulunur mu, bulunmaz mı?..

Hayır.. Bunlar haklarını arayan, aramayı bilen uygar vatandaşlar değil.. Bunlar Osmalı'nın kulu olarak kalmış koyun sürüsü.. Öyle bakıyorlar bana acıyan nazarlarla.. Melül melül.. Sıralarını bekliyorlar.. Koyunun kurban edilmeyi beklediği gibi..

THY Müdürü haklı.. DHMİ Müdürü haklı.. Emniyet Müdürü haklı.. Siz ezilmeye, siz işkenceye, siz sürünmeye layık bir sürüsünüz.. Haklarını bilen, savunan ve arayan vatandaşlar değil.. O zaman söyleyin, neyinize Avrupa Birliği.. Bu kafayla girerseniz Avrupa'ya kenef süpürücü yaparlar sizi.. En akıllınızı da "İbrikçi başı.." Hani "Onu değil, şunu al" diye kenef kapısında dizili ibriklerden birini işaret ederek otoritesini gösteren dallama var ya.. İşte o!..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Fener medyası Daum'u taşıyamaz!..   / 22-01-2004
 RTÜK, Şansa Dansa'ya el koydu..   / 21-01-2004
 Tigana, Terim'in yarısı etmez   / 20-01-2004
 Biz Avrupa'nın kenef süpürücüsü oluruz!..   / 20-01-2004
 Bilimden dine bir itiraz daha..   / 18-01-2004
 Bir yıldız doğuyor!..   / 17-01-2004
 Gençlere gerçek fırsat.. Akademi Türkiye!..   / 16-01-2004
 "Gençleştirme değil.. Değişim!"   / 15-01-2004
 Atina yolları taştan.. Amma..   / 15-01-2004
 Devletin tükendiği sokak..   / 14-01-2004
ERDAL ŞAFAK
Genelge ve tasarı
Başbakan Erdoğan'ın dün yayınladığı...
AHMET HAKAN COŞKUN
Son günlerde...
VİZONTELE TUUBA SORUNU:
"Merhaba...
MEHMET BARLAS
Asya'da "Maymun Yılı" başlarken, bizdeki...
SAVAŞ AY
Melih Kibar: Bayhan olsa olsa palyaço olur!
Müziğin usta...
REFİK DURBAŞ
Yerel çapta tarih bilinci
Ülkemiz gençleri, eğitimde...
ÖMER LÜTFİ METE
İktidarla içli-dışlı eleştiri
Yıllarca eleştiri ahlakı...
Futbolda Kar Krizi
Futbolda Kar Krizi
Futbol Federasyonu; meteoroloji-THY-Karayolları-İl müdürlükleri...
Şifo Kartala
Şifo Kartala
Siyah-beyazlı takımın unutulmaz yıldızının adaylığı tartışma yarattı.
'İşe alırken cinsiyet ayrımı yapmayın'
'İşe alırken cinsiyet ayrımı yapmayın'
Başbakan Erdoğan, kamu kurumlarına personel alımında kadın erkek...
Meclis'te Demiröz taarruzu...
Meclis'te Demiröz taarruzu...
KİT Komisyonu'na kalabalık bir milletvekili topluluğu ile gelen...
Felaket Yağdı
Felaket Yağdı
İstanbul'da önceki akşamdan itibaren etkili olan soğuk hava, hayatı...
Megakent Afete Karşı Duramadı
METEOROLOJİ yetkilileri, perşembe gününden başlayarak etkili...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.